0.3

2.6K 230 54
                                    


~

Jimin 4 yaşına girmişti. Sürekli onunla konuşup ilgileniyordum. Saçları ilk rengini değiştirmişti ama ben bu kutsal ana şahit olamamıştım. Sosyal iletişimlerimiz sayesinde saçları turuncunun en güzel tonuyla büyülenmişti. Beni de büyülemişti.

Günden güne birbirimize bağlanıyorduk. Beraber uyuyor, beraber yemek yiyiyorduk.

"Jimin-ah! Nereye kayboldun banyo vakti!" Tanrım yine aynı şeyi yapıyordu.

"Bebeğim hadi ama. Üzme beni." koltuğun kenarından uzanan başa baktım. Bende başımı onun gibi eğdim.

"İştemiyorum. Ben banyo olmak iştemiyorum. Namjooyn hyuyng gelşiyn. Lüffeyn." Tanrım ben bu veletle ne yapacaktım.

"İyi tamam git Namjoon hyung'una. Git ben pis kokan çocuk istemiyorum." gözlerini kırpıştırdı ve burnunu çekti. Evet başlıyorduk. Her banyo muhabbeti açıldığında olan şeydi.

Yavaşça bana yaklaştı ve ağlamaya başlayıp kollarını bana uzattı.

"Şa- Şahiypp!" Nazikçe koltuk altından tutup kucağıma aldım ve göğsüme çekip sırtını sıvazladım.

"Be- Beni bırakma."

"Seni asla bırakmam ama her seferinde aynı şeyi yapıyorsun bir tanem. Yapma böyle."

"Yıkaynmayı. Şevmiyorum." kollarını birleştirip kaşlarını çattı. Benim büyümüşte küçülmüş çocuğum. Burnunun ucuna minik bir buse kondurup banyoya yürüdüm.

"Offf. Şahiyp. Şende benimle yıkanırşayn yıkanırım."

"Benimle pazarlık mı yapıyorsun küçük bey?" başını eğip yüzüme baktı ve anlamaya çalıştı. Güldüm.

"Aynlamadıyım şeyler şöylüyoşun!" diyerek bana kızdı. Bu daha da çok gülmeme neden oldu. Üzerindekileri çıkarıp su ile doldurduğum küvete bedenini koydum. Suya girer girmez tısladı.

"Şende gel!" Sesli bir nefes verip tişörtümü ve pantalonumu çıkarıp bir bacağımı küvete soktum ki beni durdurdu.

"Onu da çıkaymalışıyn."

"Hayır bebeğim büyükler iç çamaşırlarıyla yıkanırlar." Gözlerini kısarak bana baktı sorgularcasına. Tanrım sen daha 4 yaşındasın ne bu gizem ne bu tavır??

Köpüğü dökerek baloncuklarla oynamasını sağladım ve göz yakmayan şampuanla gür saçlarını güzelce köpürttüm. Sonrada o benim saçlarımı köpürttü ya da o küçük elleriyle köpürtmeye çalıştı ve iyice durulanıp küvetin tıpasını açıp içinden çıktım. Hızlıca bornozumu giyip iç çamaşırımı çıkarttım ve Jimin'i bornozuna sarıp odaya taşıdım. Yeni aldığım kıyafetleri giydirdim ve saçını kuruttum.

Daha sonra kendi üzerimi giyindim ve saçımı kuruttum. Jin hyunga gitmeye karar verdik ve biz işlerle ilgili dosyalarla uğraşırken ufaklıklar da oyun oynamaya koyuldular.

~

Çok boş bir bölüm oldu...
Kusura bakmayın.
Aslında hemen çocukluk-ergenlik arasına geçmek istiyorum.

ᑕᗩTᗷᗩᗷY | 'YOOᑎᗰIᑎ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin