"dediğinde gerçekten ciddiydin değil mi?"
"evet"
"tüm gece?"
"tüm gece."
"peki ya-"
Akutagawa okuma gözlüğünü çıkarıp kenara bırakırken kitabını kapattı ve ayağa kalktı.
"fazla sabırsız ve azgın bir kaplansın"
Atsushi'nin yanaklarını hafif bir kızarıklık etkisi altına aldı.
"B-ben sadece-"
"evet. Her neyse işte"
"ama-"
Sözünü bitirmesine izin verilmeden dudakları dudaklarıyla susturuldu. Dilini diliyle buluştururken elini tişörtünün altından yukarı sıyırıyordu.
Şimdi kızarıklık artmaya başlamıştı. Beyaz saçlı genç karşısındakinin göğsüne ellerini koyup ittirerek onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştı.
"Ç-çok hızlı ilerliyorsun! Alışmam fırsat versene"
Aku göz devirdi ve eliyle lambayı kapattı. Karanlık olduğunda rashomonu serbest bıraktı. Atsu'nun şaşırmasına bile izin vermeden gücüyle bedenini sardı ve onu oynayabileceği kuklası gibi ayarladı. Yatakta domaltıp ellerini beline koydu.
Atsu çırpınmayı başlamıştı çünkü daha ne olduğunu anlamadan şokuna bir yenisi ekleniyordu. Ve açıkçası...
Bu epey de hoşuna gidiyordu.Ta ki deliğine sürttüğünü hissettiği büyükçe bir şeyi hissedene kadar..
"MMMP!!"
Aku umursamazca kendini ona sürtüyordu.
Atsu nun ise aklı başından uçmuş, iç sesi çığlık atıyordu.
-hayır hayır haır hayır hayır-Ucunu aniden içine bastırdığında kendini geriye doğru gererek kasıldı gözleri dolarken boğulan çığlığını yuttu.
Aku eğildi ve çenesinden tutup geriye kaldırarak açıkta kalan dudaklarını ve yanağını yaladı.
"Sakin ol kaplancık. Daha gece yeni başlıyor ~"
Hiç de yazasım yok aq