4: Kötü Enerji

530 64 0
                                    

Aşağıda konuşmalar sürerken, kızlar da odadan çıkmak bilmiyordu. Ailelerinden, kız-erkek arkadaşlarından bahsetmiş, şimdi okuldan bahsetmeye başlamışlardı "Hogwarts çok güzeldir." dedi Ophelia "Umarım sen de Ravenclaw'a yerleşirsin de Ortak Salon'da birlikte vakit geçirebiliriz. Ilvermorny'deyken hangi binadaydın?" Penelope hiç düşünmeden "Thunderbird." diye yanıtladı "Maceracı." Ophelia hafifçe gülümsedi "Kulağa eğlenceli geliyor."

"Öyledir ama macera sever yapımız yüzünden başımız beladan çıkmıyor. Haliyle de ceza üstüne ceza alan bina biz oluyoruz. Yani oluyor-duk. Ilvermorny artık geçmişte kaldı." Ophelia bir an buruk hissetti "Özlemeyecek misin, oradaki arkadaşlarını, öğretmenlerini hatta okulun binasını?" Penelope tıpkı Sirius'u anımsatan bir edayla omuz silkti "Zamanında annemle babam, yeni bir başlangıç yapmak için cesur davranmışlar. Ben de onların kızıyım. Sanırım üstesinden gelebilirim. Öte yandan ailem yanımda ve okulda da sen olacaksın. Yapayalnız değilim."

Odada dolaşmakta olan bembeyaz ve pofuduk bir kedi yatağın üzerine zıpladığında, Ophelia irkildi. Penelope önce kediye sonra Ophelia'ya baktı "Kedin çok güzel." Ophelia kedisini okşarken "Teşekkür ederim." diyerek karşılık verdi "Gözlerim işlevini kaybettiği yıl, babam getirdi. Nasıl göründüğünü bilmiyorum, önemli de değil, ama onu seviyorum."

Penelope iç geçirdi "Seni gücendirmek istemem ama-" Ophelia'nın araya girdi "Görme yeteneğimi nasıl kaybettiğimi mi merak ediyorsun?.. Bundan gücenmem... Aslında hikayesi oldukça trajik. Rigel adında bir erkek kardeşim vardı. Benden yedi yaş küçüktü. İkimiz de çok sağlıklıydık, hiçbir şeyimiz yoktu. Rigel doğduktan sekiz ay sonra hastalandı. Ben de aynı hastalığa yakalandım. Annemle babam bizi iyileştirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ama olmadı. Rigel çok küçük olduğu için hastalığa direnemedi. Ben ise iyileştim ama gözlerimden oldum. Kısacası böyle." Penelope dudak büktü, yüreği burkulmuştu

O anda pencerenin pervazında bir hareketlilik hissettiler ve Penelope oturduğu yerden kalkarak "Bir baykuş." dedi "Mektup getirmiş. Hem de bana." Ophelia gülümsedi. Ikisi de sanki az önce konuştukları konuyu unutmuştu "Baykuşlar düşündüğümüzden daha akıllı hayvanlar... Kimin nerede olduğunu iyi biliyorlar." dedi Ophelia.

Bir süre sessizlik olduktan sonra "Sanırım buna sevinmeliyim." dedi Penelope "Hogwarts kabul mektubu ve okula bir davetiye. Bina yerleştirmemi dönem başlamadan yapacaklarmış. Doğrusu ben de birinci sınıflarla seremoniye katılmak istemezdim. Düşünsene bacağım kadarlar." Ophelia sabırsız bir şekilde "Ee, ne duruyorsun?" dedi, Penelope'yi harekete geçirmek istercesine "Annenlere haber vermeyecek misin?"

Penelope, Ophelia'nın elini tuttu "Sen de gel." İki kız koşarak odadan çıktılar ve Penelope merdivenlerden inerken Ophelia'ya yardım etti. Misafir odasına girmeleriyle Penelope "Anne! Baba!" diye duyurdu sesini "Hogwarts mektubum geldi."

"Aa! Bu harika!" dedi Mary ama Sirius o anki dalgınlığı yüzünden bir şey söylemedi. Onun yerine Hestia konuştu "Tebrik ederim, canım." Ophelia "Anne," diyerek araya girdi, gergindi "Acaba Penelope ile dışarı çıkıp dondurma yiyerek bunu kutlayabilir miyiz?" Mary ve Hestia bakıştıktan sonra Hestia başını salladı "Tabii... Siz kızlar çıkıp dolaşın... Kendi aranızda bir kutlama yapın akşam da belki bir şeyler ayarlarız."

Annelerinden para aldıktan sonra kızlar hemen evden çıktı. Evden çıkarken de tembih edildiler "Kaybolursanız tenha bir köşeye gidip Vita'yı çağırın. O sizi getirir." Kızların kafası sallandı ve evden uzaklaştılar. Duyulmayacakları bir mesafeye geldiklerinde ise Penelope "Ophelia!" diye seslenerek kızı durdurdu "Ben de evden çıkıp bir şeyler yapmak istiyordum ama sen sanki kaçmak istiyordun. Bir sorun mu var?"

"Enerji." diye yanıtladı Ophelia "Misafirler Odası'nda çok kötü bir enerji vardı ve oradan hemen çıkmak istedim. Seni tedirgin ettiysem özür dilerim." Penelope'nin kaşları çatıldı "Kötü enerji mi? Ne gibi? Babalarımız yine kavga etmiş gibi mi?" Ophelia başını salladı "Biraz onun gibi ama biraz daha sakin. Sanki birbirlerine vurmaya çalışmış gibi değiller de, iğnelemeler yaparak ortamın tansiyonunu yükseltmiş gibi. Neden bilmiyorum ama besbelli yine tartışmışlar."

What About Us | Black BrothersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin