1

11.9K 541 324
                                    

Jjeongguk: Taehyung
Yugyeom'la proje ödevi için eş olmuştuk ve o gayet halinden memnundu
Ama şimdi benimle eş olmak istemediğini söylüyor
Bunda senin bir parmağın olabilir mi?

Kimvantae: Biraz tehdit etmiş olabilirim 🤭
Hem merak etme ben Bayan Lee ile konuştum
Artık biz eşiz

Jjeongguk: Taehyung etrafımda kimse kalmadı zaten
Bırak bari proje yaparken başka insanlarla konuşayım
Ya da böyle şeylerde fikrimi falan sor tamam mı?
Cidden çok sıkıldım artık bu durumdan
Biz sevgili değiliz kendine gel

Kimvantae: Jeongguk
Pişman olacağın şeyler söylüyorsun güzelim
Senin yerinde olsam suratımın dağılmaması için susardım.

Jjeongguk: Nokta koyunca korkutucu falan olmuyorsun
Bu zamana kadar sustum
Sabrettim ama artık yeter
Senin yüzünden etrafımda insan kalmadı
Sürekli tuvalette beni sıkıştırıyorsun
Yoruldum artık anlasana
Okula gelmek benim için kabus gibi
Senin yüzünden

Kimvantae: Yarın seninle konuşurken ağlamak yerine bunları yüzüme söyle olur mu?
(Görüldü)

•••••••

Jeongguk

"Anne?"

"Efendim Jeongguk?"

"Yarın okula gitmesem olur mu? Kendimi pek hissetmiyorum." Umutlu gözlerle anneme baktım. Derin bir iç çekti ve bana yaklaştı, elini alnıma koydu.

"Ateşin varmış gibi gözükmüyor, devamsızlık yapmak için herhangi başka bir sebebin var mı?" Içimde bulunan umut tanecikleri hızlıca yok olmuştu, ne olurdu ki sadece bir gün okula gitmesem!?

"Anne, çok yorgunum her yerim ağrıyor." Annem tek kaşı havada bana bakarken ellerimi dua eder tarzda birleştirdim. "Lütfen."

"Hayır diyorum Jeongguk, yarın doğruca okula." Hiçbir şekilde annemi ikna edemeyeceğimi anlayınca omuzlarımı düşürdüm ve odama gidip yarın olan derslere bir göz attım. Belki alarmı duymamış gibi yapabilirdim.

••••••••

Annem beni uyandırıp okula kendi arabasıyla getirmişti! Normal zamanda ısrar etsem yapmayacağı haraketi resmen okula geleyim diye yapmıştı.

Çekingen şekilde okula girdim ve Taehyung'a görünmemek için farklı farklı yollardan sınıfıma ulaştım. Kesinlikle beni dövecekti, hatta o kadar fena yapacaktı ki iki hafta boyunca okula gelemeyecektim. Ona ilk defa bu kadar karşı çıkmıştım, yürek falan mi yemiştim ben?

Cam kenarındaki yerime oturup insanları incelemeye başladım, okulun ilk zamanları arkadaşım olan insanlar şimdi yanıma gelmeye çekiniyordu çünkü Taehyung yanıma yaklaşan herkesle kavga ediyordu. Benim tamamen yalnız kalmama sebep olmuştu, üstüne hâlâ kıskançlık krizleri geçirerek resmen okulda katliam yaratıyordu.

Çantamdan ilk ders olan kore dili ve edebiyatı dersi için kitaplarımı çıkarıp bu günün hızlıca bitmesini bekledim.

•••••••••

"Jeongguk."

Son ders bitmişti ve eve gitmek için eşyalarımı toplayıp sıramdan kalkacakken gördüğüm beden ile haraket yetimi kaybetmiştim. Kapıda daha önce hiç görmediğim kadar ciddi duruyordu -kensinlikle yüzünde o küçümseyici gülümseyiş yoktu.

Sınıfta sadece ben ve nöbetçi öğrenciler kalınca yavaş adımlarla yanına ulaştım, bir şey demeden ilerleyince onu takip ettim.

Tuvalete geldiğimizde birkaç on iki ve on birinci sınıf vardı. "Gençler burayı boşaltın, sevgilimle konuşacağım şeyler var." Sevgilim kelimesini bastırıp bana bakarken söylemişti.

Herkes sakince tuvaletten çıkınca beni duvara ittirip yere düşmeme sebep oldu. Tam kalkmak üzereyken bacağıma attığı tekme ile yerde kalmıştım.

Cebinden telefonunu çıkardı ve benimle olan konuşmalarını açtı. "Hmm, burada neler varmış bakalım." Dalga geçerek konuşuyordu. "Nokta koyunca korkutucu falan olmuyorsun." Sesini inceltip taklidimi yapmıştı. "Peki şimdi korkutucu muyum!?" Bağırınca oturduğum yerde sıçramıştım.

Yakalarımdan tutup beni havaya kaldırdı ve sağ elmacık kemiğime yumruk attı. Diziyle karnıma vurunca bıraktığı an tekrar yere düşmüştüm. "Tamam, yüzyüze konuşalım Jeongguk. Neden susuyorsun, rahatsız olduğun şeyleri söylesene." Öyle bir konuşuyordu ki sanki ağzımı açsam daha çok sinirlenecek gibiydi.

Yere eğildi ve saçımdan asılarak düşmüş yüzümü kaldırdı. "Matematik projesini tek başına yapacaksın, o Yugyeom denen çocukla da konuşmayacaksın." Yüzümde hiçbir ifade olmadan ona bakmaya devam ediyordum. "Anladın mı?" Sesi az önceye göre daha az yüksekti, saçımdaki elden dolayı zar zor kafamı aşağı yukarı salladım.

Birkaç kez daha karnıma vurup beni tuvalette yalnız başıma bırakarak gitmişti. Yarım saatte anca kendime geldim ve lavabonun orada duran çantamı da alarak yapabildiğim en hızlı şekilde okulu terk ettim.

R U Mine? 《Taekook》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin