23

3.2K 216 64
                                    

Bir haftalık sürelik molamın ardından merhaba :')

Aslında kısa bir süre olmasına rağmen benim için uzundu ve asla kendimde bölüm yazmak için motivasyon bulamadım. Şimdi ev boş ve düşüncelerimden kurtulmuşken yazmayı deneyeceğim, umarım iyice batırmam.

"Iki gündür okula gelmiyorum onu bile sormuyorsun." Lisa yanıma oturmuş ve gönlümü alma çabalarına girmişti, aslında o da dün gelmemişti ama azıcık nazdan kim ölmüştü sonuçta?

"Off Jeongguk, yüzünü bana dönersen bir anlatacağım ne olduğunu, ayrıca numaran yok bende ne yapabilirim?" Uzun saçlarını omzuna kadar kestirmiş ve uçlarını mavi yaptırmıştı. Okul idaresi takı, saç boyası ve makyaja kızıyordu ama kızlar bunu pek umursuyor gibi değildi.

"Noldu, al döndüm. Anlat." Kollarımı göğsümde bağladım ve kaşlarımı çatarak konuşması için haraket yaptım.

"Dün biricik, dünyalar güzeli Park Chaeyoung ile birlikteydim." Bir süre gözleri açık pencereden gözüken gökyüzüne daldı ve derince iç çekti. "Sonra yanımıza Jennie geldi."

Jennie dediğinde aklıma gelen otobüs kartı ile gözlerimi büyüttüm. "Ne zaman geldi yanınıza?"

"Işte öğle arasında okuldan çıkmış, biz de karşıdaki parkta beraberdik, kuaför randevusu varmış ona gittik." Elini saçına götürdü savurdu. "Jennie devamlı müşteri olduğu için aşırı ucuza geldi, Chae aşkım da uçlarını pembe yaptırdı, Jennie'nin de mor."

"Baya yakın olmuşsunuz sanırım." Kafasını aşağı yukarı salladı, aklıma gelen şeyle gülümsedim. "Ben de dün Taehyung ile beraberdim, evinde." Gözlerini ve ağzını kocaman açtı ve bir süre öyle kaldı. "Onun kıyafetlerini giydim." En son söylemeyi unuttuğum şeyle iyice gülümsedim. "Öpüştük."

"E yok artık ama!" Sonunda bekledigim tepkiyi alınca kahkaha attım. "Sevgili misiniz şimdi?"

"Bilmiyorum, ama Jennie'nin otobüs kartı bende. Ilk teneffüs onu götüreceğim, bu şekilde anlarım aramız şimdi nasıl." Çantamdan su şişemi çıkardım ve bir yudum aldım. "Bu arada, Jimin nerede? Pazar gününden beri görmüyorum."

"Pazartesi okula gelmemiş, salı da babası falan geldi, telefonunu almış ve sanırım artık dans kulübünde değil." Salı günü okula gelmediğimde sormadığı için kızmıştım fakat ben de onu hiç merak edip sormamıştım, utanç bütün bedenime yayılmıştı. "Kartı verdikten sonra onun yanına gel bence."

Hızlıca kafamı salladım ve üzüntüyle başımı eğdim. Dans etmek tanıdığım süre boyunca anladığım kadarıyla en sevdiği şey ve yaşama sebebiydi. Benim bile kalbim kırılmıştı, üzgün bir şekilde ilk dersimizin olduğu edebiyatçıyı beklemeye başladım. Off, kim ilk derse edebiyat koyardı ki!?

••••••••

Uyuyarak geçirdiğim ders sonrası gözlerim şişmiş ve yanaklarım kızarmış biçimde Taehyung'un sınıfına gidiyordum.

Eh, çok iyi görünmüyordum ama Taehyung bununla ilgilenmezdi, yani, umarım.

Kapının önüne geldim ve derince bir nefes aldım, kapının kolunu indirip içeri adımladım fakat Taehyung yoktu. Jennie beni görünce gülen suratı yok oldu ve kaşlarını çattı.

"Ya! Dün getirmeni söylemiştim. Seni yüzünden Yoongi ile gittim ve lafını yapıyor." Ayağa kalktı ve herkesin bize bakmasına sebep oldu.

"Off, unutmuşum işte!" Cebimden kartı çıkarıp uzattım. "Saçlarınız güzel olmuş."

R U Mine? 《Taekook》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin