Vanilya ile karışık sigara kokusu.

109 9 1
                                    

  Yokluk. Bu kelimeyi duyunca kimi insanların aklına para mülk, kimin aklına ise yalnızlık gelir. Senin aklına gelen de tam olarak yalnızlık. Kimsen yok çünkü. Bir tek her hafta düzenli olarak mezarına gittiğin annen var. O anlıyor seni. İçini döküyorsun ona. Ne olursa, ne yaşarsan anlatıyorsun annene. Yanında olamasa da sen öyle düşünüyor, onun toprağına sarılıp hep ağlıyorsun. Onu özleyemiyorsun çünkü yüzünü hiç hatırlamıyorsun. Sadece dua ediyorsun tanrıya. Rüyanda bile olsa bir kere yüzünü görebilmek için.
Ve yine anneni görmeye gittiğin bir pazar akşamı;
Mezarlığın kapısından kalp atışlarını hızlanmasıyla giriyorsun. Buraya her gelişinde böyle oluyor. Kalp atışların hızlanıyor ve tutunacak bir yer arıyorsun. Her zaman seni seven bir babanın olmasını istemiştin hayatın boyunca. Annen baban sen. Hatta belki de bir kardeşin ile, sadece mutlu bir hayat yaşamak istemiştin. Ama annenin orada yatmasının sebebi de babandı. Ve ne zaman mutlu aile tablosu düşünsen kendine acıyordun. Çünkü asla bu gerçek olmayacaktı. Hiç bir erkeğe güvenin kalmamıştı. En yakın arkadaşın olan insanlar bile artık yanında yoktu. Hepsi gitmişti. Çünkü baban herkesten istiyordu parayı. Bulduğu parayla da ya içiyor ya da kaybettiği kumar borçlarını ödemeye çalışıyordu.
Yavaş adımlarla ilerledin annenin yanına. Mezarın yanına geldiğinde sol gözüneden akan yaşı fark etmemiştin bile. Burukça gülümsedin. Annenin ağladığını görmesini istemediğin için elinin tersiyle sildin göz yaşlarını.
"Tekrar merhaba anne. Ben geldim. Kızın, Dae Eun. Özledin mi beni?" Dedin. Nefesini dışarı verirken gülerek. "Özlediğini duyar gibiyim." Dedin mezar taşının üzerine otururken. Ve devam ettin. "Ama ben özleyemiyorum bile seni anne. Lanet olası hafızam bir kez olsun hatırlamıyor senin yüzünü. Ama eminim ki bu dünyada olan herşeyden güzel bir yüzün ve kokun var." Artık gözlerinden firar eden yaşları kontrol edemiyordun.
Annenin toprağını avuçladın. "Biliyor musun anne? Ben yedi yaşındayken bir arkadaşım annesinin kokusunun çok güzel olduğunu ve büyüyünce annesi gibi kokacağını söyledi." Bir hıçkırık kaçtı dudaklarından. "O gün okuldan çıkıp direkt bir parfüm satan dükkan buldum. Ordaki adama 'sizde anne kokusu var mı?' dediğimde bana güldü 'git annene sarıl ve anne kokusunu duymuş ol' demişti. Ama benim ne yazık ki sarılacak bir annem yoktu. O gün yurtta ki öğretmene sordum neden ben annemin yanında değilim diye, ama öğretmenimin gözleri doldu ardından da bana sıkı sıkı sarıldı. Babam nerede diye sorduğumda ise cezasını çekiyor demişti. İlerleyen zamanlarda anladım herşeyi. Babamın da hapiste olduğunu. Senin cinayetinden altı yıl ceza almışken bir de küçücük bir çocuğu da öldürmesiyle cezası iki katına çıkmış. Aslında iyi olmuş ona. Ama sana ve o küçük kıza çok kötü olmuş be annem."
Yaklaşık bir saat kadar orada oturup bazen ağladın, bazen konuştun, bazen de annenin toprağını sıkıca sardın kollarınla. Telefonunu gelen bildirim sesiyle koymuş olduğun topraktan başını kaldırdın. Mesajda
Bilinmeyen numara;
"Star Holding iş başvurunuz onaylanmış bulunmakta. Pazartesi sabah 07:30'da iş başı yapabilirsiniz. Göreviniz holding başkanı oğlu Park Jimin'in asistanlığını yapmak. Pazartesi gelmediğiniz taktirde iş başvurunuz iptal edilecektir..." İdi. İş başvurunun onaylanmasıyla mutlu olmuştun. Tabi annenin mezarı başında olabildiğin kadarıyla. Annenin mezar taşına son kez bakıp gülümsedin ve ayaklandın. Sen tam giderken önünden siyahlar içinde bir adamın geçmesiyle duraksadın. (Multimedya da fotoğrafı var. Çantayı saymayın.) Duraksamanın sebebi adamın önünden geçmesi değildi. Adamın huzur veren vanilya ile karışık sigara kokusuydu. Sigaradan nefret ederdin asla ağzına almazdın o zehri. Ama ilk defa vanilya ile karışmış o zehrin kokusu sana cazip gelmişti. Adamın arkasından baka kaldığını fark ettiğinde hemen toparlandın ve iş için alışveriş yapman gerektiğini düşündün. Çünkü giyecek doğru düzgün hiçbir şeyin yoktu ve yarın sabah iş başı yapıyordun. Magzalar kapanmadan gidip alışveriş yapmalıydın. Gitmeden önce vanilya ile karışık sigara kokusu olan adama son kez göz ucuyla baktın sarı saçları anlına dökülmüş şekilde mezarın başında dikiliyordu. Sana doğru dönmesiyle tökezledin ve hızlı adımlarla mezarlıktan çıktın.

ΔMΩURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin