jisoo
Cidden ne olacağını sanmıştım ki?
Sevgilisini bırakıp bana geleceğini falan mı ah bu saçmalık.
bir paket cipsimi daha açtım ama filmin bittiğini gördüm aslında film komedi filmiydi fakat salak ben her seferinde ağlıyordum.
ardından kapı zilini duydum ama çok üşendiğim için açmadım.
sesler bir süre kesildi fakat ardından kapıya vurma sesleri geldi onun ardındanda lisanın bağırışları.
"yah kim jisoo içeride olduğunu biliyorum bak sakın depresyona falan girdim deme öldüm de daha iyi." dedi ve o bağırırken ben ayaklanıp kapıyı açmıştım bile."şimdi ne olduğunu hemen anlatıyorsun" dedi hızlı nefeslerle eve koşarak geldiği belliydi.
sehpanın ucundaki telefonu ona doğru fırlattım ve mesajları okumasını istedim.
her mesajı okuduğunda ağzı başka bir şekile giriyordu.
"bu kız cidden sürtük." dedi aniden
"öyle deme demek ki birbirlerini seviyorlar."
"jisoo aptal olma kız daha o gece sehun'un altındaydı ve ordan sonra taehyung'un yanına gitmiş."
"nereden biliyorsun?"
"o kızın çalıştığı barı biliyorum her ne kadar taehyung'a sadece içki servis ediyorum desede elaleme kendini de sunuyor yelloz."
o böyle hararetle konuşurken gözü bana kaydı ve battaniyel içinde her yanımı aburcubur paketleriyle beni buldu.
"lütfen depresyondayım deme jisoo'
"tamam demem" dedim ve omuz silktim.
benim gözlerim tekrar dolduğunda gelip bana sarılmıştı.
"benim güçlü kızıma ne oldu bir erkek için mi ağlayacaksın cidden?"
tepki vermedim çünkü o haklıydı erkekler için ağlayan o kızlardan olmayacaktım hatta sadece erkekler için değil ben artık kimse için ağlamayacaktım.
fakat bunu yapamadım...