jimin
yoongi
yoongi
yalvarırım bak şu mesajlarayoongi
ne var?
yine ne istiyorsun?jimin
yanıma gel
ne olur
aylar sonra tek bir şey istiyorum senden
gerçekten önemli
lütfen..yoongi
sikeyim neredesin?|
sikeyim|
ee?
banane bundan?jimin
yoongi yemin ederim kendim için değil
yemin ederim
bu kadar acımasız olma noluryoongi
acımasız mı?
ben mi?
asıl acımasız olan sensin.jimin
sikeyim yoongi lütfen
*konum*
hızlı olyoongi endişelenmişti. onu özlediği falan yoktu. sadece, endişelendi işte.
üstündeki eşofman ve kazağı değiştirmedi. montunu, anahtarını ve telefonunu alıp evden çıktı. jimin'in attığı konuma baktığında, tekin olmayan sokak isimlerini görünce, endişesi bin kat daha arttı.arabasına bindiği gibi hızla sokaklardan geçip, yarım saat içinde varmak istediği yere ulaşmıştı.
ara sokakların bol olduğu cadde boyunca ilerlerken, ağlama sesi duydu. koşar adımla girdiği sokak, onu şaşırtmaya yetmişti bile.
jimin'in kucağına ufak bir çocuk ve ağlayan büyük beden.
jimin'in bakışları yoongi'yi buldu. o anda yoongi hemen jimin'in yanına çöktü. ne olduğunu soramadan jimin anlatmaya başlamıştı bile, ağlayarak.
"ben yürüyordum s-onra bağırış duydum, bakayım dedim, 2 adam bu çocuğu köşeye sıkıştırmış d-övüyorlardı. ben, ben ne yapacağımı bilemedim, ç-çocuğu kurtardım ama yarası var ve üşüyo-"
jimin'in sözü kucağındaki ağırlığın kalkmasıyla bölündü. yoongi, küçük çocuğu kucaklayıp ayağa kalkmış, jimin'e bakıyordu. "hastaneye gitmemiz lazım, hadi gel."
jimin, zorlukla ayağa kalktı ve ikisi birlikte, yoongi'nin arabasına doğru ilerlediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yıprandı kalbimin köşesi, yoonmin
Cerita Pendek[semi-texting] jimin yoongi'ye fena halde kırgındı. ve bu kırgınlığını ona mesaj atarak geçirmeye çalışıyordu. jimin: Sanırım ölüyorum. Ölüyorum ve bu çok acıtıyor. Nasıl geçecek bilmiyorum.