Crush // Drarry Au

Bir - Hatırlatma

"Sevgili Harry,
İlk görüşte aşka hiç inanmadım ama nedense ilk tanıştığımızda benim için her şey çok farklıydı.Seni tanımaya devam ettiğim her saniye hislerim o kadar artıyordu.Ve gülümsediğinde başımın belada olduğunu biliyordum.Farklılıklarımıza rağmen aşık olduk ve birlikte olduğumuz her dakika nadir ve güzel bir şey yaratıldı.Benim için bu his ve bu aşk sadece bir kez oldu.Ve bu yüzden geçirdiğimiz her dakika hafızamda arandı.Bir anını bile asla unutamadım."

—
Temmuz, gecesi. Kan kırmızı yuvarlak bir külçe, yavaş yavaş batıyor etrafa en narin renklerini bırakıyor. O ıssız sokaklar bir saatliğine cennet gibi oluyor, geceleri oturup izlediğimiz tüm yıldızlar sokakta parıldıyordu. Yüzünüze çarpan ılık rüzgar, gökyüzünün melodisi gibi kulaklarınızda çınlıyordu. Bu küçük mekan insanın içinde huzur bırakıyordu, insanı kendine aşık ediyordu. Büyük şehirlerdeki kaba gürültüler ve susmayan sinirli arabalardan iz yoktu. Onun yerine insanların gülüşleri, yaz aşklarını yaşayan gençler, sabaha kadar eğlenen insanlar vardı.

Çarpışan arabaların birbirine çarpmasıyla çıkan sesler, arabayı kullanan insanların zevkten çığlıklar atmasına neden oluyordu. Harry, en yakın arkadaşı Hermione ve Ron ile eğlenirken aralarına Hermione ve Ron'un sevgilileri de katılmıştı;

Blaise Zabini ve Pansy Parkinson.

Birbirlerinden çok emin ve her daim dik dururlardı. Bakışları sağlam, yürüyüşleri sert olsa da her daim Harry'ye karşı çok nazik olmuş, içlerindeki iyiliği ve çocuğu asla öldürmemişlerdi. Harry kendini eğlenceye o kadar kaptırmıştı ki, onu hayranlıkla izleyen birinin olduğunu fark bile etmemişti.

Kısa süreli eğlenceleri bittiğinde beşli dönme dolaba doğru ilerlemeye karar verdiler. Harry'nin oraya tatil için gitmesi, çevredeki tüm gençlerin ona hayranlıkla bakmasına ve ona sahip olmak istemelerine yol açıyordu. Harry yanına çok önceden gelmiş ve ona oldukça kibar davranmış Cedric Diggory ile dönme dolaba binmeye karar vermişti.

Yollarını kesen Draco Malfoy, sözleyeceklerini iki gün öncesinden ezberlemiş olsa gerek, kendinden fazla emin bakıyordu. Harry'nin onun gri ve soluk gözlerine bakması onu heyecanlandırmıştı.

"Benimle dans etmek ister misin?" Oysaki ortada müzik bile yoktu. Dudaklarının kıvrılması, masumiyetini arttırmıştı.

"Hayır?" dedi Harry, tanımadığı biriyle dans etmeyecekti.

Draco aldığı cevapla gülümsemesini yitirmiş, Harry'nin onu ezip geçmesine bir nevi izin vermişti. Harry önden Cedric'le giderken Blaise, Draco'nun omzuna elini atmış onun moralini düzeltmek adına "Yavaşla Draco, o bizden." demişti.

Draco'nun reddedilmesi, onu daha çok istemesine neden olmuştu.

Harry Cedric ile dönme dolaptayken Draco, aşağıdan onları izliyordu. Özellikle Harry'yi. Cedric ve Harry'nin çok yakın olamaması ve Harry'nin Draco ile uzun süre göz göze gelmesi Draco'nun hoşuna gitmiş, bir çılgınlık yapmasına neden olmuştu.

Harry'nin oturduğu kısım zemine geldiğinde Draco aniden aralarına atlamış neredeyse tüm hayatını tehlikeye atmıştı. Görevli aşağıdan bağırınca Draco; "Aşağı indiğimde ödemeyi yaparım!" diyerek yanıt vermişti.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" Harry nefes nefese kalmış, hala Draco'nun bu yaptığının ne kadar aptalca olduğunu düşünüyor ve olayın gerçek olup olmadığını sorguluyordu.

Draco tanışmak adına sol elini yanında oturan Harry'ye sanki hiçbir şey olmamış gibi uzatmıştı. "Merhaba, ben Draco Malfoy." Gülümsemesi hem Harry'yi hem de Cedric'i çıldırtıyordu.