What About Us | Black Brothers

Prolog

Yaz tatili daha yeni başlamıştı. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda geçirdikleri bir dönemden sonra, çocuklar eve döneli henüz on beş gün olmuştu ama Bakanlık daha şimdiden evlere tomarla uyarı postası göndermek zorunda kalmıştı. Bakanlık'tan uyarı alan evlerden biri de Grimmauld Meydanı'nda yaşayan, safkan büyücü bir ailenin eviydi. Uyarı alan genç cadının annesi hemen bu duruma el atmak üzere, soluğu Bakanlık'ta aldı.

"Bu kabul edilebilir gibi değil! Bizimle alay ediyorsunuz!" Bayan Black, herkes için dikkate değer bir kadındı. Bakanlık'ta sözü geçen, fiziksel olarak da çekici biri olması sebebiyle bir anda onlarca çalışan, karşısına dikildi ve departman başkanı "Bayan Black!" dedi heyecanla "Sizin için ne yapabilirim?"

Bayan Black, çantasından çıkardığı uyarı kağıdını, departman başkanının burnunun önünde salladı "Bundan bahsediyorum! Kızımın durumunu zaten biliyorsunuz, eşimle de gelip defalarca kez konuştuk sizinle. Buna rağmen bize hala bir uyarı gönderebiliyorsunuz!" Departman başkanı zar zor yutkundu "Tatilin ilk dönemleri çocuklar devamlı büyü yapar durur. Günde onlarca uyarı gönderiyoruz evlere. Mazur görün, kızınız dikkatimizden kaçmış." Bayan Black başını salladı "Bir daha olmamasına özen gösterirsiniz o halde."

"Tabii Bayan Black, herkesle daha dikkatli olmalarını tembihleyeceğim. Sizi ve ailenizi bir daha yok yere rahatsız etmeyeceğiz." Bayan Black, dudağının kenarından sırıttı "Anlaştık o halde, Bay Hills." Adam başını salladı ve kadın çıkarken arkasından seslendi "Eşinize hürmetler!"

Kadın bu işi kısa sürede hallettiğine seviniyordu. Şimdi, eve gidip eşinin koynunda, yarım kalan uykusuna devam etmek için sabırsızlanıyordu. Ancak birden birinin ona seslenmesiyle olduğu yerde kalakaldı. Yanına yaklaşan kadın kocaman gülümsüyordu "Hestia Jones! Hala Bakanlık'ta çalıştığını bilmiyordum." Bayan Black, Hestia, kocaman gülümsedi "Mary Macdonald, bu ne sürpriz!"

"Seni görmek de sürpriz oldu. Hala Seherbaz mısın?" Hestia başını iki yana salladı "Kötü adamların kovalamayı bıraktım. Evliyken sorun değildi ama hamile kalınca, kendimi bu kadar strese sokmak istemediğime karar verdim. Sen neler yapıyorsun? Ülke dışındasın sanıyordum." Mary gülümsedi "Ülke dışındaydım yani eşim ve kızım da vardı tabii ama sonra sanırım memleket hasretiyle geri döndük. Kızım, Amerika'da doğdu ve Ilvermorny'de eğitim görüyordu ama şimdi buradayız ve bir şekilde kızımı Hogwarts'a aldırmak için uğraşıyorum."

"Kızın var demek." dedi Hestia memnuniyetle "Benim de bir kızım oldu. İsmi Ophelia. Şimdi on beş yaşında... Bu arada, anımsayamadım, sen kiminle evlenmiştin?" Mary "Black," diye yanıtladı "Sirius Black." Hestia'nın ağzı açık kalmıştı "Sen-sen ciddi misin? Ben de Regulus ile evliyim. Bir ara ailece görüşmeliyiz hatta bizimle kalabilirsiniz de. Sonuçta bizim ev, Sirius'un da evi."

"Görüşebilsek harika olurdu, Hestia ama sence bunu Sirius ve Regulus nasıl karşılarlar." Hestia omuz silkti "Onlar erkek kardeşler." Mary yüzünü ekşitti "On beş yaşında bir kızın var. Yani Regulus'u en az on beş yıldır tanıyorsun. Peki ondan Sirius'un adını kaç kez duydun? Sana dürüst olacağım, Sirius hiçbir zaman Regulus'un adını bile geçirmedi." Hestia zihnini zorladı ama anımsayamadı. Regulus sahiden de Sirius halkında hiçbir şey söylememiş olabilir miydi?

"Bu durumu değiştirebiliriz." dedi Hestia "Ophelia'nın, amcasını ve kuzenini tanımasını isterim. Ve de seni tabii." Mary gülümsedi "Sanırım ben de kızım, Penelope, için aynısını isterim. O da on altı yaşında ve Ophelia ile harika arkadaşlar olabilirler.. Şapşal kocamın buna engel olmasına izin veremem." Hestia güldü "Sanırım ikimizin de şapşal kocaları var. Bu akşam aileni al ve gel hatta kalın. Bu konuda ciddiyim. Saat daha erken, hazırlanmak için bolca vaktiniz var."

Kadınlar bakıştılar. İkisinin de yüzünde sinsi gülümseme yerleşmişti. Mary elini uzattı "Anlaştık o halde, tatlım. Akşam yedi uygun mudur?" Hestia başıyla onayladı "Uygun tabii." Birbirlerinin elini bıraktılar "Akşam yemekte görüşürüz."