Ertesi gün Hermione uyanır uyanmaz aklına gelen ilk şey Draco'nun o gün gidecek olmasıydı.Saat 9:00'du ve kimse uyanmamıştı.Hermione aşağı indi.Kahvaltı hazırladı.Herkesin yumurtasını ve salamını gülümseyen surat şeklinde yapmıştı.Portakal sıktı.Hala kimse uyanmamıştı.Hermione masaya oturup Draco'nun tavırlarını,gülümsemesini,şaşırmasını düşündü.Eski Dracoo'dan hiç iz kalmamaıştı.Tabii arada kendini övüp, üstün gördüğü oluyordu ama Hermione böyle olmasını seviyordu.Hermione ağladığında ona sarılıp teselli etmişti.Onunla uyumuştu.Hermione düşündüde Draco'nun yanından bir cm bile ayrılmak istemiyordu.Bir zamanlar Ron'a karşıda böyle hissetmişti.Ama Ron son mektubuyla onu çok kırmıştı.Durmstrang'a gitmeden Hogwarts'ta bir gece kalacakları için onu görmek zorunda kalacaklardı.Ron'u uzun bir süre görmek istemiyordu.
Hermione saatine baktı.10:30'du.Artık Draco'yu anne ve babasını uyandırma zamanı gelmişti.Önce Draco'nun odasına gitti ve kapıdan baktı ve o anda geriye kaçıp duvara yaslandı.Draco duştan yeni çıkmıştı!Pantolonunu giymişti, saçları ıslaktı ama üstünde hiçbir şey yoktu.Hermione'nin soluğu kesildi.Sanki daha önce hiç erkek vucüdü görmemişti gibi.Harry ve Ron'u görmüştü hatta Draco'yu bile iki kez görmüştü.Ama ikisindede dikkat edememişti.Birinde ağlıyordu, diğerinde ise sarhoştu.Hermione bunu kaçırdığı için kendine sövdü.Bir insan bu kadar mı seksi olurdu?!
Draco kapıdan onu görmüştü.
-Daha önce hiç karşı cins görmedin mi , yoksa büyümemi kapıldın Granger?'dedi Draco pis pis sırıtarak.Hermione kaşlarını çatmıştı ama yanaklarının kırmızısı onu ele veriyordu.
-Hayır yani ben gördüm ama büyüne felan kapılmadım.Sadece kahvaltının hazır olduğunu söylemek için gelmiştim.Özür dilerim.'dedi Hermione.
-Özür dilemene gerek yok Hermione.'dedi Draco aynı zamanda hazırlanmış bavulundan bir t-shirt alıp giydi.Hermione Draco'ya minik bir gülümseme gönderdi ve aşağo indi.
Hermione sonra anne babasını uyandırdı ve sonunda kahvaltıya oturdular.Draco Mr ve Mrs Granger'a bugün gideceğini söylediler onlarda kalması için ısrar etti ama Draco gitmesi gerektiğini söyledi.Draco yukarıdan bavulunu almaya gitti, Hermione'de peşinden gitti.
-Gerçekten iyi bir tatildi Granger, teşekkürler.'dedi Draco.
-Benim içinde Draco.Eğlendiğine sevindim.'dedi Hermione'de ve gülümsedi.Sonra can yakıcı derecede yakışıklı olan çocuğa sarıldı.Draco afallamıştı.Eskiden olsa bu an için her şeyini verirdi.Ama şimdi gerçekti.O da kızın o güzel kokusunu içine çekerek sarıldı.Bir süre sonra ayrıldılar.
-Sanırım aşağı inmemiz gerekiyor.'dedi Hermione.Bunu yaptığına inanamıyordu.Ama Draco'nun o kadar koruyucu bir sarılması vardı ki!
-Evet.'dedi Draco'da ve aşağı indiler.Hermione montunu giymesi için Draco'ya yardım etti.Daha sonra ailesiyle kapıya kadar geldiler.Draco Hermione'nin yanağından öptü ve gitti.Hermione başta heyecana kapıldı ama sonra ailesinin önünde sevgili rolü oynadıklarını hatırladı.
Sonraki birkaç gün Hermione için gayet klasik geçti.Durmstrang'a gidecekleri günü iple çekiyordu.
----
Sonunda Hogwarts'a gitme günü gelmişti.Bu Hermione için güzel bir şey olduğu kadar gerginlik verici bir şeydi.Sonuçta Ron, Ginny ve Harry'i görecekti.Hermione ailesiyle vedalaştı ve 9 3/4 peronundan geçti.Harry ve Weasley'lere bakındı ama bulamadı.Belli ki henüz gelmemişlerdi.Gelselerde nerede oturacağını bilmiyordu zaten.Trene bindi ve boş bir perona oturdu.Kitabını çıkardı ve okumaya başladı.
Tren kalktı ama peronda hala iki tane birinci sınıftan başka kimse yoktu.Onlarda Hermione'den imza isteyeceklerdi ama cesaretleri buna izin vermiyordu.Hermione peronundan çıktı ve Harry, Ginny ve Ron'u aramaya koyuldu.Peronlar arasında gezerken, bir peronda Harry, Ginny,Ron ve Laven---Ron ve Lavender öpüşüyordu.Hermione peronun önünden hemen çekildi ama Harry onu görmüştü.Hermione kendi peronuna doğru koşmaya başladı.Şuan görmek isteyeceği son kişilerden biriydi Harry.Hermione peronuna geçti daha nefesini düzenleyememişti ki Harry perona girdi.Birinci sınıfları kovaladı ve;
-Hermione, iyi misin?'dedi.
-Çok iyiyim.Gerçekten benden nefret mi ediyorsunuz.Malfoy'la takıldım diye bu kadar çabuk dışlanacağımı düşünmemiştim.İnanamıyorum.'dedi.
-Hey, sakin ol.Seni aramadık yani okula gidince tabi ki görüşecektik ama Ron'un sinirinin geçmesini bekledik.'dedi Harry.
-Aman ne güzel!Ya Ginny?
-Sonuçta abisi.
-Doğru.Ron nasıl Lavlav'la yeniden.Ah, gerçekten inanamıyorum beni kıskandırmak için mi?'dedi Hermione.
-Başta öyleydi.'
-Başta öyleydi.'diye tekrar etti Hermione ve isterik bir kahkaha attı.'Anlat hadi şunu bil ki şuan gerçekten Ron'u kıskanmıyorum.Kıskansaydım sinirden köpürmek yerine ağlıyor olurdum.'diye ekledi.
-Sonrasını bende bilmiyorum zaten.Ama Ron, seni Draco ile görünce gerçekten hayal kırıklığı yaşadı.'
-Draco ile balo eşi oldum ama onunla çıkmadım.Hem hem onunla hiç öpüşmedim çıkmadım bile!'dedi Hermione alevli alevli.
-Tamam sakin ol Hermione.Ron yakında gerçeği görecektir.'
-O görünce her şey için çok geç olacak.'dedi Hermione biraz sakinleşmişti.
-Ginny ile nasıl?'diye sordu.
-İyi, Draco ile?' dedi Harry.Hermione'nin gözleri kocaman açıldı.
-Ben onunla çıkmıyorum tamam mı?Sadece onun değiştiğini biliyorum.'
-Olsun, gazetede ona nasıl baktığını gösteren bir fotoğraf vardı.Hem gerçekten değiştiğine inanıyor musun?'dedi Harry.
-Evet bana bir kez bile bulanık demedi.'
-Vay canına büyük ilerleme.'dedi Harry ve Hermione gülümsedi.Ginny'de yanlarına geldi.Aynı konuyu Ginny ile tartıştılar.Ginny abisinin haksız olduğunu biliyordu ve 'bilirsin erkekler bazen böyle şeyler yaparlar' gibisinden şeyler söyledi.
Sonunda Hogwarts'a vardılar.Hermione bunu özlemişti.Şatonun müthiş manzarasını.
Hermione,Ginny'le şatoya çıktı.Hermione kimseyi özellikle Ron'u görmek isyemediği için hemen kızlar yatakhanesine gitti.Bu tanıdık yer onu evinde hissettirmişti.
Yarın sabah Durmstrang'a gideceklerdi ve yarın Draco ile aynı odada kalacağını düşününce midesine bir şeyler oluyordu.Bu hissi gidermek için kitap okumaya başladı ama yanına Ginny geldi.Kendi yatağına uzandı ve;
-Dökül bakalım'dedi Hermione'ye.
-Ne?
-Draco'yla.Sana ne yaptıda böyle oldun?'dedi gülerek.
-E, bana bir şey yapmadı Ginny.'dedi Hermione.
-Hadi canım yemezler anlat bakalım.'dedi Ginny. 'Kimseye anlatmayacağımı biliyorsun.'
-Tamam öncelikle aynı odaya düştük her şey böyle başladıçMcgonahall da bize farklı oda ayarlayamadı.Sonra ben Draco'ya ilk görebde yardım ettim.İşte baloda da partner olduk.'dedi
-Yardım mı ettin Malfoy'a?Aynı odada mısınız?'dedi Ginny ve yatağında oturur pozisyona geçti.
-Evet,bunu hakediyordu.Dedim ya bana çok iyi davrandı.Evet aynı odadayız.'dedi Hermione.
-Vay canına ne romantik.'dedi Ginny ve küçük bir çığlık attı.
-Evet.Onunla savaşta düşman taraflarda olmasaydık olabilirdi.'dedi Hermione.
-Romantik yapanda bu zaten.Unut gitsin.Sonuçta ölüm yiyen olmayı o seçmemişti.'dedi Ginny.
-Evet, bilmiyorum aslında.'dedi Hermione.Tüm doğruları söylemediği için midesine ağırlık çökmüştü.Biraz sohbet ettiler-Draco hakkında değil- ve sonunda Ginny;
-Hadi uyuyalım.'dedi ve Hermione de yatağına uzanıp tavanı izledi.Sonrada uykuya daldı.
Not;
-Umarım sevmişsinizdir,yorumlarınızı eksik etmeyin! ^_^
-Bi de cidden 17. bölüm olmuş yani ne çabuk. :D
-Haa herkes favori Dramione'sinin adını yazabilir mi?Devam eden ya da bitmiş olsun.Yarıda bırakılmış olmasın.Artık Dramione'sizlikten ölücem.Yit-her :D
![](https://img.wattpad.com/cover/17398725-288-k672900.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beginning Of The End/Sonun Başlangıcı
FanficSavaş sonrası Hermione Granger'ın Hogwarts'a geri dönmesi..