CİVCİV (lukanette yarı texting)

•4

~keyifli okumalar..

Düşen kar tanelerinin pencereye değip birer su damlasına dönüşmesini izliyordu.

Elindeki adaçayından ufak bir yudum aldı. Hasta olmuştu. Hem de okula gitmesini engelleyecek kadar.

Hocanın istediği çalışmayı tamamlamıştı ama okula götüremeyecek oluşu canını sıkıyordu.

Trovaille'ı görüşünden bu yana tam 3 gün olmuştu. Bu 3 günü sürekli mesajlaşarak geçirmişlerdi.

Arada bir Luka ile konuşuyordu. Luka'dan aldığı numara ile Trovaille'ın numarası aynı değildi. Bu da Luka'nın Trovaille olmadığını kanıtlıyordu.

Oldukça ılık olan adaçayını hızlıca içip bitirdi. İlaç saati gelmişti.

Yatağın yanında, komidinin üstünde duran bardağa su doldurdu. Bir ağrı kesici ateş düşürücü, bir de grip hapını avcuna bıraktı. Sırayla içip, dağıttığı kutuları toparladı.

Sıra şurubu içmeye gelmişti. Doktorun neden şurup yazdığıyla ilgili en ufak bir fikri yoktu.

Açıkcası pek bir faydasının olduğunu sanmıyordu ama içiyordu.

Tadından nefret ettiği kirli beyaz renkteki şurubu belirlenen miktarda kaşığa döktü.

Kokusu bile midesini alt üst ediyordu. Kusmamak için dualar edip şurubu bir kerede içti. Elini anında ağzına bastırdı.  Gün geçtikçe, şurubun tadı daha da kötüleşiyordu ya da kıza öyle geliyordu.

"Bir dahaki sefere, önce şurup, sonra hap Marinette.."

Kendi kendine mırıldanıp yatağa tektar uzandı.

Mesajlarını kontrol etme dürtüsü sabahtan beri içindeydi.

Whatsapp'a girip gülümsedi. Beklediği mesaj çoktan gelmişti.

çevrimiçi

Trouvaille: Günaydın tatlı ve hasta kız.

(görüldü 10.38)

yazıyor..

Civciv: Günaydın.

çevrimiçi

yazıyor..

Trouvaille: Umarım ilaçlarını içiyorsundur.

Civciv: Evet içiyorum.

Civciv: Hatta az önce içtim.

Trouvaille: Güzel, çabuk iyileş.

Trouvaille: Hocalar seni soruyor.

Trouvaille: Bazıları senin intihar ettiğini söylüyor.

Trouvaille: Bu sefer durumun bayağı kötüymüş.

Trouvaille: Adrien ne olduğunu bilmediğinden,

Trouvaille: Söylentileri  duyduğunda kalp krizi geçirdi sanırım.
 

Civciv: SMGLŞSÖEMFOPSÖFMSLE

Civciv: Peki sen?