| Apollon Melezleri | Percy Jackson.

Ringdeki Tuvalet

- Medya Dean.

"Uyan! Uyann." diye ses duydu Dean umursamamasına rağmen hemen yanı başından, "Kalksana diyorum, eyy." birden sallandığında gözünü açıp kafasını camdan kaldırdı.

"Ne var Clay." dedi Dean "Uyusaydım fena olmazdı hani."

"Geldik." dedi Clay çabucak yerinden kalkarak "Long Island işte, hadi iniyoruz otele gidicez daha."

Kapılar açılınca Dean Clayin çekiştirmelerinin arasında ayağı kalktı. Clay, Dean'in en yakın arkadaşıydı ama bu Deanin küfür etmesine engel değildi "Geliyorum be."

İndiklerinde öğretmenleri boşboğaz martzeli bekliyordular. "Nerde bu çatlak karı." dedi Clay yemyeşil gözleri ile etrafına bakınıyordu "Niye Long Island yani niye Washington değil?"

"Washingtona gitmeyende ne bileyim." dedi Dean tiz bir gülme sesi çıkararak "Acıktım." elini baklavalarına götürdü.

O sırada boşboğaz martzel gelmişti yada clayin tabiri ile çatlak karı. Hemen çocukları yönlendirmeye başladı "Biliyormusunuz Spası da varmış saunasıda!"

Dean Clayin kulağına eğildi "Bu kadın lakabını kesinlikle hakediyor." O sırada martzel hız treninden bahsediyordu "Tam yüz metre yukarı çıkıyorsunuz çocuklar."

Clay güldü "Hangi lakabı? Bence ikisini de hakediyor."

Dean vahşi rüzgar yüzünden gözleri sulanmıştı, sapsarı gözleri vardı, nadir gözüken kehribar rengi göz ile alakası yoktu göz bebeği altın sarısıydı, doktora gittiğinde doktor bile anlam getirememişti. Çekiciliğinin bir kısmıydı.

Gözünü sildikten sonra etrafına baktığında clay kafasını ellerinin arasına almış kendini cezalandırıyordu. "Buraya niye geldik ki hani gelmiyecektik?" dedi Clay kafasını sağa sola sallayarak.

"Benim gelmiceğimi zaten söylemiştim biliyorsun, annem bütçe ayıramamıştı bu kadar büyük para, ama müdür birden gidebilirsin dedi bana." dedi Dean, çift sıra halinde otelin kapısından giriş yapmışlardı "Bakın çocuklar buda beş metrelik basınçlı havuz!"

"E peki ben niye geldim." dedi Clay "Sana gezi için fırsat çıktıktan iki dakika sonra mail geldi, gezi parası ödenmiştir diye ama ödemedik ailece, ailem istemiyordu gitmemi benim ödediğimi sanıyorlar."

"Çocuklar işte otelimiz." diye bağırdı martzel. Otel Deanin anladığı kadarı ile otelin karşısında ki çitlerin ardında orman bulunan, işlek olmayan, otostopcuların beklediği bir yola yapılan büyük bir oteldi. "Böyle ıssız bir yola böyle bir otel niye yapılır ki?" diye sordu Clay

"Bende onu düşünüyordum." dedi Dean "Neyse salla boşboğaz bize kızmadan susalım."

İçeri girdiklerinde martzel yemekhaneyi gezdirirken Clay ve Dean aradan sıvışıp onlara verilen kartla iki kişilik olan ikinci katta ki kendi odalarına gittiler.

Clay'in kapı ile imtihanı yüzünden odaya girmeleri biraz zor olsada yine de girdiler, hemen odaya girip baktılar, iki tane tekli yatak dairenin ortalarında bulunan onların tam ortasında kare bir mutfağın hemen sağında ve solundaydı, önlerinde ise televizyon vardı.

Dean kafasını kaşıdı "Bu nasıl cimrilik? Adamlar tek odaya daire sığdırmak için yatak ile muftağı birleştirmişler."