8.Bölüm - Eleman -

388 32 35
                                    

Merhaba! Vote veya yorum sınırım, kuralım yok arkadaşlar ne zaman yazarsam o zaman gönderirim. 1 kişi okusa bile. :) Haftada elimden gelse 2 veya 3 bölüm atmak isterim ama işlerim el vermiyor bazen. Eskiden daha çok tıklanma, daha çok vote veya yorum alıyordum. Eski performansa geri dönmek isterim ama zaman alacak bu biliyorum.

Aksel hikayeye dahil oluyor bu bölüm itibariyle. Açıklamak istediğim bir şey var. Güneşi Beklerken'den en çok Aksel-Zeynep-Kerem sahnesi izlemek istedim. Maalesef en büyük yaralarımdan biridir. O yüzden hikâyemde Aksel ve Zeynep ikilisi oldukça fazla olacak. Umarım sıkılmazsınız, ki sıkılmayacağınızı düşünüyorum. :)

Keyifli okumalar diliyorum.

"Birlikte gideceğiz."

"Hâlâ uyanamadınız sanırım."

"Haydi hazırlan Zeynep. Kendimi affettireceğim sana, gidelim."

~~~~

"Affettirmenizi filan istemiyorum. Gerek yok."

"Gerek var. Barışacağız."

"Küs müyüz ki? Gerçekten küs olduğumuzu mu sanıyorsunuz?"

"Evet."

"Çocuklar küser barışır başkomiserim, yetişkinler kırılır. Siz hâlâ küsme barışma yaşındaysanız bilemem ama ben o yaşı geçeli bir hayli oldu."

"Lütfen. Lütfen bir kere de şu inadını bir kenara bırak ve benimle gel."

"Lütfen. Lütfen bir kere şu egonuzu bir kenara bırakın ve evinize gidin."

"Peki, madem geceliklerini çıkarmıyorsun.. Gecelikle gideriz."

"Hayır!" koltuktan kalkıp bana doğru geldi ve bir anda kendimi omzunda buldum.

"İnadını bırak demiştim." elinden kurtulmak için çırpınmaya başladım ama faydası yoktu. Çoktan evden çıktı.

"Bırakın beni! Ya bıraksanıza!"

"Bırakacak olsam neden omzuma alayım Zeynep?"

"Bakın bu yaptığınız bir suç!"

"Suçu, suçluyu, suçsuzu çok iyi biliyorum Zeynep. Teşekkür ederim."

"Sizinle gelmeyeceğim!"

"Ama geliyorsun."

"Ya bıraksanıza!"

"Bırakacak olsam şimdiye çoktan bırakırdım Zeynep. Hey dikkat et, arabaya bineceğiz başını çarpma." eliyle başımı koruduktan sonra beni muavin koltuğuna oturttu. Kapıyı kilitleyip kendi de sürücü koltuğuna geçtikten sonra gaza yüklendi.

"Kerem Bey, bırakın lütfen!"

"Bey mi? Çok kırıcı oluyorsun. Bey ne ya? Küfür gibi!"

"Siz başkomisersiniz ben basit bir komiser. Üstümsünüz, herkes yerini bilmeli bence."

"Yapma ya. Çok kırıcı oluyorsun."

"Üzgünüm başkomiserim. Bundan sonra böyle alışsanız iyi olur."

"Zeynep lütfen. Bak sabahtan beri sana lütfen diyorum."

"Demek zorunda değilsiniz, demeyin ya. Kır dök parçala ondan sonra gel lütfen de, özür dile. Oldu. Salak mı var senin karşında?"

BANA KENDİMİ VER  - ZeyKer-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin