0.1

4.6K 263 76
                                    


~

Saatlerdir yürüdüğüm bu sokakta onlarca terk edilmiş kedi çocuklar vardı. Çoğu büyümüş çoğu bebek olan kedi çocuklar...

Bazıları cinsel ihtiyaçları için birbirileriyle birlikte oluyor bazıları ise sokağa girenlere evlat olmak için kendilerini belli etmeye çalışarak dikkat çekmek istemiyorlardı.

"Şuna bak Yoongi! Çok tatlı buna ne dersin?" Jin hyungun gösterdiği çocuğa baktım. Yaklaşık 15-16 yaşlarında duruyordu. Onu zaptetmek zor olabilirdi.

"Hyung bilemiyorum. Yeterince ısınamadım. Burada vakit kaybetmek yerine satın mı alsak?"

"Yapma ama Yoongi. Burada onlarca çocuk var. Onlardan birini sahiplenirsen eğer hayatları kurtulur."

Jin hyung haklıydı. Burada yaşayıp - yaşayamayıp - ölen o kadar kedi çocuk vardıki..

"Sende sahiplenecek misin birini?"

"Bilmiyorum. Belki?" İki tane koşan kedi çocuğun hyunga çarpıp düşmeleriyle beraber duraksadık.

"Git burdan. Seni istemiyoruz!" Ağlayarak Jin hyungun bacağına yapışan çocuk ona bağıran çocuğa sırtını döndü ve bağırarak ağlamaya başladı. Jin hyung hemen diz çöktü. Küçük çocuk ona sarılıp içli içli ağlamaya başladı.

"Yoongi sanırım ben buldum?" Gülümseyerek Jin hyunga baktım. Gözleri dolmuştu ve ufaklığın sırtını sıvazlıyordu. Ona bağıran çocuk 8 yaşlarında duruyordu ve bizi görünce anında uzaklaşmıştı. Jin hyungun kucağındaki çocuk ise daha küçük duruyordu 4-5 yaşlarında ancaydı belkide.

"İsmin ne senin?" Biraz uzaklaştırdı hyung çocuğu kendinden. Kedi çocuklar güven hissetmeden insanlarla konuşmazlardı. Sustu çocuk.

"Benimle gelmek ve beraber yaşamak ister misin?" Gülümser gibi oldu çocuk. Gamzeleri çıktı yanaklarında başını salladı ve iç çekmeye devam ederken gözlerini yumup tekrar sarıldı ona. Birkaç tıkırtı duyunca etrafa baktım.

Yıkık binaların arasında birini görünce tüm odağım o olmuştu. Sarı saçlı bir kedi çocuk vardı. Yeni uyandığı yumuk gözlerini kaşıyan minik ellerinden belliydi ya da uykusu olduğu için böyle görünüyordu.

Yavaşça yaklaştım ona beni fark edince korkmuştu. Bir iki adım uzaklaştı. Diz çöktüm önünde.

"Merhaba?" Çok küçüktü. 3 yaşında gibi duruyordu. Nasıl küçük bir kedi burada yaşayabilirdi aklım almıyordu. Elimi uzattım. Burnu hafifçe kıpırdandı ve biraz yaklaşıp parmaklarımı koklamaya başladı.

Yavaşça elimi yaklaştırıp boynunun altını sevmeye başladım. Mırıldanarak kafasını elime sürtmeye başladı. Tanrım çok tatlıydı.

"Benimle gelmek ister misin?" Kafasını yana yatırdı ve şaşkınca suratıma baktı. Sanırım ne dediğimi anlamamıştı.

"Jimin!?" Jin hyungun kucağındaki kedi çocuğa döndüm. Başını sevdiğim kediye bakıyordu. Bu sarı saçlı kedinin ismi Jimin miydi?

"Hyung sanırım buldum."

~

Herkese merhaba. Heyecanlıyım biraz. Umarım hikayeyi okur ve beğenirsiniz. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Bölümleri daha uzun yapmaya çalışacağım. 🐣💛

ᑕᗩTᗷᗩᗷY | 'YOOᑎᗰIᑎ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin