"Ben Mira.Ailem ben küçükken öldüğünden dolayı bi süre yetimhanede kaldım.Sonra da bir koruyucu aile beni evlat edindi,ölen ailemin onlara vasiyeti olduğu için beni evlat edinmişlerdi, bana bayıldıkları için değil.Okulumu bitirip psikolog olmayı düşünüyorum."
Okul gezisinden dönerken okul aracının en ücra köşesinde,telefonumdan müzik dinleyip,camdam dışarıya bakarken aklımdan geçenler bunlardı.Kendimizi tanıtacakmışız okula gidince.Herneyse cama bakarken geldiğimiz yoldan değil daha önce hiç bilmediğim bir yerden gittiğimizi fark ettim.
Deniz görünüyordu.Manzara güzeldi ama biraz korkmaya başlamıştım.Cama bakmayı bırakıp,biraz da utanarak şöföre sordum"şu an neredeyiz?"diye ama cevap gelmedi yüzüne bakıp tekrar soracaktım ve yine utandığım için dikiz aynasına bakmayı yeğledim
Bide ne göreyim!adamin önceden yemyeşil olan gözleri ay grisi olmuştu,bi anlığına ufak çapli bir şok geçirdim ama kendimi topladim.Bu işte bir terslik vardı.Yerime geçtim.Birine sormaya karar vermiştim bi önümde oturan çocuğa sordum."Okulla ne kadar kaldığını biliyormusun?
"şöyle dedi"hiçbirimiz nerede olduğumuzu bilmiyoruz."Hiçkimse hiçbirşey bilmiyor.Cama bakmaya devam ettim,çok yüksekti şöförün bir hatasıyla hepimiz ölümü boylarız diye düşünyüyordum ki araçtaki sessizliği kısa boylu,esmer bir kız bozdu.Şöföre "Ben inmek istiyorum,Arabayı durdurur musunuz?"dedi ama şöför cevap vermiyordu aracı dümdüz denize doğru sürmeye devam ediyordu.Herkes delirmiş gibiydi birkaç kişi camı kırmaya çalışıyordu,şöför büyülenmiş gibi sürmeye devam ediyordu.Artık araçtaki sessizlikten eser kalmamıştı sessizliğin yerini küfürler,sorular ve aracı yumruklayan ellerin sesleri almıştı.Camı kırmayı başarmışlardı. Bazıları atayıp kafalarını taşlara vurup ölüyordu.Korku dolu gözlerle onlara bakıyordum,şöför aracı daha da hızlı sürüyordu.Ben ise şoktaydım. Etrafa bakıp ne yapabileceğimi düşünüyordum.
Üç seçeneğim vardı ya olduğum yerde kalıp ölümü bekleyecektim yada aracin solundan atlayıp kayalara çarpıp ölecektim. Seçeneklerin üçü de ölüme gidiyordu sıra geldi üçüncü seçeneğe o yükseklikten denize atlayıp karaya doğru yüzecektim ama yüzme bilmiyordum.
Derken düşünmek için geç kaldığımı fark ettim.Aracin içinden gelen çığlıklar giderek artıyordu,sesler birden sustu ve artık suyun sesi duyuluyordu.Nefesim tükeniyordu.
Sanırım hayatımın bitiş anı tam da bu andı kendimi istesem de istemesemde suya bırakıyordum ve 𝐝𝐞𝐫𝐢𝐧𝐥𝐞𝐫𝐞 𝐝𝐚𝐥ı𝐲𝐨𝐫𝐝𝐮𝐦...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühür
FantasyHayatımın o an son bulduğunu sanmıştım,hayatımın bitiş anının bu an olduğunu sanmıştım ama yanılmışım.Hayatım bittiğini sandığım o an yeni hayatımın başlangıç anıydı... Ben ne aydınlık tarafındaydım hayatın ne karanlığın, ben tutulmanın ta kendisiyd...