5

355 10 0
                                    

Hyuna'nın ağzından

Gözlerimi yavaşça araladığımda boynumda
Jennie'nin nefes alış-verişini hissetmeyi  beklemiyordum.
Nasıl uyuduysak öyle uyanmıştım. Hâla boyumda yatıyordu hâla küçük kolları vücudumun üzerindeydi. Belindeki kollarımı biraz gevşetip geri çekildim iyice yüzünü görmek için. Dudakları hafif öne büzülmüştü. Bu onun daha küçük durmasını sağlamıştı. Ona ne hissettiğimi inanın bilmiyorum. Ama garip bir şeydi. Huzur dolu bir şeydi. Belki sadece arkadaşlıktır.... Ablalıktır....

Bunların olmamasını isterdim ama daha ileri bize olmazdı. O benim küçük kardeşim ben de onun ablasıydım. Anneme yaptığı şey söylediği sözler çok hoşuma gitmişti.
Annemin onu rahatsız ediceğini bildiğim için kapının arasından bakmıştım. O sırada boğazını sıktığını duydum. İlk defa onu bu kadar sinirli görmüştüm. Ve bu yönüne aşık olmuştum.

Yaklaşıp alnını öptüm. Mırıldandıktan sonra sırtını döndü. Anlaşılan daha uyumak istiyordu. Bugün yapacağım çok iş yoktu. Kahvaltı hazırlamak için aşağı inmem gerekiyordu. Ama hiç gidesim gelmiyordu. Onu rahatsız etmemek için yavaşça yataktan kalktım sessizce odayı terk ettim. Mutfağa gittiğimde kimse yoktu. Galiba evde de kimse yok diye geçirdim içimden. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Jennie'nin en sevdiği baharatlı yumurtayı yaptıktan sonra tepsiye koydum. O sırada annem içiri girdi. Boğazına şal sarmıştı. Muhtemelen boynunda Jenni'nin el izi çıkmıştı kapatmak için şal sarmıştı. Yandan bir gülüş attım. İşte benim kızım. Tepsiyi alarak hiçbir şey demeden mutfaktan çıktım. Tabiki annem sessiz durmadı.

"O orospu boğazımı sıkıyor durduk yere ve sen hala onu yanında yatırıp yemek mi hazırlıyorsun."

Bana tahammülü yoktu evet ama bütün miras benim üstümeydi. Beni bu yüzden hep seviyormuş gibi davranıyordu. İki yüzlü şeytan. Yavaşça kapıyı açtığımda Jennie hala bıraktığım gibiydi. Komidinin üstüne tepsiyi bırakıp yatağa oturdum. Biraz izledikten sonra gülümsedim. Farklı ve onun utanacağı bir şekilde uyandırmak istedim. Öperek.

Bir elimle yatağım köşesinden yardım alarak dudaklarımı dudaklarına yerleştirdim. Hiçbir tepki vermeyince dudaklarımı hareket ettirdim. Onunda dudakları oynayınca gülümsedim rüyasında ne görüyordu acaba. Biraz öyle devam ettikten sonra gözlerini hemen açtı ve geri çekildi.

"Hyuna ne yapıyorsun?"

Utanmıştı yanakları kıpkırmızı olmuştu dudakları gibi. Ona doğru yakınlaştım biraz daha. Şaşırmıştı.

"Öperek uyandırmak istedim. Ve şimdide devam etmek istiyorum."

Yutkunmuştu. Sanırım fazla ileri gitmiştim. Ama çok güzeldi öpmek istiyordum. O geri gittikçe ben yakınlaşıyordum. En son durdu ve bana yaklaştı. Ne yapıcağını merak ediyordum. Hareket etmedim tepki vermedim. Gözleri sadece dudaklarımdaydı.

Promise(GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin