"5"

127 5 10
                                    


Gün yine aydınlandı, kuşlar penceremin önünde o narin sesleri ile bu güzel sabaha neşe katıyordu.

Ben bunları düşünürken saatin alarmı çalmaya başlamıştı bile. Daha fazla ses kirliliği yapmaması için alarmı kapattım. Yine sıradan bir gündü, açığa çıkacak davalar, yeni eklenen dosyalar. Bir avukatın daha süslü bir hayatı olamazdı.

Bunları düşünürken günlük ihtiyaçlarımı çoktan hal edip merdivenlerden aşağıya çoktan inmiş mutfakta kendi kendine konuşan bir adet Jimin hyung bulmuştum.

"Kahvaltılıklar tamam, omleti de şuraya koyalım, kızarmış ekmekler şu köşeye, çaylar da tamam olduğuna göre bizim veledi uyandırma vakti geldi."

Jimin hyung mutfaktan çıkmiş yukarıya çıkacakken birden karşısında beni görünce birden afalladı.

"Aişh! Korkuttun beni veled. Ne zaman uyandın sen, bende seni uyandırmaya geliyordum."

"Uyanalı tam 5 dakika oluyor hyung, yani senin o aceleci, sevimli hallerini görecek kadar baya zaman oldu."

Ben bunları söylerken kahkahalar atarken Jimin hyung kolumu çoktan morartmiştı bile.

"Ne gülüyorsun sen veled, geç hadi kahvaltı soğumadan yemeyini ye."

"Tamam, hyung ne kızıyorsun ya."

Kahvaltı masasına oturdum bir taraftan midemi doyururken bir taraftan Jimin hyungla yeni aldığım dava hakkında konuşuyordum.

"Hyung, dün yeni bir dava daha aldım. Olaylar baya karişik uzun bir zaman alacak çözülmesi."

"Dava tam olarak ne Kookie?"

"Hyung, şimdi iddiaya göre benim müvekkilim barda birini taciz etmiş."

"Ee sonra. Anlatsana Kook meraktan çatlatma insanı."

"İşte müvekkilim de o gece o barda olmadığını söylüyor."

"Nerdeymiş o zaman bu adam."

"Orasını daha araştırmadım Hyung. Bugün müvekkilim ile yüz yüze görüşeceğim."

"Bana bu dava şimdiden karmaşık geldi Kook."

"Öyle gibi görünüyor hyung."

Biz bunları konuşurken önümdeki kahveltı dolu tabak çoktan bitmişti.

"Hyung sen naptın şu iş konusunu."

"Adamla konuştum, anlaştıkta. Otelde baya lüks."

Jimin hyung Kore'nin ve Dünya'nın en iyi Şeflerinden biriydi. Her yaptığı yemek ilk denemesinde harika oluyordu.

Yaptığı işte çok başarılıydı ayrıca işini severek yapıyordu. Onu işini severek yaparken görmek dünyanın en güzel şeylerinden biridir.

" Hyung çok sevindim. Nasıl bir otel, nerde kalıyor, otelin adı ne? Gelir seni ziyater ederim."

"Seoul'de kalıyor Kook. Adı Min Hotel. 5 Yıldızlı falan."

"Ooo hyung sanada 5 Yıldızlı Oteller yakışır."

"Dalga geçme veled. Sen çıkmıyor musun daha?"

"Beni evden kovmak için çok çabalıyorsun hyung. Çıkıyorum işte aişh!"

"Söylenme veled. İyi davalar çözmeler."

Evden çoktan çıkmiş, ofise varmak üzereydim. Eve yaklaşık 20 dakikalık uzaklıktaydı. Arabadan inip, dosyaları almış ofise çoktan girmiştim.

Serendipity / TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin