Odama geçtim. Çalışma masamın üstünde testim duruyordu. Sandalyeye oturup testimi çözmeye başladım. Bir iki soru çözebildim sadece. Sonra bunaldım balkona geçtim. Sayfamı açıp yazmaya başladım.
Yalnızlık güzeldi
İçine ailen dahil değilse...Sıkıntıdan patlayacaktım neredeyse. Kalktım, yanıma biraz para aldım. Hırkamı giydim, anahtarı alıp çıktım evden. Kulaklığım kulaklarımda ellerim cebimde aklım annemlerdeydi.
Düşünmeden duramıyordum. Bir an için çok fazla abarttığımı düşündüm. Sanırım gerçekten abartıyordum.
Biraz dolaştıktan sonra eve geri döndüm. Anahtarla kapıyı tam açacaktım telefonum çaldı.
Annemmm arıyor...
Telefonu açtım ve annemin o hoş sesini duydum.
"Kızım nasılsın, ne yapıyorsun?"
Annemin sesini duymak beni rahatlatmıştı.
"İyiyim anne biraz dolaşmaya çıkmıştım, şimdi içeri giriyordum."
Anahtarla kapıyı açıp eve girdim ve salona geçtim.
"Hmm iyi ama bir sıkıntı mı var? Neden dolaşmaya çıktın? Canın mı sıkkın?"
"Yok annecim, niye canım sıkkın olsun. Sadece hava almaya çıktım. Evde bunaldım tek başıma."
"Tamam kızım sen iyi ol da."
Yüzümde bir gülümseme belirdi.
"Sen niye aramıştın anne?"
"Bir şey yok kızım. Seni merak ettim, o yüzden aradım. Biz otele yerleştik. Hem seni merak ettim hem de haber vermek istedim."
"Tamam anne ben iyiyim, otele yerleşmenize sevindim. Kendinize iyi bakın. Babama selam söyle. Sizi seviyorum."
"Onun da sana selamı var canım. Bizde seni çok seviyoruz Adacım. Kendine iyi bak. Öptüm."
Telefon kapandı. Odama girdim.
Ödevlerimi yapmak için masamın başına geçtim. Ödevlerimi bitirdikten sonra biraz ders çalıştım ve yatmak için hazırlandım. Telefonumu elime aldım. Alarm kurmak için saatler kısmını açtım. Aslında hiç alarm kurmak istemiyordum. Annem her sabah beni uyandırıyordu. Kalkmam gereken saatten biraz daha erkene kurdum alarmı, uyanamayacağımı bildiğim için. Alarmı kurduktan sonra telefonu kapattım. Yatağıma geçtim. Çok zaman geçmeden uykuya daldım.Sabah sinir bozucu alarm sesini duydum. Uyanmak istemedim ilk başta. Ama telefonum çaldı. Kimin olduğunu merak ettim.
Annemmm arıyor...
Şaşırdım. Bir sıkıntı mı var diye merak ettim. Telefonu açtığımda annem aniden o hoş sesiyle
"Adaa kızım okul zamanı haydi kalk."
Gülümsedim. Annemin sesini duyunca çok rahatlamıştım.
"Annemm sabah sensiz uyanmak kötü olsa da bunu hissettirmemeyi nasıl beceriyorsun? Seni çok seviyorum yaa. Ama aklıma takılan bir şey var. Erkene kurmuştum alarmı neden bu saatte aradın?"
"Bende seni çok seviyorum kızım vee ben senin annenim kalkamayacağını düşünüp erkene kuracağını tahmin ettim. Eğer öyle değilse de erken uyanmanda sorun olmaz diye düşündüm. Doğru düşünmüş müyüm?"
"Evet annecim doğru düşünmüşsün."
"Neyse canım ben kapatayım da sen hazırlanıp okuluna git."
"Tamam anne . Teşekkür ederim bu arada benim evde tek olduğumu hissettirmediğin için. "
"Ne demek yavrum. Ben senin her zaman yanındayım. Bu arada bir şeyler atıştır gitmeden"
"Tamam anne" dedim gülerek.
Annem okula bir şey yemeden gitmeme çok kızıyor. Kahvaltının çok önemli olduğunu söylüyor her zaman.
"Görüşürüz canım kızım. Kendine iyi bak."
"Görüşürüz annecim. Sende kendine iyi bak."
Telefonu kapattım ve yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım ve bir şeyler atıştırıp üstümü giydim. Hırkamı üzerime geçirip çantamı taktım. Evden çıktım. Kulağımda kulaklık servisi beklemeye başladım. 10-15 dakika bekledim ama servis gelmedi. Ben bugün erken kalktığım için gelmemiştir diye düşündüm ve belki gelir diye biraz daha bekledim ama gelmedi.
Sanırım kendim gitmem gerekiyordu. İnsanlarla konuşmayı sevmememe rağmen gelen kişilere okuluma nasıl gidebileceğimi sormak için etraftaki insanların yanına gittim. Bir tane amca gördüm, gidip ona sordum ama beni tersledi. Sonra benim yaşlarımda, kestane rengi saçları salık, düzgün giyimli, kulağında kulaklıkla bir kız gördüm. Hemen yanına gittim."Merhaba Beşiktaş Anadolu Lisesine nasıl gidebilirim acaba?
"Orada mı okuyorsun?"
"Evet. Normalde servisle gidiyordum. Ama servisim gelmedi. Kendi başıma da hiç gitmedim."
Şimdi diyorsunuz insanlarla konuşmayı sevmiyordun hani diye. Biliyorum tuhaf ama birden bire konuşasım geldi kızla. Anlamadığım şekilde kendime yakın hissettim.
"Anladım bende oraya gidiyorum. İstersen gel beraber gidelim."
"Tamam olur teşekkür ederim. Bu arada Ada ben tanışamadık."
Selamlaşmak için elimi uzattım.
"Bende Su." diyerek elimi sıktı.
Beraber beklemeye başladık. Yol boyunca birbirimizle bir daha konuşmadık. Okulun önüne geldik. Beraber girdiğimizde aynı sınıfta olduğumuzu fark ettik. Bunca zamandır aynı sınıftaymışız ama farkında değilmişiz. Çok şaşırdım. Gerçi şaşırmama gerek yok çünkü sınıfta kimseyi tanımıyorum da neyse.
Sınıfa beraber girdik ama farklı bir sıraya geçti. O da benim gibi yanlız oturmayı seviyordu sanırım. O başka bir sırada ben başka bir sırada tek oturuyorduk. İlk dersimiz Fizikti. Fatma hoca dersi anlatırken pür dikkat onu dinliyordum. Zamanın ne çabuk geçtiğini anlamadan ikinci derse geçtik. Ders Deniz hocalaydı yani ingilizce. İngilizcem çok iyi bu yüzden dersi dinlemem yetiyordu. İki ders ingilizce işledik. Zil çaldığında telefonumu elime aldım, hesabıma girdim.
Bazen sen onunla konuşmak istemesen de seni kendine çeken bir duygu vardır onda. Belki o da istemez bunun olmasını ama istemsizce birbirini çeker iki insan.
Ya da sen öyle sanıyorsundur.
Bir an düşününce saçma gibi geldi. Ne alaka, niye böyle şeyler düşünüyorum? Kendi kafamda uydurduğum bir düşünce belki de bu.Bu yazıyı attıktan sonra telefonumu kapattım. Fazla değişik düşünüyordum. Derse girmemiz için zil çaldı. Kendimi derslere verdim. Okuldaki bir günüm daha bitti. Servisin yanına gidip yerime oturdum. Eve giderken sadece müzik dinledim. Kafamdaki her şeyi attım. Evin kapısına geldiğimde servisten inip evime girmek için kapının önüne gittim. Anahtarımla kapıyı açtım ve içeri girdim. Kendimi koltuğa bıraktım. Biraz orda dinlendikten sonra mutfağa geçip dolabı açtığımda dolapta domates salatalık falan vardı. Elime gelen bir kaç şeyi aldım ve ekmekle birlikte yemeye başladım. Bir şeyler atıştırdıktan sonra odama geçtim ve telefonumu elime aldım. Hesabıma girdim. Bir bildirim vardı.
Sude_ama_sen_Su_de kişisinden bir mesaj...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ada'daki Yalnızlık
القصة القصيرةAilesini kaybeden yanlız bir Ada. Daha büyümek için çok zamanı var. Ve kimseyle konuşmayı sevmiyor. Ama kendi ayaklarının üstünde durabilmesi gerekiyor. Bunu yapabilmesi biraz zaman alacak. Bunun için yanında kimleri olacak? Nasıl bir süreç geçirece...