eddie neden gelsin ki? diye düşündü richie parkta eddie'yi beklerken.
etrafa bakındı richie. stresten gözlüğünü düzeltip duruyordu.
etrafta sıcak bir rüzgar vardı, hafif bir esintiydi ve hava iç ısıtacak kadar güzeldi. fakat bu richie'nin içinin titremesine engel değildi.richie en sonunda ayağa kalktı, eddie'nin gelmeyeceğine ikna olmuştu ki uzaktan onu izleyen eddie'yi gördü.
hafifçe gülümsedi, bu richie tozier'ın alaycı sırıtışı değildi, içten bir gülümsemeydi.
eddie de ona gülümsedi.
ikisi de birbirlerinin gülümsemelerine erirken düşünebilinecek tek bir şey vardı.
çok acısı olanın gülümsemesi güzel olurmuş.eddie iç çekti ve richie'nin yanına geldi.
"evet?"
dedi eddie sorar tavırla.
"neden çağırdın?"
richie derin bir nefes aldı, eddie kendini onun destanına hazırladı ve kollarını önünde bağlayıp bekledi.
"seni seviyorum işte eddie, edebiyat yaptırma bana."
bu cevabı beklemiyordu eddie, ama sonrasında olacak şeyi hiç beklemiyordu.
richie de beklemiyordu.richie, eddie'yi öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
reddie - legs
Fiksi Penggemar****: güller kırmızıdır, menekşeler mavi. manken kızların bacaklarını taş sanardım, sonra gördüm seni. - reddie au