3

17 4 2
                                    

Hayatta bazen ciddi kararlar vermek gerekir. Calum tam olarak öyle bir karar vermiş şimdi ise bunun sonuçlarıyla yaşıyordu. Onu fazla özlüyordu. Herşeyiyle.

Ama bu yaşadıklarını unutması için yeterli değildi. Atlatamıyordu. Ashton'un onunla seviştikten -ki bu sadece Calum için geçerliydi- sonra o kıza gidiyor olmasını kaldıramıyordu.
Ona ait olmasını kaldıramıyordu.

Bu yüzden terk etmemiş miydi ki zaten onu. Ama işte kalbinden bir anda söküp atamıyordu. Ayrıca Ashton'ın onun başka biriyle yatmış olmasına neden bu kadar takıldığını da anlamış değildi. Galiba artık istediği zaman seks yapacağı biri olmamasından kaynaklanıyordu.

Kafasındaki düşüncelere bir son vermek istercesine başını yasladığı duvardan çekti. Saat sabaha karşı üç sularıydı. Her taraf karanlık ve fazla sessizdi. Calum bu sessizlikten hiç hoşlanmamıştı.

Kapıyı yavaşça aralarken evin içine de hakim olan sessizliğe karşı iç çekti. En azından o meraklı ve az da olsa suçlayıcı bakışları görmeyecekti. Biliyordu ki arkadaşları böyle bir skandala adı karıştığı için onu suçlayacaklardı.

Gerçi onları da anlayabiliyordu. Hangi kafayla yapmıştı ki o aptalca şeyleri. İnsanları kullandığı sürece geçmeyecekti. Uyuyunca geçmeyecekti. Yemek yerken geçmeyecekti. Hatta ona her şeyi unutturan müziği bile aklından alıp götüremeyecekti.

Çünkü o aşıktı. Ve aşk bazen fazlasıyla acımasız olabiliyordu işte.

Adımlarını mutfağa yönelttiğinde kurumuş boğazından dolayı hafifçe öksürdü. Elindeki bardağa suyu doldururken arkasında hissettiği bedenle çığlık atmamak için kendini zorladı.

Gözleri endişeyle aralanırken arkasına yaslanan beden ve gelen yoğun alkol kokusuyla Ashton olduğunu anladı. "Konuşmamız gerektiğini biliyorsun." Calum onun göremeyeceğini bilse de başını olumsuz anlamda salladı. Konuşmak istemiyordu.

"Konuşacak bir şey kalmadı. Biz bittik." Calum arkasındaki bedeni itmeye çalıştı ancak beceremedi. "Var. Her şeyi öylece bitiremezsin Calum. Öylece gidip başkalarıyla yatamazsın. Bana böyle hissettirmeye hakkın yok."

Calum donup kalmıştı. Bu aptal neyden bahsediyordu. O mu kötü hissediyordu. Her sevişmelerinden sonra başkasına giden o mu? "Peki sen Ashton, sen hiç düşündün mü beni o kıza giderken? Ne hissederim hiç umrunda oldu mu?"

Kendisinin sert sesiyle afallayan Ashton'un şaşırmış yüz ifadesine baktı Calum. Onu itip yanından geçerken son kez konuştu. "Sen beni umursamazken ben hep sendeydim. Ama artık bir şeylerin farkındayım. Beni kaybettin Ashton.  Git bedenini başkaları üzerinde tatmin et. Çünkü ben artık yokum."

Ashton'u öylece yıkılmış bir şekilde arkasında bırakırken ağlamamak için kendini zor tutuyordu Calum. Ama artık güçlüydü ve bunu kendisi de biliyordu. Onu bırakmak ne kadar zor olsa da bunu yapmalıydı.

Odasına dönüp kendisini yatağına attığında bir süre tavanı izledi. Gözlerini kapatıp uyumaya başladığı sırada içeriden gelen sesleri duydu. Ne olduğunu anlamak için ayağı kalktığında içeriden gelen devrilme seslerini fark etti.

Kapıyı açıp dışarı çıktığında seslerin mutfaktan geldiğini fark etti. Ashton'ın başına bir şey geldiği düşüncesiyle titredi. Hızlı adımlarla o tarafa adımladı. Odaya baktığında cam kırıklarının ortasında oturmuş Ağlayan bir Ashton gördü. Bir anda dondu kaldı.

Ona bir şey olduğu düşüncesiyle yanında diz çökerken dizine batan camları umursamadı. "Ashton iyi misin?" yumuşakça sorduğu soruyla Ashton'un kolları bedenine sarılmıştı. "Başkalarıyla olmandan nefret ettim. Ona gitme, lütfen."

Artık düzenli bölüm atçam. Valla bak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 01, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

more / cashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin