Jennie'nin ağzından
Aşağı çocukların yanına indik ve Namjoon oppayı PD'nin yanına gönderdik. Biz de gelince yeterince sandalye olmayınca ortasında kocaman oval masa ve etrafında bir sürü sandalye olan bir odaya geldik. Bir tarafa biz diğer tarafa da onlar dizildik. Her zamanki gibi kimse konuşacak konu bulamıyordu ve Maknae-Line da ayakta uyuyordu.
Hoseok: dans pratik odasını gezebiliriz.
Lisa dans kelimesini ve bu cümleyi de Hoseok oppadan duyunca hemen uykusu açıldı ve kalktı.
Lisa: peki
Bak bak bak meraklısı gibi olmayayım havalarına. Tanımasam neyse de.
Lisa: gelmiyor musunuz?
Rose: git sen
Jisoo: dans pratik odasına mı? Hiç sanmıyorum.
Ben de el salladım. Lisa kaç göz yaparak bize 'ben ne konuşacağımı bilemem rezil olurum bak lütfen' demeye çalışıyordu. Evet birlikte çook uzun yıllar birlikte kalırsanız bunları anlamak hiç de zor olmuyor.
Jisoo: tamam geliyorum.
Jimin: ben de gelirim.
Tae: hyung hadi gidelim.
Jin: iyi olur bunların birbirlerini yemelerini izlemek istemiyorum.
Tae: kalk maknae gidiyoruz.
Jungkook: hayır
Tae: Jungkook
Ayaktayken eliyle oturan Jungkook'un omzunu tutuyordu. Jungkook onu eliyle hafifçe(!) ittirerek "çıkın hadi" dedi.
Tae: az oldu o kırsaydın?
Jungkook: hadi
Tae: iyi be yürüyün
Onlar da çıkınca masada sadece ben, Chae, Min Aptal Yoongi ve Jungkook kaldık.
Jungkook öksürdü.
Jungkook: aaaah
Jungkook: aaa şey
Tekrar öksürdü.
Jennie: konuşacak mısın?
Jungkook: şey mi yapsak?
Jungkook: işte yani...
Jennie: kalk Chae pastam
Rose: efendim?
Jennie: Jungkook sana bir yerleri gezdirmek istiyormuş
Jungkook: evet yani şey istersen tabi vokal çalışma odasını gezebiliriz.
Rose: gelmek ister misin unni?
Jennie: şunu da alın başka bir şey istemiyorum.
Kafamla Min Aptal Yoongi'yi gösterdim. Arkasına bakıp anlamamış gibi baş parmağıyla kendini gösterip "ben mi?" dedi.
Jennie: Sen değil, sen ve henüz göremediğimiz-ki olduğunu da düşünmüyorum- varlığı şüpheli ruhun.
Suga: gidin hadi
Jennie: Jungkook, Chae'me dikkat et
Jungkook: hıhı
