hate brings happiness // yarı texting

-29-

Gözlerimi açtığımda Ufuk'un göğsümde yattığını görmeyi beklemiyordum tabii hatta ben baya ayrı falan uyuruz diye düşünmüştüm,niye hemen yelkenleri suya indirmiştim ki.

Aklımdaki düşünceleri birkaç dakikalığına boşvererek yüzüne odaklandım;kıvırcık saçları,hafif çökmüş göz altları,gözleri,dudakları...Her şeyinde bir kusur vardı tabii ama en güzeli de kusurların kusursuz olması değil mi zaten?

Kıpırdanmaya başlayıp nefes alış-verişi düzensizleşince uyandığını anladım ve uyumuş gibi yaptım,sadece merak ediyorum.Ben onu duymuyorken benim hakkımda neler düşünürdü?

-yazardan

Kafasını hafifçe kaldırarak göğsünde uyuduğu kıza baktı adam,yanında fiziksel olarak ne kadar da küçük duruyordu öyle ama ruhsal olarak onda etkisi çok büyüktü bu bârizdi.

Gözlerini kırpıştırarak saatlerce izleyebilirdi onu ama sadece bu güzelliğe iç çekmekle yetindi.

'Bir insan nasıl bu kadar içine işleyebilir ki bir başkasının.'

Başka bir şey diyemedi güzel kızı için,normalde karşısında cümle bile kuramıyorken bunu en narin halindeyken yapmak çok daha zordu adam için.

Ceyda gözlerini yavaşça araladı ve Ufuk'un kendine bakan gözleri karşısında ilk başta şaşırdı ya da -mış- gibi yaptı.

Ona daha fazla küs kalamazdı ya,ikisi de birbirini yanlış anlamıştı sonuçta.

Bir anda yanındaki koca adama sımsıkı sarıldı,sarılınca yanında küçücük kalması her nedense onu daha güvende hissettiriyordu.

----------------------------
ah ciğerlerim✨