Gözümü açtığımda nerede oldugumu anlamadım ilk başta. Etrafıma bir baktım. Hastanedeydim. Buraya ne zaman geldim? Neden geldim? Kim getirdi? Hiç bi fikrim yok. Ama yanımda oturan kız Suydu. Sandalyeye oturmuş kitap okuyordu. Yüzünde çok değişik bir ifade vardı. Sanırım endişelenmişti. Fısıltı kadar kısık bir sesle ona seslendim.
"Su."
Hemen gözlerini bana çevirdi. Yanıma doğru yaklaştı.
"Ada. İyi misin? Kendini nasıl hissediyorsun? Halsiz misin?"
Konuşmaya çalıştım.
"Be... ben..."
"Neyse sen kendini yorma sonra konuşuruz. Ben doktoru çağırayım. Sen yat. Ben hemen geliyorum."
Kafamı salladım. Sanırım benim için gerçekten endişeleniyordu. Ben onu tersledim hep. Ama o benim için korkuyordu. Beni seviyordu. Sanırım ona yanlış davranmıştım.
Su kapıdan içeri girdi. Gülümseyerek yanıma oturdu ve doktorun birazdan geleceğini söyledi. Bende ona gülümsedikten sonra sandalyesine oturdu.
Bir dakka ya ben niye hastanedeyim?
En son... En son mektubu okumuştum.Annem... Babam... Onlar trafik kazası geçirmişler. Hayır... Hayır... Onlara birşey olamaz...
"Su. Annem... Babam... Nerdeler? Yanlarına gitmeliyim. Onlara bir şey olmamalı."
Ben yataktan kalkmaya çalışırken Su beni geri yatırmakla uğraşıyordu.
"Canım annenle baban hangi hastanede bilmiyorum. Ama sen iyileşince öğreniriz. Zaten bugün taburcu olacaksın. Doktor bir kaç ilaç verip gönderebileceğini söyledi. Biraz daha dinlen. Kendini yorma..."
"Beni anlamıyorsun. Bekleyemem. Onlara gitmeliyim. Yanlarına. Lütfen Su. Lütfen."
Biz Su'yla konuşurken içeri sanırım benimle ilgilenen doktor girdi. Elindeki dosyaya bakarak konuştu.
"Evet küçük hanım, bugün seni göndereceğiz. Ama ilaçlarını almalısın. Ve üzgün olduğun için bayılmışsın. Belli ki çok üzüldüğün bir şey var. Ama kendini çok yorma. Bir daha bayılma riskin yüksek. Her zaman yanında bu güzel kız gibi birisi olmaz. Bu sefer şanslısın ama bayıldığında yardım edecek kişiler olmayabilir. Evet. Sen biraz daha dinlen. Akşam çıkabilirsin. Kendine iyi bak. "
Akşam mı... Hayır akşam olmaz. O kadar bekleyemem. Duvardaki saate baktım. Saat daha 10. Akşama kadar nasıl yatıcam burda?
"Su... Ben... Ben bu kadar kalamam burda. Annemleri görmem lazım. Lütfen çıkar beni burdan."
Su ne yapacağını bilemedi. Ama burdan çıkmalıyım. Ailemin yanında olmalıyım.
*
Ne yapıp edip Su'yu ikna ettim ve doktor bana baktıktan sonra çıktık hastaneden. Hemen Su'dan çantamı alıp notta yazan numarayı aradım.
"Alo?"
Karşıdaki ses bana notu yazan kişinin olmalı.
"Meraba ben Ada. Bana annem ve babam ile ilgili mektup yazan siz misiniz? Babamın arkadaşı olduğunuzu söylemiştiniz?"
"Evet kızım. Ben Kemal. Annen ile baban hâlâ hastanedeler. Yatıyorlar. Sabah ameliyata almışlardı. Şimdi yoğun bakımdalar. Ama endişelenme sakin ol tamam mı?"
"Neresi hastane? Ben...Ben hemen geliyorum. Söyleyin. Onları görmem lazım."
"Kızım annen ile baban İzmirde geçirdiler kazayı. Bu yüzden İzmirde bir hastanedeyiz. Gelebilecek misin buraya?"
"Gelirim gelirim. Siz adresi verin. Ben hemen geliyorum."
"Tamam ama dikkat et. Adresi de İzmir'e yaklaşınca ara söylerim. Tamam?"
"Tamam tamam. Ben hemen çıkıyorum."
Telefonu kapatır kapatmaz hızla yürüdüm. Arkamdan Su bağırdı. Bir an onun yanımda olduğunu unutmuşum.
"Ada! Bekle."
Su arkamdan koştu. Yanıma gelmesi için durdum.
"Ada nereye? Anlat noldu? Ne dedi o adam?"
"Gidiyorum Su. İzmir'e gidiyorum. Hızlı olmalıyım."
Ben gitmek için adımımı atarken Su kolumdan tuttu ve gitmemi engelledi.
"Bekle. Nereye gidiyorsun? Nasıl gideceksin? Neyle gideceksin? Yalnız mı gid-"
"Gidicem bi şekilde. Hemen gitmeliyim. Beni tutma Su. Gitmeliyim..."
"Bak Ada telâşını anlıyorum ama otobüsle nasıl gideceksin? Paran var mı? Tek başına mı gideceksin? Bende geleyim? Yalnız olmazsın hem. Zorlamazsın da. He? Olmaz mi?"
"Hayır olmaz. Ben yalnız gidicem. Gelmene gerek yok. Giderim kendim. Şimdi gitmeliyim."
Der demez eve gitmek için önüme döndüm. Hastane evime yakın olduğu için çok sürmeden eve vardım. İçeri girdim çantama birkaç bişy koyduktan sonra babamın lazım olur diye verdiği parayı aldım. İzmire gitmem için bu para yetiyordu. Hemen evden çıktım. Ve otobüs biletimi aldım. Bileti saat 1 e aldım. Bu yüzden çok beklemeden geldi. Otobüse bindim.
Şuan gerçekten kendime şaşırıyorum. Ben otobüsle şehirden şehire yolculuk yapacağım. İnanamıyorum. Ama sanırım artık inanmalıyım. Ben artık büyümeliyim.
Biliyorum kısa oldu ama okulum var ve 8.sınıf olduğum için ders çalışıyorum. Bu yüzden yazamıyorum. Ama zaman buldukça yazacağım. İyi okumalar😊🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ada'daki Yalnızlık
ContoAilesini kaybeden yanlız bir Ada. Daha büyümek için çok zamanı var. Ve kimseyle konuşmayı sevmiyor. Ama kendi ayaklarının üstünde durabilmesi gerekiyor. Bunu yapabilmesi biraz zaman alacak. Bunun için yanında kimleri olacak? Nasıl bir süreç geçirece...