The Kuzen

1K 27 0
                                    

Selaam.
Bu ikinci hikayem umarım iyi giderim. Umarim cok okunur ve umarım tutar. Eger ben aklimdakilari aynen yazabilirsem siz de cok beğenirsiniz zaten yani oyle umuyorum. Su an olmayan sizleri seviyorumm.
Xoxo
~~~~
"Ya Baris, Baris beklee." dönüp arkasını bakmamıştı bile. Öylece okul kapısından çıkıp gitmişti. 2 yıldır düzenli ve iyi giden bir iliskimiz vardı ve daha ince bana hic böyle davranmamisti.Bana, ben. Ha evet, ben. Ben Derin, 17 yaşındayım ve İzmir'de yasıyorum. Burda doğup büyüdüm. Burada özel bir liseye gidiyorum. Ah Baris, dediğim gibi 2 yıldır iyi gide bi iliskimiz var. Su anlı sınırının sebebi ise Denizli'den buraya gelecek olan kuzeni Rüzgar. Daha once onu hic görmedim. Ama cok bahsi geçmişti. Baris, Ruzgar'i her zaman vurdumduymaz, huysuz, umursamaz biri olarak anlatmıştı. Simdi buraya gelmesinin sebebi ise babasının (Barış'ın amcası oluyo asdfa) yurt dışına çıkması. Bunda bu kadar büyütulecek ne var diyorsunuz evet ama cidden bende bilmiyorum ama öğrenmek icin can atıyorum.

"Hayır yani ben sunu anlamıyorum Eylül bi insan alışveriş yapmak için Cumartesi günü sabahın köründe uyandırilir mı?" hayatımda yaptıgım en buyuk yanlış bizim evin anahtarının bir yedeğini Eylül'e vermekti. Ne zaman boş vakti olsa hoop bize damliyordu. Utanmasa babamin nüfusuna geçecek kız.
"Sus Derin konuşma Derin cevap verme Derin. E ama sen hala hazır degilsin De-"
"Eylül bi sus da nefes al be. Kes sesini in aşağıya 10 Dakika'ya geliyorum."
Eylül'ü sırtından itleyerek odadan çıkarttım ve kapıyı kapatmadan once ikimizde birbirimize öpücük attık.

Hayır lezbiyen falan değiliz susun :D

Odamdaki banyoya girip yüzümü yıkadım ve kendim geldim dişlerimi de fircaladiktan sonra baliksirti örgulu olan saçlarımı açıp düzelttim. Böylece doğal bi görünüm oluşmuştu.
Hemen odaya gecip gardilabimin kapağını actım ve gözüme kestirdigim ilk parçaları alıp yatağımin üstüne firlattim. Daha sonra ayakkabı dolabımı açıp mini kotsort ve beyaz bir tişörtün altına ne giyilit diye düşünürken siyah zımbali botlarımı da alıp kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Botlarımı da giydikten sonra tekrar ayna karşısına geçip cok da belli olmayan bi makyaj yaptım. Yani bu eyeliner, kalem ve patlayıcıdan ibaretti, başka türlü süslü kokanalar gibi görünüyordum.

Çantamı ve deri ceketimi de alıp odamdan çıktım. Babam ve annemin odasını kapısını çalıp içeriye girdim. Coktan kalkmış ve hazırlanmışlardi bile. Cunku Kemal, Sedef Öztürk olmak bunu gerektirirdi.
"Günaydınlar best mother and father of the world." Diyerek gülümsedim.
"Günaydın prenses, dur sen söylemeden ben soyliyim Eylül geldi ve alışverişe gidiyorsunuz. Tamam hayatım cok geç kalma bisey olursa bize haber ver."
Vallaha babam olmus en best askim. Leb demeden Corum'un yerini tarif etti adam bana.
"Tamam ballar. opuldunuzz." diyerek odalarından çıktım. Aşağıya indigimde Eylül kapıda beni bekliyordu.
"Tamam o zaman Ruzgar'i alıp gelin yanımıza. tamam canım bayy."
Eylül telefonu kapatıp heyecanlı bi sekilde bana sarıldı.
"Dur kızım sacım sonucek. Ne olmus sabah sabah hayirdir, nerden geliyor bu nese, bu enerji ?"

"Ilk olarak mağazalar indirim doluu. Ikincisi de Baris'la konuştum. Hala sana biraz kızgın. Rüzgar konusunda yani. ama bugun Rüzgarı almaya gidicek ve Ordan yanımıza gelicekler. böylece konuşmaya firsatiniz olur. ve ayrıca ikincisi umarım rüzgar hayal ettigim gibi yakışıklı olur."
Diyorum size bu kız nefes almadan konuşuyor .

"Tamam beybisi neyse sorun hallederiz. Sen takma kafana." Eylül'e goz kirpip arabaya bindik.

"Günaydın Ali. bizi nereye götüreceğini biliyorsun." diyerek gülümsedim.
Ali bizim şoförümüzdu. Evet koskoca Öztürk holding in sahibinin kızının kendine ait bir arabası olmaması size de tuhaf geldi biliyorum ama 18 yasıma bastığımda istediğimi alabilirmisim ama su anlık yasakmis. Zaten 3 ay sonra istediğim gibi bi arabam olacağı icin cok da kafama takmiyordum.

" Yaa Deriin, sence Rüzgar nasıl biri?" Gözlerimi cama dikmiş alış veriş merkezine varmayı bekliyordum (sessiz sedasız) ama ne yazık ki Eylül bu hic konuşmadan durabilir mi. Ustelik bu soruyu bin defa sormuştu ikiyüz bin defa da hayal kurmuştu.

"Bilmiyorum Eylül gelince görücez. sende yeter ama ya son iki haftadır Rüzgar Rüzgar Ruzgar. Yeter kızım ya eger cocuk geldiginde de böyle yaparsan götünü kaldırırsın sonra al basına belayi."
Erkekler böyleydi azıcık ilgi göster canım cicim de deger ver hemen kaldırıyorlardi münasip bir yerlerini e o zaman ben de doğal olara 'Arkadaslar bakın o ucan kuş degil Baris'in (ornek verdim başka bir erkek de olabilir.) münasip bir yeri." espirisini yapmadan edemiyordum.

"Hayır Derin bak sen beni anlamıyorsun. Ben Rüzgar'in gelecegini öğrendiğimden beri kafamda kac tane Rüzgar oluşturdum haberin var mi?"
"Ya Eylül manyak mısın kızım. Sen böyle bi Kıvanç Tatlitug, bi Cagatay Ulusoy, Seçkin Özdemir e hatta en kötü ihtimalle bi Elin Koç bekliyorsun degil mı, ya kaba saba kekonun teki gelirse?"
Böyle ihtimalleri de düşünmek lazım di degil mı sonuçta sonunda hayal kırıklığı dene bisey vardi.
"Of Derin ya enerjimi aliyosun kızım sus söyleme oyle seyler. Bi kere Baris tas gibi cocuk e Baris'in babasi Devrim amca da henüz daha orta yaslarında olmasına rağmen Yakışıklı adam, genel olarak hal böyle olunca oyle asıl bi aileden keko çıkmaz sanmıyorum."
Tamam Eylül he Eylül evet oyle Eylül allah'im su rüzgar gelse de kurtulsak.
Eylül'e karşı basımı onaylar gibi sallayın basımı geriye ittim.
"Ne kadar kaldı Ali?" soruyu sorarken basım hala gerideydi ama filiz aynasında Ali'yi görebiliyordum.
"Buyrun efendim geldik." diyerek bana hayatımın cümlesini söylemişti.

"Tesekkurleer dönüşte gelmene gerek yok Baris gelip alicak. Gorusuruz." diyerek arabadan kendimi dışarıya attim.

"Eylül sadece alışveriş tamam mı Rüzgar lafını onlar geleni kadar duymak istemiyorum."
Bende ki de kafaydi yani dımı sonuc olarak.
"Tamam tamam da Derin su Berna degil mı, igk tipe bak Allah'ın *rospusu iste ne olucak havala bak havalara."
Eylül kusarmiscasina dilini çıkartıp elini boğazına koydu.
"Eminim o yokmuş gibi davranırsak günümüz daha iyi gecer." diyerek yoluma devam ettim. Eylül de basiyla onaylayip, "Pekii tamam oyle olsun." diyerek bana eşlik etti.

"Nerde kaldı bunlar yaa." starbucksta otmurmus Baris'lari bekliyorduk. Eylül o kadar heyecanlıydi ki elleri titriyordu.
"Bi an once gelseler bari." dedi tedirginlikle etrafına bakarak.
"Sen kalp krizinden tahtali koyu boylamadan diyecektim herhalde." diyerek ona bilmiş bakışımı attim.
"Ayy iyi tamam oyle ols- OHAA DERIN DERIN GELİYOLAR DERIN VALLA BARİSİ GÖRDÜM YANİNDA KI RUZGARSA EGER OHA DERİİN."
Kafamı çevirip Eylül'un baktığı yüne baktım. Gercekten de Eylül'un masayı sallayıp neredeyse kahvelerimizi üstümüze dökecek kadar buyuk olan tepkisine değecek bir görüntü vardı karsimizda.
Her zaman Ruzgar'in normal turk standartları sınırlarında yasikili olmasını bekliyordum, hatta keko bile olabilirdi ama bu kadar TAS KAYA METEOR bir seyin gelecegini düşünmemiştim. İstemsizce yüzümüzde olusan siritmanin ardindan ikimizin eli de sacına gitti be ufak bir düzeltmeden sonra ayağa kalktik.

"Askimm." Baris yanıma gelip beni öptü ve "selam Eylül." diyerek Eylül'e selam verdi.
"Hosgeldiniz Baris." Eylül gözlerini Rüzgar'dan alamıyordu.
"Ha sey bu Rüzgar." eliyle Rüzgarı gösterdi. Sırtında çantası vardi. iyi giyinmişti.. Dar kesim kot bir pantolon, asker yeşili salas bir tişört ve deri montu vardi. Ve siyah botları tamamlıyordu.

"Meraba Ruzgar, ben Eylül adın cok duyuldu sonunda gelebildin."
Eylül elini uzattı ve Rüzgar da karşılık verdi.
"Meraba, acaba hakkımda neler duydunuz." dedi hafif gülümseyerek Baris'a bakmıştı.
"Meraba ben de Derin. Memnun oldum." dedim mesafemi koruyarak. En azından Baris'in yanindayken oyle olması gerekiyordu. Su anda yüzündeki ifade bile 'konuşma sununla.' dese bile bana içten içten bu kadarını da yapmam gerekiyordu.

"Meraba Derin sonunda tanisabildik. Ben de senin adını cok duydum."
"Baris bahsetmistir illaki." hafif tebessüm ederek Baris'a baktim. Basını eğmiş sıkkın duruyordu.

"Alışverişiniz bittiyse kızlar artık gidelim." Barıştan sonunda beklediğim tepki gelmisti. Ölürdü kibar davransa.

Rüzgar en once cikti ve hepimiz onu arabaya kadar takip ettik.

EED ILK BÖLÜM SONU GERCEKTE NE OLACAGİNİ COK MERAN EDIYORUM HENÜZ MULTİ EKLEMEDIM AMA KAPAKTAN BAŞROLLERI GOREBİLİRSİNİZ.
XOXO

Ben Sana Çok LavHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin