~keyifli okumalar.."Bu hafta soyut bir çalışma istiyorum!"
Öğretmen, gözlerini ovuşturup gözlüğünü tekrar yerine taktı.
"Anlaşıldı mı? Saçma bahanelere katlanamam, işinizi iyi yapın!"
Marinette alıştığı bu konuşmayı itiraf etmek gerekirse hiç umursamıyordu. Geçer not alacağını zaten biliyordu. Arka sıraların birisinde, kafasını sıraya vurmakla meşguldü.
Her vuruşunda kendi kendine mırıltıyla bir şey heceliyordu.
"Sı-kıl-dım.."
Hocanın gürlemesiyle dikkati dağıldı.
"Kim sıraya vuruyorsa, yapmasın!"
İşte aradığım fırsat diye düşündü. Elini kaldırıp biraz yüksek sesle konuştu.
"Ben! Ben yaptım!"
"Peki Dupain-Cheng, defol öyleyse!"
Kız her zaman yaptığı gibi, alaycı bakışlarla gülümsedi karşısındaki kıvırcık saçlı adama.
"Teşekkürler.."
Sınıftan çıkmak için ayaklandığında ön sırada fısıldaşan birkaç kıza öfkeli bakışlar yollamaktan geri kalmadı.
Kendisi hakkında konuştuklarını biliyordu. Çok kafasına takmamaya çalışıp derslikten ayrıldı.
Derin bir nefes alıp üzerindeki siyah sweetshirtün kollarını düzeltti. Birkaç saniye ne yapacağını düşündü, içinden defolup gitmek gelse de yapamazdı.
Devamsızlığı neredeyse dolmuştu
Eliyle ağrıyan boynunu ovuşturup yavaş adımlarla yürümeye başladı. Sırtındaki çantanın yürüdükçe ağırlaştığını hissediyordu.
Asansöre yönelip 3. kata çağırdı.
Acilen kahvaltı etmesi gerektiğini biliyordu ve kafeteryaya gidecekti. Asansör geldiğinde içinin boş olmasını umuyordu, fakat boş değildi.
Kapı açılınca ona şaşkınlıkla gülümseyen birini gördü.
"Luka.." diye geçirdi içinden.
"Hey, Marinette senin derste olman gerekm.." Hızla oğlanın ağzını kapattı.
"Sus ve asansörün düğmesine bas.."
Oğlan kafasını sallayıp kapıların kapanması için düğmeye bastı. Kapılar kapanınca kız elini çekti.
"Aptal, kendini rezil etmek mi istiyorsun?"
Oğlan umursamadığını gösterircesine omuz silkti.
"Umrumda olmadığını söylemiştim, bugün nasılsın?"
"Açım."
Kızın soğuk bir ses tonuyla verdiği cevap, oğlanda gülme isteği yaratmıştı.
"Öyleyse senin karnını doyuralım.."
"Yemeği yiyecek olan kişi benim, lokmamı benim için hazırlamayacağına göre, gelmene gerek yok."
Bu sırada açılan kapıdan çıkmış ve hızla yürümeye başlamıştı. Luka sırtındaki gitarı düzeltip kızın peşinden hızlı adımlarda yürüdü. Birkaç adımda ona yetişmişti.
"Numaramı gerçekten istemediğine emin misin?"
Luka gülümseyerek konuşurken kafetaryadaki bütün gözler ikiliye dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİVCİV (lukanette yarı texting)
Fanfiction"Marinette sen benim mavi civcivimsin.." @psychobeautiful