Kışı çocukluğumdan beri severdim.Kardan adam yapmadım veya kar topu oynamadım hiçbir zaman ama yine de severdim.Yerler bembeyaz pamuğa sarıldığında sıcak evimde oturup annemle sohbet etmeyi,kitap okumayı,film izlemeyi,battaniyeme sarılıp kahvemi içmeyi,dışarının ayazı iliklerimi keserken hızlıca sıcacık evime girip üstüme sinen güven ve mis gibi yemek kokularını severdim.Ben kışı evime daha sıkı sarılabildiğim için severdim.Şimdi içimi titreterek üzerinde durduğum karlara ev sahipliği yapan ve büyük ağaçlarla döşenmiş bu orman,sıcaklığın verdiği güven duygusundan çok uzaktı.Anlam veremiyor sağlıklı düşünemiyordum.Rüyada mıydım?
Odama girdiğimde bayılmış,çalışmayan ısıtıcı yüzünden o halde üşüdüğüm için mi şimdi de rüyamda üşüyordum?Ellerime baktım parmaklarım normaldi.Kolumdaki eti sıkıştırdım canım acımıştı.Nasıl uyanılırdı?Bir ayağımı yerden kaldırdım,uyuşmuştum.Ayak parmaklarım karlara karışmış morarmaya başlamıştı.Kabullenmek istemediğim gerçek tüm hücrelerime sinsice yayılıyordu.Bu şekilde duramazdım.Bu duruma her dersem diyeyim böyle durmaya devam ettikçe ölümü kendime çağırmaktan başka bir şey yapmayacaktım.
Arkadamda duyduğum sesle tüylerim diken diken oldu.Yavaşça arkama döndüğümde bana doğru hızlıca koşmakta olan büyük bir köpek hayır bir kurt gördüm.Tüm kaslarım kilitlenmişti.Ne bağırabiliyor ne de kaçmak için hareket edebiliyordum.Kurdun üstüme zıpladığını ağır çekimde izledim.Üstüme atlamasıyla birlikte yere devrildik,boylu boyunca karların arasına giren bedenim kurdun ağırlığının altında eziliyordu.Sımsıkı kapattığım gözlerim henüz parçalanmamış boynumun cesaretiyle açıldı.Karşımda ön patilerini omuzlarıma bastırmış direk olarak gözlerime, dişlerini göstererek bakan hayvan,gözlerimi açtığım anda büyük bir inleme koparıp yüzümü heyecanla yalamaya başladı.Atacağım çığlık boğazımda asılı kalmıştı.Elimi süremiyor,kımıldayamıyor,sesimi çıkaramıyordum o ise heyecanla küçük inlemeler kopararak yüzümü boynumu yalıyor üstümde bir oyana bir buyana atlıyordu,yavru bir köpek gibi.
Cesaretimi toplayıp şuan için bana zarar vermeyeceğini düşündüğüm hayvandan gözlerimi ayırmadan,ellerimden destek alarak doğruldum.Yeni pozisyonumu aldığımda sakinleşmiş göründü gözüme.Gözlerimle temasını asla kesmeden kafasını yüzüme yaklaştırıp kokladı ve bir kez daha yaladıktan sonra bana bakarak kafasını karnıma koydu.Onu sevmemi mi istiyordu?Soğuktan ve korkudan titreyen ellerimi yumuşak tüylerinin arasına koydum.Sert,aynı zamanda da yumuşacıktı.Kafasını yavaşça sevmeye devam ederken bir başka kurdun hırlamasını duydum.Sağ tarafımda yaklaşık on metre uzağımda hırlayan hayvana karşılık şuan kucağımdaki kurt kafasını kaldırdıktan sonra üstümden atladı ve onun yanına gitmeye başladı.Bi' an çok yalnız hissettim sanki o kısacık sürede ama o durup gözlerimin içine baktı ve sanki ne düşündüğümü anlamış gibi bana doğru dönüp tekrar arkasını döndü.Onunla gitmemi istiyordu?Ne kaybederdim ki hali hazırda biraz daha böyle durmaya devam edersem donarak ölecektim zaten.
Simsiyah renge sahip kurt önden giderken gri kurt hemen bir iki adım önümden gidiyor sürekli arkasını kontrol edip yola öyle devam ediyordu.Ya yaşadığım şoku atlatamadığımdan ya da hala bunların gerçekliğinin olmadığını düşündüğümden hiçbir şey sorgulamadan peşlerinden ilerliyordum.Neye inanırdın?Bir toka aldın,neresi olduğunu bilmediğin bir yerde gözlerini açtın,bir kurtla arkadaş oldun.Hangisini mantık çerçevene oturtabilirdin?Ben söyleyeyim hiçbirini.O yüzden şuan sorgulamıyordum.Zira o kadar üşüyordum ki hipotermi geçirmem işten bile değildi.
İlk olarak ayaklarımı hissetmemeye başladım.Tüm vücudum elektrik akımına tutulmuşum gibi titriyor,hareket etmekte zorlanıyordum.Tek istediğim biraz uykuydu.Bembeyaz bir örtü gibi görününen karların üzerine uzanıp uyumak istiyordum sadece.Zihnim bulanıklaşmaya başlamıştı.Takip ettiğim kurtlar neredelerdi yürüyerek ne kadar ilerlemiştim bilmiyorum.Bir kurt uluması duyuyordum.Yanımda mı yoksa çok uzakta mı kestiremiyor ayıramıyordum.Bilincimi açık tutmakta çok zorlanıyordum.Artık tek bir adım atacak gücüm kalmamıştı bilincim kapanmadan önce farkettiğim şey bacası tüten evin kapısından hızlıca fırlayan adamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANOYA
Fantasy• Genç kız karların üzerine küçük siyah bir nokta gibi düştüğünde tüm evrene yasemin kokusu yayılmıştı.Herkes birkaç saniye süren bu kokuyla o kadar mest olmuştu ki biran hiçbir şey düşünemediler.Başka bir yerde yaşlılar heyeti aldıkları kokuyla...