2.BÖLÜM

42 4 4
                                    

KAFAMI KALDIRDIM , KARŞIMDAKİ MAVİ GÖZLERDE KAYBOLDUM.

Kimdi bu , niye kolumdan tuttu, daha deminki sapıklar nerede? Bundan başka birsürü soru aklımda dönüp duruyordu. Ama ama ama Apo'nun ne işi vardı burda nasıl bulmuşlardı beni. Tek şeyden emindim tekrar yurda gitmek istemiyordum. Kolumu hılıca çekip sesimi sertleştirerek soru sordum.
''Sen kimsin? Beni rahat bırak!'' diye cırladım. Hemen ayağa kalkıp Apo'nun yanına ilerlerken ona soracağım soruları düşünüyordum ki arkamdan ses duydum.

''Seni kurtardım. Karşılığı bumu küçük hanım?'' ona aldırmadan Apo'nun yanına ilerledim. Sanki hayatım çok iyiymiş gibi. Apo'yu soru yağmuruna tuttum.

''Bu kim? Beni nasıl buldunuz? Onun seninle nasıl bir bağlantısı var? O serseriler kaçtı mı?''

''İlk olarak sakin ol Eylül! Yurt aradı herşeyi biliyorum sözümü kesme. Annen sanırım benim numaramı yazmış oraya. Emre benim oda arkadaşım nasıl tanışmadınız bilmiyorum. Ayrıca seni bulanda Emre! Bence gidip özür dilemelisin!''

''A-'' lafımı bitirmeden beni arkama döndürdü. Yandan tebessümü fark ediliyordu ne kadarda tatlı olmuştu. Gözlerim gözlerindeydi tabi sonra mal ben utanarak başımı aşşağı eğdim onun yanına ilerledim. Yani ş-şey Emre'nin.

''Ş-şey ben senden özür dilerim.'' dedim utanarak. Emre;

''Kendini kasmana gerek yok. Önemli değil. Sen iyi ol sadece.'' dedi oha lan oha o banamı dedi ben gibi çirkine oh my goss aman tanrımm. Yüzümde bi gülümseme oluştu. Emre'de bana o gamzeleriyle bi gülümseme gönderdi. Ney ney ney ney gamze mi oha gamzesi varrrr. Nys pardn. .s.s.

Yürümeye başladık nereye gittiğimizi bilmiyordum ama ağzımdan bi cümle çıkıverdi.
''Yurda götürmeyin , lütfen oraya gitmek istemiyorum yalvarırım size lütfen.'' dedim.
''Bunu sonra konuşucaz.'' dedi Apo. Kestirip atmıştı.

********

Yine ve yine yurttayım. Sadece Apo'ların yurdu karşıdaydı camdayken Emre ile göz göze geldim aynı kattaymışız şansa bak inanmıyorum. Yüzümde bi tebessüm oluştu. Aynı tebessüm ondada oluştu. Telefonunu eline almış bişeyler yazıyodu. Sanırım bana gönderecekti. Zaten telefonumun titremesiyle anladım.

'Yüzünde tebessüm oluşturabildiğim için , ne mutlu bana :).'' yazmış allahım yerim ya canım benim. Bi dkka bende cevap yazmalımıyım.
Yok be ne gerek var diyerek kendimi duşa attım. Duştayken geceyi düşünüyordum. Emre'yle çok güzel vakit geçirmiştik.

Bi sn siz Emre'yi bilmiyosunuz.Yani biliyosunuz da gece beni çok mutlu etti. Lan sakın yanlış anlamayın. Ya sizin içiniz fesat bi susar mısınız. Nys.

Kafamı dağıtmak için beni lunaparka götürdüler. Ah orda gözleri koyulaşmıştı yerim yaağğğ. Gözleri en koyu maviyi almıştı. Yanındaydım hemen çok korkuyordum ama bugün olucaktı. 360 a bindik. İkimizde gözlerimizin içine bakıyorduk ki ben utancımdan gözlerimi kaçırdım. Tabi oda hemen

''Utanmana gerek yok'' dedi ibne bi gülümsemeyle.

''Ş-şey ben u-utanmıyorum sadece-'' lafımı yarıda kesti.

''Tamam tamam kekelemende doğuştan zaten.'' dedi yine aynı tebessümle bana bakarak.Yerin dibine girmiştim utançtan. Sonra elini yanağıma getirere yüzümü kaldırdı ovv ne kadarda karizmatik.

''Hadi başlıyoruz.'' diye ses geldi. Sanırım 360 başlayacaktı. Benim yüzümü kaldırınca elimi tuttu. Çünkü ben korkuyordum. Bir anda;

''Korktuğunu biliyorum. Korkmana gerek yok bak yanında bende varım'' dedi tebessümle. Tam elimi çekecektim ki kendimi çok huzurlu hissettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞIPSEVDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin