~keyifli okumalar..
Genç kız elindeki kanlı maket bıçağını fırlattı.
Bu sefer çok derin kesmişti, ve kanamayı durdurmakta oldukça zorlanacağını düşünüyordu. Kedisi maket bıçağının yere düşünce çıkardığı sesten dolayı uyanmıştı. Huzursuzca yürüyüp mutfağa girdi kedi.
Parkedeki kan lekesi kızın sinirlerini bozmuştu. Kurumadan temizlemesi gerekecekti, bu bilekle nasıl yapacağı da merak konusuydu doğrusu..
"Lanet olsun!"
Yataktaki çarşafı bileğine bastırdı. Toplardamara gelmiş olmalıydı. Aklına lisede gördüğü kanamalarda ilkyardım dersleri geldi.
Temiz bir bezle kanama durana kadar bastırmalıydı, eğer kanama durmuyorsa hastaneye gitmeliydi.
Yaklaşık on dakika sonra, kanama ilk baştaki haline göre, azalmaya başladığında kız çarşafı bileğinden çekmeden banyoya yürüdü.
Çamaşır makinesinin köşesindeki yıllardır kullanılmayan ilkyardım çantasını açtı. Sargıları açılmayacak kadar sıkı bir şekilde bileğine dolayıp dağıttığı malzemeleri topladı.
İçeriye, yatağına oturup telefonundaki saate baktı.
15.09..
Şuan evi toparlamak ya da yerdeki kan lekelerini temizlemekle uğraşabilirdi ama bileğinin buna izin vereceğini sanmıyordu.
Sıkıntıyla oflayıp kendisine nedereyse 4 beden büyük gelen kazağının kollarını aşağı indirdi. Böylece gelen pizzacı çocuk onun bileklerini görmeyecekti.
Yapmaktan pek hoşlanmasa da ayna karşısına geçip eliyle karışmış saçlarını düzeltmeye çalıştı. Fakat birbirine girmiş kaküleri bunu imkansızlaştırıyordu.
Yerde emekletip köşedeki kitap yığınını karıştırmaya başladı. Tarağının burda olduğunu düşünüyordu çünkü.
6 ay önceden kalma bir derginin altındaki tozlu tarağı eliyle temizledi. Sonra yine emekleyerek eski yerine gidip saçlarını güzelce taradı.
Nasıl gözüktüğüne baktı. Kazak oldukça büyük duruyordu ama bunu umursamadı ne de olsa erkek reyonundan alınmıştı.
Daha önce hiçbir erkeğe hediye almadığını düşündü, babasına bile.
Sevgilisi olmuştu ama hediye alma ihtiyacı duymamıştı. Zaten, bundan sonra sevgili yapma ihtimali var mıydı bilmiyordu.
Sevgili düşüncesi artık hoşuna gitmiyordu. Sonra duraksayıp düşündü midesini bulandıran şey sevgililik miydi, yoksa erkekler mi?
Sanırım ikisi de diye geçirdi içinden. Okulundaki çoğu kız, erkeklerin gözdesi olmak için adeta birbirleriyle yarışıyordu. Ve yattıkları erkek sayısını ne kadar değerli olduklarıyla bağdaştırıyorlardı.
Onların bu halini gördükçe bazen kendisinin kız olup olmadığından şüpheleniyordu.
O da diğerleri gibi makyaj yapıyordu, o da diğerleri gibi etekler ve elbiseler giyiyordu. Fakat nedense bunu erkekler için yapma fikrine bir türlü alışamamıştı.
Etek giyiyordu, kısa da giyiyordu ama bunu kendi rahatlığı için yapıyordu. Vücudunun rahat edebileceği kıyafetleri tercih ediyordu.
Diğerleri gibi, içinde kıpırdayamayacağı kadar dar pantolonları ya da yürüyemeyeceği kadar kısa elbiseleri değil.
Bunu düşünmenin zaman kaybı olduğunun farkına varınca uzanıp telefonundan saate tekrar baktı.
15.30..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİVCİV (lukanette yarı texting)
Fanfiction"Marinette sen benim mavi civcivimsin.." @psychobeautiful