Kalbimin Efendisi

5.Bölüm

"Anlıyorum." diye gülümsedim. "Ama boşuna kuruntu yapıyorsunuz."

"Sen öyle diyorsan..." Britget çayını bitirmişti "Kilerle ilgilenmem lazım. Müsaadenle."

Britget gittikten sonra ben de kitapçıdan aldığım kitaba baktım ama Bay Shaw'ın da dediği gibi pek de tatmin edici bilgiler içeren bir kitap değildi. Yarın Bay Max'ın tarihçi arkadaşıyla konuşmayı beklemem gerekecekti.

Ertesi gün sabah gürültüyle uyandım. Başucumdaki saat 7'yi gösteriyordu, sabahlığımı giyip aşağı indim. Bu gürültüyü Britget çıkaramazdı. Aşağı indiğimde Bay Shaw ve yanında bir hanımla Birtget ile konuşuyordu. Yanındaki bayan Miss Julie olmalıydı. Gerçekten alımlı bir hanımdı. Üzerindeki kürk ve takılardan kendini göstermeyi seven biri olduğu belliydi ama bu tarzı kaldırmıştı. Britget beni fark edince hafifçe gülümseyip başıyla selam verdi. Ben Bay Shaw ve Miss'in arkasında duruyordum. Britget'in bana selam vermesi üzerine Bay Shaw arkasını döndü.

"Bayan Olsen! Uyandırdık mı sizi?"

"Önemli değil. Uyanmak üzereydim zaten."

"O gerdanlığı siz mi seçtiniz." Dedi Miss Julie gülümseyip "Edward bu kadar isabetli seçim yapamıyor çünkü."

"Biraz yardımcı oldum evet." Diye ben de gülümsedim "Ama Bay Shaw sizin tarzınızı gayet iyi biliyor bence." Üstümde sabahlık olduğunu hatırlayınca biraz rahatsız hissettim. "Ben üstümü değiştireyim. Müsaadenizle."

"O zaman kahvaltı için sizi bekleyelim." Dedi Miss

"Gerek yok aslında, ben sizi rahatsız etmeyeyim. Biz Bayan Fox ile..."

"Yapmayın!" diye lafa girdi Bay Shaw "Julie normalde ilk gördüğü insanlara mesafelidir. Siz istisna oldunuz."

"Kesinlikle." dedi Miss

"O zaman peki. Üstümü değiştirip gelirim."

Odama çıkıp mavi elbisemi giyip saçımı topladım. Rujumu da sürüp aşağı indim. Birtget çok zengin bir sofra hazırlamıştı. Bay Shaw ve Miss koyu bir sohbete dalmıştı. Masaya oturdum.

"Yurtdışından gelmişsiniz."dedi Miss "Alışabildiniz mi buralara?"

"Evet, Bay Silver ve Bayan Fox sayesinde..."

"Sevindim. Ben de size yardımcı olmak isterim. Ne zaman dolaşmak isterseniz size eşlik ederim."

"Teşekkür ederim."

Biz Bayan Julie ile sohbet ederken Bay Shaw bize bakıyordu, nedense bu koyu sohbete şaşırmış gibiydi.

"Sizinle sohbet etmek çok zevkliydi." dedim kahvaltı sofrasından kalkarken.

"Lütfen Julie." deyin dedi Miss

"Siz de Kirstyn deyin o zaman." Diye gülümsedim. "Benim biraz işlerim var, müsaadenizle."

Odamdan şapkamı alıp dışarı çıktım. Bay Shaw'ın arkadaşının dükkanını bulmakta zorlanmadım, yeri kolaydı. Ben içeri girerken Bay Max ayağa kalktı.

"Bayan Olsen hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk." dedim elini sıkarken "Nasılsınız?"

"İyiyim teşekkür ederim. Umarım kolyeyi vermek için gelmemişsinizdir."

"Kolye mi?" dedim kaşlarımı çatıp "Ne kolyesi?"

"Tanrım!" diye iç çekti "Edward size daha kolyeyi vermedi. Sürpriz yapacak demek ki ve ben mahvettim."

"Sürpriz filan yok." dedim hızlıca "Ben sadece tarihçi arkadaşınızla görüşmek istediğimi söylemek için gelmiştim."

"Çok sevindim." diye gülümsedi "Jack de ben de önümüzdeki hafta Edward'ın vereceği partiye-toplantıya geleceğiz sizi orada görüştürebilirim çünkü kendisi şu anda şehir dışında. Siz de partide olacaksınız değil mi?"

"Evet. En azından akşamki eğlencelerinde birinde olurum."

Kuyumcudan çıktıktan sonra eve gittim, Bay Shaw ve Julie çıkmışlardı. Birtget de temizlikle uğraşıyordu. Beni görünce iki tane koltuk kılıfı örmeği gösterdi.

"Sence partiye hangi kılıf daha uygun olur?"

"Britget bu tür işlerden hiç anlamam." dedim aslında iki kılıfın da beğenmediğimi fark ettiğimde. "Neden Julie'e danışmıyorsun? Eminim onun zevki daha iyidir. Ben sana yemeklerde yardım edeyim."

"İkisini de beğenmedin değil mi?" dedi Kılıfları masaya koyup "Sen de haklısın. Dediğin gibi olsun bunu Bayan Julie seçsin. Biz yemeklerle ilgilenelim. Bir iki yemek arasında karasız kaldım. Listeyi oluşturup Bay Edward'a öyle göstermem gerekiyor."

Bay Shaw ve Julie eve geldiğinde yemek listesi tamamlanmıştı.

"Parti için yemek listesi." dedi Britget listeyi Bay Shaw'a uzatıp. Bay Shaw ve Julie listeye göz attı.

"Bence uygun. Sen ne diyorsun Juls?" dedi Bay Shaw

"Bir tatlı daha eklenebilir bence ama şart değil" diye fikrini belirtti Julie. "Ben üstümü değiştereceğim, Tanrım! Hava çok sıcak!"

Julie gittikten sonra Bay Shaw'a baktım. Kolye ile ilgili konuşmak istiyordum ama biraz daha beklemeye karar verdim. Belki benim aklıma gelmeyen iyi niyetli bir planı vardı.

Partiye kadar geri kalan günlerde evde koşturma ve hazırlık telaşı hakimdi. Neyse ki çoğu zaman okuldaydım ve okuldan çıktıktan sonra da yemeği dışarıda yedim bu süreçte. Hiç olmazsa o gürültüye mağruz kaldığım zamanları en aza indirdim. Bay Shaw'ın arkadaşlarının geleceği günün öceki akşamı odamın kapısı çalındı. Bay Shaw elinde bir kutuyla içeri girdi. Ben kitap okuıyordum.

"Affedersiniz." Dedi "Sizinle konuşmam gereken bir konu vardı ama Juls ile ilgilenmekten vakit bulamadım bir türlü."

"Buyrun lütfen."diye ayağa kalktım.

"Fazla vaktinizi almayacağım. Birlikte Max'ın dükkanına gittiğimiz gün siz dükkandan çıktıktan sonra Max reddettiğiniz kolyeyi almanız için ısrar etti. Hatta resmen elime tutuşturdu. " Elinde tuttuğu kadife kaplı kutuyu bana uzattı "Bu sizin."

Kutuyu alıp açtım.

"Arkadaşınızla görüşmeye gittiğim gün bu kolye için geldiğimi sandı." Dedim.

"Patavatsız..." diye mırıldandı

"Ama haklıydı. Onun yerinde olsam ben de aynı şeyi düşünürdüm."

"Neyse, sizi daha fazla rahatsız etmeyim. İyi geceler."

"Size de."

Kapıdan çıkacakken biraz durup bana döndü.

"Jack ile görüşebildiniz mi? Max muhtemelen o gün size Jack'ten bahsetmişti."

"Şehir dışındaymış ama partinize gelecekmiş. O zaman görüşeceğiz."

"Jack mi partime gelecek!" diye haykırdı. Ardından biraz durdu "Tabi... Julie davet etmiştir mutlaka, yakın arkadaşı sonuçta."

"Siz pek anlaşamıyorsunuz sanırım."

"Melody'nin annesi yani kız kardeşimle alakalı bir konu. Oldukça eski..."

"Hala kalbinizde aynı his varsa eski değildir." dedim "Ama geride bırakmak da erdemdir."

" Jack çok iyi bir tarihçidir ama onun dışında Siz Jack'e karşı dikkatli olun da." diye mırıldandı "İyi akşamlar."