5.Bölüm

15 2 0
                                    

Eve gelmiştik. Kendimi koşar adımlarla yatağıma attım. Başımı yastığa koyduğum gibi anında kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Ta ki korkunç bir şeyle uyanana kadar...
~~~

Soluk soluğa açtığım gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. Gördüğüm kabus daha doğrusu geçmişim beni korku içinde uyandırdı. Ağladığımı duyan Sunny koşarak odama geldi.

"Liloşum... Ne oldu? Kabus mu gördün? Lila bana bak, bana bak Lila. Tamam sakin. Hiç bir şey olmadı, geçti. Nefes al. Yutkun. Bitti, gitti tamam mı?"

"Sunny, yine aynı kabusu gördüm. Yıllar önce gördüğüm kabusu tekrar görmeye başladım. O pislik karşıma çıktığı an dan beri kendime gelemiyorum. Ne yapacağım? Ya yine aynı şeyleri yaşarsam? Yine bana aynı kabusu yaşatmaya çalışırsa ben ne yaparım? Çok korkuyorum Sunny çok. Hiç bir tutunacak dalım yok."

"Yapma güzelim. Kendine zarar veriyorsun böyle. O hayvanın yaptıklarında senin hiç bir suçun yoktu. Ve inan bana sana aynı şeyi yapmasına asla izin vermem. Gidip çocuklara da onun sana ne yaptığını anlatacağım. Bilmeliler. Bilmek zorundalar Lila. Onlardan saklama daha doğrusu kimseden saklama sen utanılacak veya ayıplanacak hiç bir şey yapmadın."

"Hayır olmaz. Anlatamam. Bunu yapamam Sunny. Lütfen sende hiç bir şey söyleme. Bir şekilde onunla karşılaşmamaya çalışacağım. Ama kimseye tek kelime edemem."

"Liloşum yapma ama böyle onlar bilirse inan bana işine çoktan son verirler. Uğraşmana değmez."

"Sunny olmaz. Eğer anlattığımı öğrenip bu yüzden kovulduğunu öğrenirse benim peşimi asla bırakmaz. Ben bunu göze alamam. Dişimi bir şekil de bir kaç haftalığına sıkıp onunla hiç karşılaşmamaya bakmam lazım."

"Tamam canım. Nasıl istersen. Ama seni asla yalnız bırakmayacağım. O yüzden sakın korkma ve krize girme düşüncesi olmasın. Tamam mı?"

Hıçkırıklarımı dizginlemeye çalışarak kısık bir sesle yanıt verdim.

"Tamam."

Başımı bir anne şefkati ile okşayarak beni geri yatırdı. Üstümü korumacı bir baba sevgisiyle örttü. İçim de olan sıkıntıyı bastırmaya çalıştıkça gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Aklımdan bir türlü çıkaramadığım o karşılaşma anı bilinç altıma davetsiz misafir gibi yerleşmişti.

Yaşlı gözlerimi kapayıp düşünceleri aklımdan defetmeye çalıştım. Bunu başarmam kolay olmamıştı ama sonunda tekrar uykuya dalabilmiştim. Gözlerimi gün ışığının yüzüme vurmasıyla açtım. Dün gece ki sulu gözlerim şimdi birer ateş topu gibi yanıyordu.

Zorda olsa yataktan kalkmayı başarıp banyoya doğru yöneldim. İlk işim aynaya bakmaktı. Karşım da gördüğüm surat korkunç ötesiydi. Davul gibi şişmiş olan ateş topu gözlerim ve uykusuzluktan çökmüş göz altlarım. Bir gece de bu hale gelmek büyük başarıydı bence.

Yıkadığım yüzümü kurulamak için kenarda asılı olan havluya uzandım. Banyodan çıkıp oturma odasına doğru gidecekken mutfaktan gelen güzel kokular ve ses beni kendisine çekti. Sofranın dört dörtlük şekil de hazır olması gözlerimin kocaman açılıp bu mükellef sofrayı hazırlayan Sunny'e yönelmesini sağlamıştı.

Şaşkınlıkla ona bakarken o çok konsantre olmuş şekil de çatal bıçakları diziyordu. Birden konuşmamla korkmuştu ve yerinde ufak bir sıçramıştı.

Healer | Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin