"sendin değil mi?"
bakıyordum sadece gözlerinin içine bakıyordum ve ağzımdan şu kelimeler dökülmüştü.
"özür dilerim."
yanıma oturdu ve ikimiz de konuşmadık çünkü ne diyeceğimizi bilmiyorduk.
"anlamıştım." dedi bir süre sonra.
"ha nasıl?"
"çok belli ediyorsun jisoo senden numaranı istediğimde bana vermedin ve o bakışların cidden belli ediyorsun bu yüzden senin geleceğini bekliyordum ama başka birisi geldi ve ben hiç mutlu olmadım çünkü sadece sana odaklanmıştım söylesene jisoo ben neden seni göremeyince üzüldüm?"
"bilmiyorum." dedim şaşkınlıkla.
"ben de bilmiyorum bu kalbimde ki hareketliliğe anlam veremiyorum." dedi ve elimi tutup kalbine yasladı.
"nasıl atıyor hissettin mi?" dedi gözlerimin içine bakarak ben ise sadece başımı sallamakla yetinmiştim.
ikimizde sessiz kaldığımızda ben konuştum.
"seni bilmem ama ben bunları senin sayende yaşadım ve bunun adına aşk dedim."
yine sessiz bir şekilde oturduk ve yine sessiz bir şekilde beni evime kadar getirdi.
eve girdiğimde yaşadıklarımın şokunu üstümden hâlâ atamamıştım bu yüzden kendimi yatağa bıraktım ve uyudum.
________
kulaklarımı ağrıtan zil sesiyle uyandım ve telefona baktım saat gece 1e doğru geliyordu odadan çıktım ve kapıya ilerledim bu saatte gelen kimdi?
kapıyı açtım ve gelen kişi taehyung'du.
bir anda bana sarıldı ve ardından dudaklarımı dudaklarına bastırdı bu uzun bir öpüşmeydi beni kucağına aldı ve kapıyı örtüp odama taşıdı hâlâ öpüşüyorduk.
beni yatağa yatırdı ve kendisi de yanıma uzandı.
öylece yatıyorduk.
"bir şey demey--" sözümü tamamlayamadan dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu.
"şşt hiçbir şey sorma sadece böyle yatalım beraber,her zaman." dedi ve kafamı göğsüne koydu kollarını da bana sardı.
"taehyung."
"hmm."
"seni seviyorum."
"ben de seni seviyorum güzelim."
