Hasan,yokuşu çıkıyordu,sonra yaklaşan adım seslerini duydu ve arkasına döndü,Ursula tedirgin gözleri ona bakıyordu.Tıpkı apartmanda her karşısına çıktığındaki gibi.
Ursula:Nasılsınız ?
Hasan:Türkçe biliyor muydun sen ?
Ursula,Hasan ın kızdığını sanıp korktu.Biraz da onu gizlice takip etmesinin utancını yaşıyordu
Ursula:Evet
Hasan Ursula yı korkuttuğunu fark edip kendini düzeltti
Hasan:Siz nasılsınız?
Ursula:İyiyim,teşekkürler
Hasan:Oldu,iyi günler..
Bir kaç adımdan sonra Ursula panikle sordu
Ursula:Nereye gidiyorsunuz
Hasan:Bizimkilerin yanına,musiki cemiyetine...Sen de tambur çalıyordun değil mi ? İstersen sen de gel.Orda birileriyle tambur çalabilirsin
Ursula:yürüyerek mi gidiyorsunuz?
Hasan:Nasıl ? artık otobüs kalkmıyor,evet evet yürüyerek gideceğim
Ursula:Rhythmmer kullanmıyor musunuz ?
Hasan:Hayır hiç kullanmadım,yürüyeceğim
Ursula:Ben de ryhthmmer var isterseniz bizi gönderebilirim
Hasan:Hayır teşekkür ederim,yürümek istiyorum.Yollar bana ait,artık hiç araba geçmiyor.Şey ama siz yürümek istemiyorsanız gönderebilirsiniz bizi
Ursula:Aslında bakarsanız,ben de artık ryhtmmer kullanmıyorum,uzunca bir süredir.Size eşlik ediyim.
Ursula ve Hasan dede kaldırımları çöp torbalarıyla dolmuş yokuşu beraber çıkmaya başladılar,yere çömmüş dilencilerin önlerinden geçiyorlardı,bazıları peşlerine takılıyordu.Sanki dilencilerin selamladığı bir geçit töreniydi