0.6

2.4K 210 32
                                    


~

Elimdeki içi su dolu olan kabı ve bezi diğer elime alıp banyodaki sağlık çantasına uzandım ve Jimin'in odasına girdim yavaşça. Gözleri kapalı bir şekilde yatağında o pis ve yırtık kıyafetleri ile yatıyordu.

"Dinlenmek istediğimi söylemiştim."

Yataktaki boşluğa oturup elimdekileri komedine bıraktım ve bezi ılık su dolu kaba batırıp fazla suyunu sıktım ve yüzündeki kurumuş kan lekelerini temizlemeye başladım.

"İstem-mmh! Bastırma. Lütfen.."

İtiraz etmeye kalkınca bastırdığım elimi gevşetip nazikçe silmeye başladım güzel yüzünü. Gözleri hâlâ kapalıydı.

İşim bittiğinde onu doğrultup kucağıma aldığımda kollarını boynuma doladı.

"Yıkanmak istemiyorum."

"Pis kıyafetlerle yatmanı istemiyorum."

"O zaman sadece üzerimi değiştireyim." dedi gözlerini aralayarak.

"Olmaz."

Banyoya gidince kapağı kapalı olan klozetin üzerine bedenini oturur pozisyonda bıraktım ve suyu ayarlayarak küvetin dolmasına izin verdim.

Jimin'e yaklaşarak kazağını bir çırpıda üzerinden çıkardım. Karnındaki yer yer morlukları görünce içim sızladı. Ben kendi gözümden bile sakınıyordun onu. Kim neden yapmıştı.

"Bana ne olduğunu anlat bebeğim."

"Yanlış bir sokağa girdim. Çıkmaz sokaktı. Etrafımı sardılar bir anda. Namjoon beni takip etmeseydi sanırım gerçekten sikeceklerdi." Ağzına acıtmayacak şekilde vurdum. Sonra kıyamayıp öptüm saçlarını. Altındakileri de çıkarıp bedenini kucakladım ve küvete bıraktım. Suyu kapatarak elime lifi aldım ve yavaşça temizledim vücudunu.

"Kendimi niye kirlenmiş gibi hissediyorum?"

"Öyle bir şey olmadı bebeğim. Olmadı değil mi..?" Başını iki yana salladı ve tuttuğum nefesi gelen rahatlamayla beraber verdim. Kedi kulaklarını su kaçmaması için kapatarak temizledim. Aynı şekilde tüylü kuyruğundaki toz ve çamurları da.

Tıpayı çıkartıp suyun boşalmasını izledim ve bir yandan da ayarlı suyu tekrar açtım. Kirli su tamamen temizlendiğinde tıpayı geri taktım.

"Ne zamandır beraber yıkanmıyoruz sahip.."

"Ne zamandır beraber bir şeyler yapmıyoruz Jimin-ah.." diyerek sitem ettim. Kulaklarının içine pamuk yerleştirerek. Şampuanı aldım ve saçlarını köpürttüm. Duş jeliyle vücudunu iyice temizledim ve kasıklarını geçerek bacaklarını temizlemeye başladım. Kuyruğunu da sabunla güzel bir şekilde temizledim ve tüm vücudunu duruladım.

Bornozuna sararak kucakladım onu ve odasındaki koltuğa oturttum. Kulaklarındaki pamukları çıkarıp su dolu kaba koydum ve vücunu kurulayıp, iç çamaşırını ve kalın pijamalarını giydirdim. Saçlarını da havlu yardımı ile tamamen kuruladım.

Yatak çarşafını ve nevresimlerini çıkarıp yenileri ile değiştirdim ve onu yerine yatırdım. Getirdiğim sağlık çantasından gerekli malzemeleri alıp yüzüne pansuman yaptım ve yaraları için bant yapıştırdım. Gözündeki ve vücudunda gördüğüm morluklara da krem sürdüm.

"Açsın. Değil mi?" Başını belli belirsiz salladı.

Mutfağa gidip çorba yaptım ve odasına geri geldim. Benim yardımımla kasedeki çorbanın yarısından fazlasını içti. Tüm getirdiklerimi tepsiye doldurdum ve son olarak sağlık çantasını da tepsinin üzerine koydum.

"Jin hyung gibi değilsin. Neden?"

"Anlayamadım?"

"O Namjoon'un yaralarını öperek hafifletirken sen niye sadece pansuman yapıyorsun? Beni ne zamandır öpmüyorsun?!" Gülümsedim.

"Ne zamandır yüzünü bile göstermediğin için olabilir mi seni sersem? Seninle ne zaman konuşmaya çalışsam hep tersleyip gidiyorsun. Daha seninle doğru dürüst konuşamazken bile nasıl öpeyim seni?"

"Ben niye böyle davrandığımı bilmiyorum sahip.." dedi mahcup bir şekilde. Elimle yanağını okşadım. Ayağa kalkıp tepsiyi alınca seslendi.

"Benimle kal."

"Kalacağım. Önce bunları bırakayım." dedim gülümseyerek. Başıyla belli belirsiz onayladı. Malzemeleri yerlerine koyup tekrar odasına gittim ve dolabında bulunan bir kaç kıyafet ve pijamalarımın bulunduğu çekmeceyi açıp pijama takımı çıkarıp hızlı bir şekilde giyindim. Üzerimden çıkardıklarımı da sepete atıp yanına uzandım.

Kollarımın arasına sokulduğunda saçlarını okşayıp öptüm. Bana böyle sokulmasını onunla vakit geçirmeyi özlemiştim. Başını biraz kaldırıp bana baktı. Gülümsedim. Uzanarak dudaklarıma uzun ve naif bir öpücük bıraktı. Kuyruğu hareketlenip onu sarmalayan kollarıma dolandı ve kafasını göğsüme gömerek mırıltılar eşliğinde uykuya daldı.

~

ᑕᗩTᗷᗩᗷY | 'YOOᑎᗰIᑎ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin