Altan uyandığında kollarının arasındaki bedenin Bora olduğunu idrak ettiğinde nefes alamadı. Nefes alışverişleri göğsüne çarpan bu çocuğa karşı hissettikleri artık içini dolduruyordu, her hücresine kök salmıştı.Sağ elini göğsünde duran kafaya yavaşça yerleştirdi. Dalgalı saçları okşadı. Hayatında gördüğü en güzel saçlardı. Yumuşaklığı onu mest ediyordu.
Yavaş hareketlerle buseler kondurmaya başladı yumuşacık saça. Burnunu hafifçe sürtmeye başladığı sırada Bora yavaşça ondan ayrıldı.
Muhtemelen dün çok ağladığı için için şişen gözleriyle anlamaz bir şekilde Altan'a baktı. Daha sonra odanın içinde gezdirdi anlamsız ama bir o kadar da güzel bakışlarını.
Altan hayran olmaktan kendini alamadı.Birkaç saniye sonra Altan'a tekrar bir bakış atıp Altan'a arkasını döndü ve yataktan ayağını sarkıtarak oturmaya başladı.
"Ben, dün gece için özür dilerim."
Altan, yattığı yerden dikleşti."Dün gece özür dileyecek bir şey yapmadın Bora. İhtiyacın olduğu her zaman senin yanında olacağım."
Bora bakışlarını yere indirdi. Bir mermi gibi delip geçti göğsünü, abisinin öldüğünü hatırlamak. Birlikte yaşamıyorlardı, belki her gün de görüşmüyorlardı ama onun bir yerlerde nefes aldığını bilmek, canlı olduğunu bilmek kadar büyük bir lütuf yokmuş diye düşündü Bora.
Şimdi canı acıyordu.
Ama ağlamak istemiyordu.Görüşünü bulanıklaştıran gözyaşları eliyle sildi ve oturduğu yatakta dikleşti. Derin bir nefes çekti içine.
Altan'ın evi olmalıydı burası. Gözüne çarpan tek şey beraber boyadıkları tablonun aynısının şu an karşısında duruşuydu.Asıl gerçek olan, yani beraber boyadıkları, onun evindeydi. Aynısından çizmiş olmalı diye düşündü.
Bu sefer içinden onsuz geçen üç yıla ağlamak geldi. İlk senesi perişan geçen üç yıl.
Onu affetmek istemezdi. Fakat ona karşı hisleri o kadar kuvvetliydi ki...
Şu an hayatta olmasını bir nevi ona borçluydu. Depresif döneminden Altan çekip çıkarmıştı.Sonradan mahvetse bile hayatının en güzel günlerini yaşamıştı, onunla hayal bile kurmuştu!
Omzunda ufak bir öpücük hissedince irkildi Bora. İçinde kopan fırtınaya yenik düştü göz kapakları, gözlerini kapattı.
Daha sonra alnını dayadı Altan, Bora'nın omzuna. İkisinin de içinde acı ve huzur vardı.
Bora aniden ayağa kalkınca Altan olduğu yerde sendelendi.
Bora birçok kez ağzını açıp kapattı ama diyecek bir şey bulamadı. Altan ise bir şeyler demesini bekliyordu."Hoşça kal." dedi ve yatağın ucunda duran ceketini alıp odadan çıktı.
Bir gün tekrar birlikte olacaklardı. Tekrar sonsuz olacaklardı. Altan'ın buna inancı tamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alabora, bxb
Historia Cortatexting and boyxboy (tamamlandı) "bana el salla gittiğim gün sakın ağlama" doğru kişi yanlış zaman