3. Bölüm

12.5K 471 19
                                    

Sabah alarm çaldıktan sonra kalktım ve elimi yüzümü yıkadım daha sonra

Giydim Hava durumuna bakmıştım yağmur yoktu ama hafif esiyordu bahar geliyordu ama hala esintiler vardı, saçlarıma fön çektim hafif makyaj yaptım daha sonra assagiya indim ve mutfağa gittim "günaydın babanne" dedim "günaydın enzelim" dedi "Ahmet n...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Giydim Hava durumuna bakmıştım yağmur yoktu ama hafif esiyordu bahar geliyordu ama hala esintiler vardı, saçlarıma fön çektim hafif makyaj yaptım daha sonra assagiya indim ve mutfağa gittim "günaydın babanne" dedim "günaydın enzelim" dedi "Ahmet nerde?" Dedim "kaç kez çağırdım hala uyanmadı" dedi sinsice güldüm "ben uyandırırım" dedim ve sürahiye su doldurdum"deli kız" dedi babannem Ahmet'in odasına gittim kapıyı açtığımda ayı gibi uyuyan Ahmet'i gördüm gülüp kafasından aşşağıya suyu boşalttım "günaydın canım kardeşim" dedim "ya abla ya of" diye bağırdı gülüp mutfağa gittim masaya oturdum ve kahvaltı yapmaya başladım "babanne senin bu torunun kaç yaşına geldi hala akıllanmıyo" dedi ahmet gelip "kes sesini sanki sen yapmıyorsun" dedim hehe anlamında kafasını salladı "babanne benim araba noldu" dedim "valla kızım bir yerine birşey olmuş adını unuttum yapmış ama bir parçası eksikmiş getirtmesi gerekiyormuş oda uzun sürermiş yani yine bozulabilirmis" dedi "of tamam babannem" dedim ve kahvaltıya devam ettim.

Kahvaltıdan sonra evden çıktım arabamı açıp içine girdim bu sefer çalışmıştı gülüp hastaneye sürmeye başladım
Hastaneye geldikten sonra üniformamı giydim daha sonra toplanma yerine gittim gizem ve Mert ordaydı yanlarına gittim "günaydın çifte kumrular" dedim "günaydın" dediler "bugün yeni doktor gelicek" dedi mert "aynen ya duyumlarıma göre adam bayan yakışıklıymış kızlar etrafında dönüyormuş" dedi gizem "sanane adamın yakışıklılığından" dedi mert "tamam kızma enzel bilsin diye diyorum" dedi gizem "valla ben Ali hocayla çalışıyorum ve onunla çalışmak istiyorum gerisi ilgilendirmez" dedim "değişebilirmiş" dedi mert "of inşallah değişmez" dedim "ha ben sana ne diycektim dün seni Ali hocayla konuşurken gördüm hayırdır" dedi gizem imayla "ya yok şey benim arabam bozuktu Ali hoca onu öğrenince beni eve bıraktı başka bir şey yok yani" dedim o sırada Ali hoca geldi "günaydın arkadaşlar birazdan yeni kalp cerrahı emre  hocada burada olur bu arada kendi hemşir ve hemşirelerini seçmek istedi o yüzden bir kısmının ayrılıcaz" dedi Ali hoca, Allah'ım inşallah beni secmezdi "hah emre hocada geldi" dedi Ali hoca kafamı kaldırıp baktığımda şok oldum bu dün sabah arabayla üzerime su atan tartıştığım ve ona bir sürü şey söylediğim adamdı Allah'ım ben ne yapmıştım resmen hastanemizin doktoruna bir sürü laf saymıştım şu an utançtan yerin dibine girebilirdim
Emre hocaya baktığımda oda bana bakıyordu hiçbir mimik oynamadan düz bir şekilde "evet hocam çalışmak istediklerinizi seçebilirsiniz" dedi Ali hoca "onu istiyorum ilk olarak" dedi mert hoca beni göstererek, Ali hoca mı suratı düştü ve gerildi "p-peki enzel bundan sonra emre hocayla çalışıyorsun" dedi Ali hoca "peki hocam" dedim ve Emre hocaya baktım, emre hoca birkaç kişiyi seçti onlara görev verdi en son ben kaldım ve şimdi özür dilemem lazım "se-sey ben dün sabah için özür dilerim aslında ben haklıyım ama o sözleri söylememem lazımdı kusura bakmayın" dedim "ameliyat öncesi ve sonrası hastaların bakımını ve kontrolünü sen yapıcaksın, gidebilirsin" dedi ve dosyamı uzattı sinirle dosyayı alıp uzaklaştım  o sözlerin hepsini hakediyordu ama işte.
Öğle arası olmuştu emre hocayı bir kez görmüştüm Ali hocayı hiç görmemiştim :( , cafeye indim birkaç şey alıp gizem ve Mert'in olduğu masaya ilerledim "selam" dedim "selam" dediler oturdum ve aldıklarımi yemeye başladım "hayırdır Ali hoca yla çalışmamak seni üzdü galiba" dedi gizem "sizce emre hoca kimmiş" dedim ikiside sorarcasına baktı "dün sabah arabayla üzerime su atan ve benim ona bir ton laf saydığım adam" dedim "OHA" diye bağırdılar etraftakiler bize bakmıştı emre hocada burada idi karşısında diyetisyen Gaye hoca vardı kırmızı rujuyla giydiği şeylerle oldukça ünlüydü hiçte emre hocaya göre biri değil neyse canım banane "adamdan özür diledim hiçbir şekilde cevap vermedi yapmam gereken işi söyledi öküzün önde gideni" dedim "aynen ya insan cevap verirdi" dedi mert "yontulmamış kütük resmen" dedi gizem.

Öğle yemeği bitmişti ve ben öğrendimki gizemle benim evim çok yakındı bu güzel bir şeydi gidip gelebilirdik

Ameliyat olacak hastanın odasına gittim "birazdan sizi ameliyat haneye Alıcaz hazırlanma ya başlayabilirsiniz" dedim "kızım ölücekmiyim" dedi teyze "her ameliyatta ufakta olsa risk vardır ama size şunu söyleyebilirim emre bey işinde oldukça iyidir" dedim "saol kızım" dedi teyze bende odadan çıkıp emre hocanın odasına gittim kapıyı tıkladım "gel" dedi içeri girdim "1063 numaralı hasta ameliyata hazır" dedim "tamam" dedi tam çıkacakken "enzel ameliyat bitimini takip et ve yarım saat sonra beni odama gelip uyandır diğer ameliyata gireyim,  uyuyacağım" dedi "peki hocam" dedim odadan çıktım ve hastayı alıp ameliyat haneye götürdüm daha sonra bir yer bulup oturdum.

Ameliyat bitmiş ve yarım saat geçmişti emre Bey'in odasına gittim kapıyı tıkladım ses gelmedi hala uyuyordu anlaşılan kapıyı açıp içeri girdim koltukta üzerine çeket örtmüş uyuyordu yavaşça yürüdüm "hocam yarım saat geçti" dedim ama uyanmadı tekrarladım mırıldandı yine uyanmadı
Aslında yakışıklıymış yani yüzündeki her şey tam ona göreydi kaşı gözü kirpiği saka- "manzaranı bozuyorum ama yapmam gereken bir ameliyat var" dedi emre hoca bir anda ayağa kalktım "sizi izlemiyordum" dedim "kesin öyledir" dedi "evet öyle" dedim bir süre yüzüme baktı, "neyse git 1693 numaralı hastayı ameliyat haneye getir" dedi bende odadan çıkıp hastayı hazırlayıp ameliyat haneye götürdüm

Ameliyatların hepsi bitmiş ve iyi geçmişti tüm hastaları tekrar kontrol ettim yapacak bir işim kalmamıştı en iyisi emre hocaya gidip giremeyeceğini sormaktı İnşallah izin verirdi çünkü gerçekten yorulmuştum odanın önüne gelince kapıyı tıkladım "gel" dedi kapıyı açıp içeri girdim emre hoca gitmek için hazırlanıyordu "şey benim işlerim bitti çıkabilir miyim diyecektim" dedim emre hoca düşündü "tamam çık" dedi "teşekkürler" dedim tam çıkacakken ayağım sehpaya takıldı ve düşüyordum en kötüsüde emre hoca beni tutmuş ve beraber koltuğa düştük birde yüzlerimizde birbirimize çok yakındı.

Beşik kertmesi /TAMAMLANDI/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin