Uzun ve geniş nehri altına alan köprü.
Ve batmakta olan güneşin nehri yalayan son ışıkları...
Herkes işlerinden yeni dönmüş evlerine..
Ortalık her dakika daha da tenhalaşıyor.
Ürkütücü değil!
Sadece huzur verici..
Belki de başka bir şey...
Köprüde oturan bir adam var.
Kahverengi saçları olan.. Orta yaşlarda bir şey..
Köprünün demirliklerinden ayaklarını sarkıtmış, başını, demirleri üstüne yerleştirdiği kollarına koymuş, izliyor uzun uzun ufku...
Tek varlığı hafif bir gülümseme
Yaklaşan biri var..
Bu genç adam daha ufak tefek, kızıl saçlı biri..
Gitmek ile gitmemek arasında kalmış, tedirgin yaklaşıyor adım adım, usulca.
Aralarında on adım kadar kalana dek ilerledi.. Vazgeçti.. Geriye döndü.
"Oturmaz mısın?"
Sesi oldukça yumuşaktı..
Belki farklı duyguların karışımı vardı içinde.
Chuuya şaşırmıştı. Dönüp ona baktı.
"Rahatsız olmaz mısın?"
Gülümsemesini genişletti.
"Beni rahatsız edebilecek son kişi bile değilsin"
"Madem öyle... -"
Kahverengili adamın yanına oturdu.
Sevdiğinin çok şeyi değişmişti.
Ama parfümü aynıydı işte!
O çok sevdiği kokuyu uzun uzun derince içine çekti.
Bu parfümü başkası sıksa ona da yakışır mıydı ki bu kadar?
"Moralin oldukça bozuk. Bir sorun mu var?"
Dazai, kendisini itmeyeceğini umarak başını yasladı kızıl saçlı gencin omzuna.
"Haklısın.."
Gözlerini kapatmasıyla yerinden firar eden göz yaşı yanağını boydan yaladı.
Gülümsemesi silinmedi. Silinemezdi.
Silinmemeliydi!
Omzunda hissettiği baş ile içinde bir yerlerde bir şeyler koptu.
Omzundaki ıslaklığı hissetmesi ile ise kalbinin tamamen parçalandığını hissetti.
Göğsü sıkıştı.
Onu böyle görmeye dayanamazdı!
Sinirle çıkıştı.
"HEY Hey Ağlıyorsun! Ne oldu hemen anlatıyorsun! SENİ ÜZEN O GÖT PARÇASINI CEHENNEME YOLLAYACAĞIM! DÖKÜL!"
Hiç kimse onun sevdiğinin canını yakamazdı. HİÇKİMSE!
Gözyaşlarını daha fazla tutamadı. Damlalar bağımsızlığını ilan ederken boğazındaki yumruya rağmen kendini zorlayarak konuştu.
" Dayanamıyorum artık... B-ben dayanamıyorum. Yaşamak çok ağır geliyor artık. Ben... İstemiyorum.. Dayanmaya çalışmaktan yoruldum"
Boğazındaki yumru daha fazla konuşmasına izin vermedi.
Hıçkırıklara boğuldu.
Chuuya'nın içi her damla ile, her hıçkırık ile durmadan sıkışıyor, parçalanıyor ufalıyor, sonra tekrar birleşip tekrar işkence çekiyordu.
Dayanamazdı o buna!
Sevdiğini böyle görmek parçalıyordu onu!
Yerlerinden çıkmak üzere olan göz yaşlarını geri itti ve kendisinden beklenmeyecek bir cümle kurdu.
"O zaman intihar edelim!"
Onun da takati kalmamıştı artık.
Dazai'nin hiçbir şey umrunda değildi. Yüzünü göstermeden aniden ona gömdü sarılarak. Hıçkırıyordu artık sesli sesli.
Dayanacak gücü de kalmamıştı zaten.
Chuuya onu böyle gördüğünde şaşırmıştı. İlk defa görüyordu bu şekilde.
-Amacını yitirmiş biri olarak-
Darlığına karşılık verdi ve onu rahatlatacak bir şeyler söylemeye çalıştı.
Daha sıkı sarıldı kahverengili.
"Lütfen. Sadece biraz daha böyle kalmama izin ver. Bunun için üzgünüm."
"Önemli değil, seni çoktan affettim. Ama bazen Odasaku'yu benden daha çok seviyormuşsun gibi geliyor ve... Kendime hakim olamıyorum. Şu ana kadar seni kırdıysam ki elbette kırdım, özür dilerim... "
Ve ağlamaya başladı sevdiğine daha sıkı sarılarak.
Dazai, duyduğu isimle kırılmadı değil. Ama sadece kendine.
" O artık yok, düşünme"
Boyuna düzgün orantıda yükselip onun başını kendi göğsüne bastırdı ve saçlarına burnunu sürttü.
"Asıl ben özür dilerim.. Her şey için.."
Onun bu hareketiyle Chuuya daha fazla dayanamamış ve tamamen hıçkırıklara boğulmuştu.
Bu ağlaması 4 yılın birikmişliğiydi.
Hıçkırarak konuşmaya başladı.
"Se-sen gittiğinden b-beri kendime gelemed-im. Senden nefret edi- ediyor gibi görünsem de seni kendimden ço-çok seviyorum. "
Sona doğru sesi kısılmaya başladı ama bunu önemsemedi.
Sonunda içini boşaltıyordu ve daha çok ağlamaya başladı.
...
Dazai en samimi gülümsemesini takındı.
" Biliyorum... Ben de seni~"
Güneş son kez acıları ile boğuşan ikilinin üstünde gezdirdi parlaklığını ve tamamen battı. Yerini Ay'a ve Yıldız'lara bıraktı.
Şimdi tüm karanlık, onların kalplerini yumuşatmaya yemin etmişçesine tüm güzelliklerini sunuyordu...
Evet mükemmel insan evlatları.
Yeni bir kitap yapmaya karar verdim ama..Şöyle bir şey ki.
Bana kurgu, au, ship, karakter, duygu, bir şeyleri çağrıştıran bir nesne veya hayvan bile olabilir, bir şey söyleyin ve ben de isteklerinize göre one-shots lar yazayım. Umarım beğenirsiniz.
İlk bölüm biraz acıklı oldu ama.
Bunu kimerabug a borçluyum. Onunla yaptığımız rpden çıktı bu tamamen. Mdmdmdm