1.Bölüm

26 3 0
                                    

Saat 6.30.. Telefonumun alarmı ile yeni bir gün başlamıştı. Bugün uzun zamandır hazırladığımız yeni Kreasyonun lansman günüydü. Çok heyecanlıydım. Bir buçuk aydır gecemi gündüzüme katıp hazırlandığım ve beni hayallerime götürecek olan bu lansman çok iyi geçmeliydi.
Alarmı durdurup yatakta doğruldum ve kalktım. Sunny'i uyandırmaya gittiğimde çoktan kalkıp hazırlandığını gördüğümde şok olmuştum. Her gün işe gitmek için yataktan zorla kazıdığım kız resmen her şeyi ile hazır bana bakıyordu.

"Tatlım sen sabahları böyle erken uyanırmıydın ya? Bak bak bak birde hazırlanmış."

Sunny gülümseyerek odadan çıktı tabi laf yetiştirmese olmazdı.

"Bugün benim görevimi sen üstlenmiş gibisin Lilacım, dün eğlenceyi fazla kaçırdın galiba bakıyorum da hala ayılamamışsın"

Doğru söylüyordu aslında hiç benlik hareketler değil di bunlar. Dün o kadar çok mutluydum ki artık hayallerime çok az kalmıştı. Sanki muradıma ermiş gibi kutlama yaptım.

"Ay evet ya o son soju'yu içmeyecektim kafamın içi kazan gibi. Hemen bir duş alıp ayılmam gerek, bugünü mahvedemem"

İşaret parmaklarımla şakaklarımı ovarak banyoya girdim.
Ben hazırlanana kadar Sunny çıkmadan bir şeyler atıştıralım diye bize sandviç hazırlamıştı. Nedenini bilmiyorum ama çok mutlu olmuştum. Belki de uzun bir zaman sonra ilk defa Sunny yüzünden geç kaldık korkusu olmadan işe gidiyorduk.
Yüzümdeki o salak gülümsemeyi gören Sunny sessizliği bozdu.

"Ahhh tatlım sen böyle şebek gibi gülümseyeceksen ben sana her sabah hazırlarım bu sandviçlerden. Malum bu yolu her gün yanımda bir mahkeme duvarı suratla yürüdüğüm için bir çekilmez oluyor yani."

"Allah, Allah hanımefendi ye bak sen. Bu surat bir kere her gün senin yüzünden öyle oluyor. Bu sabah nasıl bir mucize oldu bilmiyorum ama umarım bu mucize yarın ve hatta yarından sonraki her gün gerçekleşir. Yani 25 yaşında kendimi sayende çocuğunu okula zorla yataktan kazıyarak gönderen anneler gibi hissediyorum."

"Yaaaa minnoşum kıyamam. O kadar yıpratıyor muyum seni ben?"

"Ee yani."

"Ahh tatlım çok sorry ama sanırım bu yıpratma devam edecek."

"Ne demek şimdi bu?"

"Yani hiiiç kusura bakma, bu sadece bugün ki lansmana özel bir mucizeydi demek."

"Benim bu çilem hiç bitmeyecek değil mi?"

"Bilmem, belki hayatında önemli değişiklikler yaparsan bitebilir. Evlilik gibi mesela?"

"Saçmalama Sunny. Evliliğe bakış açımı biliyorsun. Ben hayatım da bir daha hiç bir erkeğe yer vermeyeceğim. Lütfen bu konuyu bir daha açma."

"Lilacım, kendini cezalandırman biraz fazla uzun sürmedi mi? Tamam haklısın yaşadığın şey kolay değil ama her erkekte aynı değil. Kendini yıpratmaktan başka bir şey değil bu yaptığın."

"Benim salaklığıma verdiğim bu ceza az bile. Her neyse kapatalım bu konuyu. Hem bu gün çok özel bir gün. Yeni bir sayfa yeni bir başlangıç olacak bizim için."

"Peki geçiştir bakalım. Nasıl olsa bir gün kör kütük aşık olup 'Sunny bunları yaşamaya geç bile kalmışım' diyeceksin."

"Olur canım görürsem söylerim. Hadi yürü şimdi gerçekten geç kalacağız."

Şirkete gelmiştik. Ortalık fazla hareketliydi. Lansmandan dolayı olduğunu düşünüp üstünde durmadık. Asansöre binip 15.Katta ki Lansmanın yapılacağı salona son hazırlıklarımızı yapmaya gelmiştik.
Nasıl olur ya? Kimse yok burada. Şu an mankenlerin Kreasyonları giyinip son provaları yapıyor olmaları gerekiyordu. Nerde şimdi bunlar?

Şaşkın bir halde etrafa bakınırken bizim departmandan sorumlu Kim Jong Su yanımıza geldi.

"Hanımlar, çok üzgünüm ama lansman iptal. Maalesef hiç beklenmedik anlaşmalar yapıldı."

Şaşkınlığımı bir kenara bırakıp tüm sinir hücrelerimle çıkıştım.
"Nasıl yani? Biz kaç aydır bu gün için hazırlanıyoruz. Şimdi mi haber vermek geldi aklınıza? Neden kimse bize tek bir söz bile söylemedi? Dalga mı geçiyorsunuz bizimle?"

"Bakın anlıyorum ama benim elimde olan bir şey değil. Bende bana verilen talimatlara uyuyorum. Biraz sakinleşin sonra Müdür beyin yanına gidip konuşuruz."

"Ne anlatacak mış o müdür beyin bize. Nasıl gaz verip pat diye ortada koyduğunu mu? Biz buna aylardır hazırladığımız kreasyonu sırf onun bizi ünlü modacılarla tanıştırıp yeni bir işbirliği yapalım diye gecemizi gündüzümüze kattık. Şimdi kafasına göre lansmanı iptal mi ediyor? Ne yapalım şimdi tüm bu kreasyonu çöpe mi atalım?"

Sunny'e hayranlıkla bakıyordum. O kadar yerine oturtacak cümleler kuruyordu ki elimde olsa madalya takabilirdim. Bu kız bildiğin laf cambazı. Ahh bende olaydı bu dil hiç bu hale gelirmiydim. Ay ne diyorum ben ya kreasyon elimizde patladı ben hale saçmalıyorum. Hemen olaya el atıp müdürle konuşmamız gerekiyor du.

"Her neyse, burda lafı boş boş uzatmaya gerek yok. Asıl muhatabımız Müdürle konuşmak istiyoruz! Nerde o?"

"Sakinleştiyseniz buyrun bu taraftan."

"Sakiniz sakin hadi."

Salondan çıkıp asansörlere doğru yöneldik. 22.Kata müdürün odasına geldiğimizde telefonla konuştuğunu belirten el hareketiyle bizi bekletti. Daha sonra içer çağırıp sorun ne diye pişkin pişkin sordu. Tabi ben üslubumu bozmayacak cümleleri daha aklımda kurarken Sunny çoktan lafa başlamıştı bile.

"Ya sen nasıl bir insansın. Bir de soruyor musun sorun ne diye? Son dakika lansman iptal ne demek? Sen nasıl bir adilik seviyesini yaşıyorsun? Adam mısın be? Birde 'kızlar siz benim kardeşim gibisiniz o yüzden bu lansman ile hayatınızın dönüm noktasını sunacağım size' diyorsun! Niye boşu boşuna gaza getiriyorsun bizi?"

"Sen kiminle ve nasıl bir üslup ile konuşuyorsun böyle? Haddini bil! Olayları nasıl anladınız ya da size nasıl anlatıldı bilmiyorum ama ben sözümü tuttum! Hem de lansman hiç olmadan!"

Ne diyor bu adam şimdi ya? Kafam allak bullak oldu. Nasıl oluyorda daha becerilerimizi bile göstermeden iş bağlamıştı? Yok gerçekten bizimle dalga geçiyor olmalı, başka bir açıklaması olamaz.

"Bakın, departman sorumlunuza ben tüm bilgileri anlattım ama sanırım kendisi sizlere pek bir şey anlatamamış. Kızlar size iş bağladım. Bundan böyle Dünyaca ünlü EXO grubunun Stilistlerisiniz. Artık beyler sizin tasarımlarınızı ve kombinelerinizi giyinecekler."

Neeee? EXO nun stilistleri mi? Yok bu kadarı fazla bu, bu gerçek olamaz değil mi?

Evet canlarrrr... ilk bölümün sonuna geldik. Umarım beğenirsiniz.. çok gel gitlerim oldu yazarken.. sürekli silip silip tekrar yazdım... içime sindi mi bilemiyorum belki daha çok başında olduğumdan dolayıdır.. ama kesinlikle ilerleyen bölümlerde elimden gelenin en iyisini yapacağım.. Yorum yapıp fikirlerinizi düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum♥️

Healer | Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin