SORRY YENİ BÖLÜM DEĞİL:/
Önemli Kesinlikle alttaki paragrafı okuyun!Bu Özel serisi 'Hey ezik!' Adlı kitabımda başlamıştır. Kesinlikle gerçek ve yaşadığım şeyleri yazıya dökerek sizinle paylaşıyorum. Bunu kesinlikle bir kazanç amaçlı yapmıyorum. Yalnızca içimden geldiği için yazıyorum. Verilmek istenmeyen isimlerin yerine '...' konulmuştur. Veyahut verilmişse takma adlardır. Ama olaylar kesinlikle gerçek hayatımdan alınmıştır. İsterseniz Hey ezik! adlı kitabıma gidip bir göz atabilirsiniz. Artık bütün kitaplarda özel bölüm serisinin devamının gelme olasılığı çok yüksek takipte kalın derim. Teşekkürler...
Herşeyin unutulup gitmesi nasıl da koyuyor insana. O kadar yaşanmışlıktan sonra hayatlarımıza hiçbirşey olmamış gibi devam ediyoruz.
İki yıl boyunca bir çocuk ile sevgiliydik. Tam iki yıl. Koskoca iki yıl. Birbirimizi ezbere denebilecek kadar iyi öğrendiğimiz tanıdığımız iki yıl.
Her sabah uyanır uyanmaz atılan günaydın mesajları,gözlerinden uyku akmasına rağmen uyumadan önce atılan iyi geceler mesajları...
Her üzgün olduğunda teselli ettim seni sevgilim. Ve sen daha iyi oldun. Yaralarını sarabildiğimi görünce beni bir yara bandı gibi kullanmaya başladın. Ne diyebilirim ki...
Bizimki uzak mesafe aşkıydı. Karşıyımdır aslında bu tür aşklara ama işte elden birşey gelmiyor. Nasıl tanıştığımız ise tam bir komedi. Bir sanal oyunda(arkadaş aracılığı ile)tanışmış daha sonra uzunca sohbet etmiştik.
Bir iki gün sonra sevgili olmak istediğini söylemiştin. Senden hoşlanıyordum,hemen kabul etmiştim. Günler haftaları haftalar ayları kovaladı ve biz birbirimizi ölümüne seven iki insan olmuştuk.
Hatta görüntülü konuşmaya kalkmıştık. Ama ben korkmuştum,ya beni beğenmezsen diye. Bunun için telefonumda sorun çıkıyor diye yalan atmıştım sana. Buna rağmen yine de uğraşmış didinmiştin.
Yine de açmamıştım aramanı,çok korkmuştum çünkü. Daha sonra razı olmuştun görmeden sevmeye. Bana hep 'sen mükemmelsin' derdin.' Diğer kızlardan bin kat iyisin,bence bir melek kadar temizsin' der kalbimin ritmini hızlandırırdın.
Meleğindim ben senin,sen de benim kara gözlüm. Senin gözlerin sayesinde siyahı sevdim ben. Öyle güzel gözlerin vardı ki fetişim olmuştu kara gözler.
Bir sabah seninle konuşurken bir şeyi fark ettim. Soğuk davranıyordun. Moralin bozuktur diye düşünerek çok umursamadım. Sonuçta her insan her zaman mutlu,morali yerinde olmaz değil mi?
Bir anda şeytan aklımı çeldi. Ve bir fake hesap açarak sana yazdım. Çok uğraştım,bu isteğimi bastırmaya. Ama ne yapsam boşunaydı,atmıştım artık bir mesaj.
Selam demiştim. Bir yandan da iç savaş veriyordum. Sanki şizofren olmuştum. İçimde bir iyi taraf bir kötü taraf kavga ediyordu. Kötü taraf bunu yapmam gerektiğini söylerken iyi taraf ondan nasıl şüphe ederim diye azarlıyordu beni.
Kötü taraf şöyle diyordu:
'Madem o kadar güveniyorsun,onu test etmekten neden bu kadar korkuyorsun?'
İşte bu sorudan sonra içimdeki tereddüt yerini kararlılığa bırakmıştı. Biliyordum,beni gururlandıracak güvenimi sarsmak yerine daha da sağlamlaştıracaktın. Ya da ben öyle sanıyordum.
Ben asıl hesabımda senden attığım mesaja cevap beklerken sen fake hesaba yazmıştın. Olabilir deyip yazmaya devam ettim. Çok değil bir yarım saat sonra sana fake bir fotoğraf atmıştım ve sen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadsiz❃Jenkai
FanfictionMatematik öğretmeni Bay Kim bir hadsize haddini bildirmek ister,ancak bu tatlı ama hadsiz kızımız,Bay Kim'den daha dişlidir. ↪KÜFÜR İÇERİR↩