8

4.9K 353 24
                                    

"Jeongguk, beden öğretmeninin yanına gitmen gerekiyor."

Sınıftan bir kız seslendiğinde kafa sallamakla yetinmiştim, beden öğretmenini biraz tanımışsam disiplin cezası verecekti.

Oflayıp kafamı sırama gömdüm, geçen haftadan sonra Taehyung ile aramızın düzgün olduğunu düşünüp umutlanmıştım fakat o her zaman yaptığı gibi beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Düşündükçe gözlerim doluyordu.

Dersin ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu, bu öğleden önceki son dersti ve ben öğle arasında eve gidecektim. Haftaya bok gibi başlamıştım, eve gidip dinlenmek en iyi seçenekti.

•••••••

Jimin

"Jimin, sana dans kulübünden ayrıl dediğimi hatırlıyorum."

Annem katı sesiyle beni azarlarken tek yaptığım başımı eğmekti, ailem dans etmeme karşıydı ve ben onlara yapmıyorum desem bike gizlice dans kulübünün derslerine giriyordum.

"Sana ayrıl demiştim, sen de tamam demiştin ama bugün öğretmenin arayıp yarın akşam oğlunuzun gösterisine gelecek misiniz' diyor."

"Özür dile-"

"Özür dileme. Git kulüpten ayrıl, yarın da gösteriye gitmeyeceksin."

Dedikleri yüzünden gözlerimi kocaman açıp anneme baktım, yarın gitmezsem herkesin bana olan güveni biterdi, arkadaşlarımı yarı yolda bırakmış olurdum. "Anne, ben gitmezsem olmaz. Yarın da o sahneye çıkayım sonra ayrılırım." Dizlerine çöküp yalvarmaya başlamıştım fakat bana bakmıyordu bile.

"Ben söyleyeceğimi söyledim Jimin, beni babanla muhattap olmak zorunda bırakma."

"Bak sen de babam yüzünden böyle yapıyorsun. Anne, lütfen." Gözyaşlarıma engel olamamıştım. Babam eski bir askerdi ve çocukları üzerinde de aynı disiplini uygulamak istiyordu, annemin de ondan geri kalan bir yanı yoktu.

Babama göre bir erkek çocuğunun saçlarını sarıya boyaması, pembe kıyafetler giymesi, dans etmesi, şarkı söylemesi ve ağlaması ayıptı. Yanı babam cinsiyetçi insanın tekiydi, bense bunun aksine sonuna kadar cinsiyet eşitliğini savunuyordum ve cinsiyetçiliğe yol açan her şeyi kendi üzerimde deniyordum. Okula giderken pembe hırka giyiyordum, saçlarım sarıydı ve duygusal film izlediğimizde hep ağlardım. Babamla hiç yakın olmamıştık bu yüzden.

"Yeter, odana git artık." Bacaklarından ittirince omuzlarımı düşürüp odama gittim, yarın o gösteriye gidip en iyi yanımı herkese gösterecektim.

Odama gidip kapıyı kilitledim ve kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım.

••••••••••

"On dakika sonra çıkacaksınız, kendinizi son kez kontrol edin."

Bayan Lee seslenince aynanın karşısına geçip son bir defa saçımı, makyajımı ve aksesuarlarımı kontrol ettim. Jongin de yanıma gelip kendini düzeltti.

"Off çok heyecanlandım." Ellerini kalbinin üzerine getirip heyacanla zıpladı. Ben, Jongin, Seulgi ve Lisa neredeyse üç aydır bu sahne için hazırlanıyorduk.

"Hadi, sahnedeki yerinizi alın." Bayan Lee tekrar seslenince karanlık sahnede yerimizi aldık.

Işıklar yavaş yavaş açıldığında izleyicileri izlemeye başladım. Herkesi tek tek incelerken ailemden birini görmediğimde rahatça nefes aldım. Salonun kapısı açıldığında gelen kişiyle gözlerimi kocaman açtım.

Min Yoongi

O da bana bakarken Park Chaeyoung'un yanındaki boş koltuğa yerleşti.

Müzik başladığında dikkatimi dağıtan her şeyden uzaklaştım ve tamamen müziğe odaklandım. Bu benim ilk ve son sahnemdi ve sonsuza kadar bu anı en iyi şekilde hatırlamak istiyordum.

R U Mine? 《Taekook》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin