1 GÜN SONRA
Sabah alarm'ın sesiyle huzursuzca gözlerimi açtım her ne kadar çok uyanmak istemesemde kalktım ve duşa girdim duştan çıkınca
Giydim hava biraz yağmurluydu o yüzden çeket ve kısa çizmelerimi giydim saçlarımı dalgalandırdım hafif makyaj yaptım ve salona indim "günaydın kızım" dedi babannem "günaydın tontişim" dedim "sanada günaydın evimizin salağı" dedim Ahmet ise göz devirerek "günaydın" dedi "hadi kuzum kahvaltı hazır" dedi
Babannem, saate bakıp "yok babannem işe geç kalmayım hastanede yerim birşeyler" dedim "olmaz öyle hastane köşelerinde" dedi "olur tontisim olur" dedim ve yanağından öptüm ahmetinde saçlarını karıştırdım şemsiyemi alıp evden çıktım arabamı açıp içine bindim anahtarı çevirdim ama araba çalışmadı tekrar ve tekrar aynısı yaptım ama olmadı "hadi kızım yapma bunu bana yaa" dedim ama olmadı telefonu alıp Muhammet usta yi aradım arabam ne zaman bozulsa hep o yapardı, ehliyetimi 18 yaşına girince hemen almıştım saolsun babannemde hemen araba aldı "alo ustam benim kızım yine çalışmadı" dedim "tamam kızım ben gelir yaparım" dedi "tamam ustam saol" dedim ve kapattım eve gidip arabanın
Anahtarlarını babannene verdim usta gelince alıp yapardı
Taxi durağına gitti ama hiçbir taxi yoktu "abi taxiler ne zaman gelir" dedim "1 saate anca gelirler" dedi "tamam teşekkürler" dedim en iyisi yürümekti ama yağmur atıştırıyordu inşallah hızlanmazdı.10 dakika geçmişti ve yağmur hızla yağmaya başladı resmen hortumdan boşalıyordu karşı caddeye geçmek için yolun kenarında durdum arabalar beni görünce yavaşlıyordu çok hızlı gelen bir araba vardı içimde 'allahım nolur yavaşlasın nolur' dedim eğer yavaşlamazsa sırılsıklam olurdum ama dualarım kabul olmadı araba hızla geçti heryerim sırılsıklam olmuştu "OHA HAYVANMISIN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN" diye bağırdım araba durdu içinden genç yakışıklı diyebileceğim birisi indi "görmedim" dedi sakince "NASIL GÖRMEDİN YA KÖRMÜSÜN" üstümü göstererek "ŞU HALİME BAK" diye bağırdım "asıl sen körmüsün hava yağmurlu ve senin giydiğin şeylere bak hala ben suçluyum" dedi, sinirle kaşlarımı çattım oda bana "kıyafetlerine ne alakası var sen ÖKÜZ gibi geçmeseydin ben bu hale gelmiycektim" dedim "benimle düzgün konuş" dedi "konuşmazsam nolur.. neyse seninle uğraşamıycam zaten işe geç kalıcam" dedim ve sinirle yürüdüm sonra durup arkama baktım "bence bir doktora görün körsünde" dedim ve yürümeye devam ettim.
Hastaneye gelince tuvalet bulup oraya girdim saçlarım dağılmış makyajım akmıştı kıyafetlerim zaten ıslanmıştı iyiki tüm belgelerimi ve üniformamı hallettim de bu halde uğraşmayacaktım saçlarımı düzeltdim makyajımı silip yeniden yaptım hemşirelerin giydiği yere gittim dolabımı bulup üniformamı giydim birine sorup hemşirelerin toplandıkları yere gittim geç kalmamıştır herkez oradaydı yanlarına gittim herkez bana baktı daha sonra doktor olduğunu tahmin ettiğim esmer ela gözlü yakışıklı genç biri geldi herkez duruşunu düzeltti "evet arkadaşlar günaydın, bugün aramıza yeni biri katıldı enzel Özcan aramıza hoşgeldin" dedi tüm gözler bana döndü "hoşbuldum" dedim "ben Ali Arslan beyin cerrahıyım, bugün seni çok yormayalım acilde çalış" dedi "peki hocam" dedim dosyamı bana gülerek uzattı bende güldüm ve dosyayı alıp acile gittim kalabalık değildi anlaşılan çok sıkılacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beşik kertmesi /TAMAMLANDI/
ChickLitBiri ünlü doktor,biri hemşire Aynı hastaneye düşüp, birbirlerine sinir olurlarsa ve yıllar önce beşik kertmesi olduklarını öğrendiklerinde zorla evlendirilseler ne mi olur?? gelin hep beraber görelim Enzel ve Emre'nin masalı :) Ellerini iki yanıma...