Altan ayaklarını sürüye sürüye mavi neon ışıklarıyla yazılı "Alabora" yazısının önüne gelmişti.
Sadece iki bardak içmesine rağmen şişelerin dibine vurmuş gibi hissediyordu. Sebebini Bora'ya bağlıyordu.
Varoluşunun sebebini bile.Yağan yağmur şiddetini biraz azaltmıştı fakat zaten Altan sırılsıklamdı.
Dün mesajda yazdığı her şeyin arkasındaydı, onu kanıtlamak için burdaydı zaten. Artık bir şeylerin uzamasını istemiyordu.
Kavuşsunlardı artık, gücü kalmamıştı.
Çok koyuyordu, aynı şehirdelerdi. Aynı semttelerdi ve kalpleri birbirleri için atıyorlardı ama yan yana gelemiyorlardı.
Gözünden akan yaşı sildi.Karşısındaki kapı açıldı ve beklediği yüz ile karşı karşıya geldi. Bora'nın yutkunuşunu an be an izledi. Boğazında hareket eden adem elmasına mest oldu.
Bora kapıyı kilitledi ve tekrar Altan'a döndü. Birkaç adım attı ve artık o da ıslanıyordu, Altan'ın karşısındaydı.
Altan elini sakallı güzel yüze yerleştirdi. Dudakları titriyordu, yağmur gözyaşlarını saklıyordu.
Ama Bora onun kırmızı gözlerimi görüyordu."Güzel ne güzel olmuşsun,"
Çatlak, titrek ve bir o kadar da duygusal sesiyle şarkı söylemeye başladı Altan.
"Görülmeyi, görülmeyi
Siyah zülfün halkanlanmış, aman aman.
Örülmeyi örülmeyi.
Mendilim yuğdum arıttım,
Gülün dalında kuruttum,
Adın ne idi unuttum.Aman aman, sorulmayı sorulmayı.
Benim yarim bana küsmüş
Zülfünü gerdana dökmüş,
Muhabbeti benden kesmiş...
Aman aman, sevilmeyi sevilmeyi."Aralarındaki mesafe kısaydı fakat yavaş hareketleriyle bu anı uzattılar. Birbirlerine bırakmışlardı kendilerini bir nevi.
Ait oldukları kişiye.Buluştu dudakları o gece, o yağmurun altında, o türküden sonra.
Belki daha bitmemişti özlemleri, bitmeyecekti hiç onların birbirine özlemi.
Yan yanayken özlemekti onlarınki, dudakları birbirine değse de göğüslerindeki ateş özlemle kavrulurdu.Tıpkı şu an olduğu gibi.
Altan titreyen ellerini o sevdiği saçlara koydu yavaşça. Okşuyordu, yumuşak yumuşak. Tıpkı kalbi gibi.
O an ikisi de anladı, onlar gerçekten birbirlerini aitti.
Seneler de geçse yüzyıllar da, onlar hiç ayrı kalmamışlardı ki.
Birbirlerinin aklında ve kalbinde yer edinmişlerdi, kazılmış ve yazılmışlardı.Birlikteyken alabora olsalar bile bir daha ayrı kalmayacaklardı.
///////////////
-güzel ne güzel olmuşsun, fikret kızılok
hayalimdeki final en başından beri buydu, okuduğunuz için teşekkür ederim.
hem kendim hem de altan ve bora için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alabora, bxb
Short Storytexting and boyxboy (tamamlandı) "bana el salla gittiğim gün sakın ağlama" doğru kişi yanlış zaman