Bölüm 6

836 41 37
                                    


   'Dokunamadığın birini özlüyorsan, özlediğin kalbine dokunmuştur çoktan..'

(Bu bölümü real olduğum ig den @juqheadjonez  (Delal) 'e armağan ediyorum :d )

 

   Barış'ı merak etmekten çatlayacaktım.
Barış'ın evinin önüne geldiğimde hemen bisikletimi yere attım ve kapıyı yumruklamaya başladım. Sonra kulağımı kapıya yasladım ve içeriden ses gelip, gelmediğine baktım. İçeriden bir çıt bile gelmiyordu ve telaştan ölüyordum.

'BARIŞ AÇ KAPIYI!!!' diyerek bir yandan da kapıya tekme atıyordum.

En son dayanamadım ve kapıyı kırmaya çalıştım. Geriye çekildim ve hazır olduğumda kapıya doğru koştum ve ayağımı tam tekme atacak konuma getirip, kapıya vuracaktım ki kapı açıldı.

Kapıyı açan kişi Barış idi. Gözleri kızarmış, gözlerinin altı morarmış,  pijama takımını giymiş, kafasından kaymış uyku bandı vardı, terliklerini giymiş, saçları kırışmış ve eli ile kafasını kaşıyordu. En önemli detay ise o parıldayan güzeller güzeli dövmesiydi.
Beni gördüğü an şaşırdı ve uykulu, boğuk ses tonu ile:

'Ali?' dedi.
Ona dayanamayıp, sarıldım.

'Telefonumu çok aramışsın ama ben uyuduğum için göremedim, kusura bakma ve sen öyle cevap vermeyince çok merak ettim.' dedim ve uykulu olduğu için çok şirin bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

'Beni ne için aradın?' dediğimde gülümsemesi düştü ve düşünüyormuş gibi yaptı...

//Barış'ın anlatımından olaylar//

Ali'yi ev bıraktıktan sonra kapısının önünde bir süre bekledim ve onunla konuşup, konuşmayacağım arasında kalıp durdum. En son arabama binip, evin yolunu aldım.

Eve geldiğimde anahtarlarımı hemen yere attım ve kendi bedenimi de yatağıma attım. Onu öptüğüm anı düşünmeden duramıyordum. O büyük ve bir o kadar da baldan tatlısı, kalın dudakları öpmekten kendimi alamamıştım ama bir yandan da ağlayasım geliyordu. Onun erkeklerden hoşlandığını sanıyordum, o farklı sanmıştım..

Ayağı kalktım ve:

'Sen Barış Ozansoy'sun, KİMSELERE LAYIK DEĞİLSİN. KENDİNE GEL!!!!' diye bağırdım.

'ALİ DE KİM MİŞ BE!!!?????!!'

••2 Dk Sonra Barış:••

Elimde ki son içki şişesiydi. Salonun her yeri içki doluydu.

'TANRRIĞM, ALİ'YEE ÇÇOOOOK AŞŞŞŞŞIIĞĞĞIMM' diye bağırarak iyice kotayı aşmıştım.

'BEĞĞN BARRRRRIVŞ OZAVNSOYY VEEE ALİŞŞ'EĞĞ LAYIĞIM.'  dedikten sonra Ali'ye olan aşkımı söylemek için onu tam yirmi kez aramıştım. Aramalarımın yirmisine de cevap vermeyince telefonu bırakıp, direk zıbardım zaten....

//Günümüz (yine Ali'nin anlatımından devam.)//

'Hiiiiç öyle aradım, nasılsın diye.' dedi Barış.

Olayların bundan ibaret olmadığını kesin biliyordum ve onun moralini düzeltmek için bir soru sordum.

'Gezmeye gidelim mi?' dedim ve Barış'ın gözleri hemen açıldı. Heyecanlanarak:

'Olur' dedi.

  Öncelikle gittiğimiz cadde de bir fast food restorandına girdik. Yemeklerimizi aldık ve alt kat çok kalabalık olduğundan, üst kata çıktık. Üst kat çok boştu ve direk bir masaya oturduk. Yemeklerimizi yerken ve konuşurken aşırı sessiz davranıyorduk çünkü ortam aynı kütüphaneye benziyordu.

I can't forget you | teambali | 🏳️‍🌈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin