Herkes bir an olsun okul stresinden uzaklaşmanın heyecanı içindeydi.
Okuldan gelip hazırlanmaya başladılar.
Richie içine beyaz bir tişört üzerine de su yeşili bir gömlek giydi ama düğmelerini iliklemedi.
Sonra odasının camından dışarı göz attı, hava soğuktu.
Üzerine siyah kabartılı montunu almayı düşündü. Sonra odasında, buluşacakları saati beklemeye başladı.
***
Eddie de her zamanki gibi telaşlı ve gergin bir şekilde dolabını karıştırıyordu.
Eddie: "Anne gri sweetim nerde?!" Mrs. Kaspbrak: "O şu an makinede bebeğim!" Eddie: (içinden) "Siktir, en sevdiğim sweetim... Niye yıkadın bugün giyecektim!!" Mrs. Kaspbrak: "Leş gibi kokuyordu. Ha bir ara hatırlat da doktora gidelim..."
Eddie anlamamış gibi; Eddie: "Neden!??" Mrs. Kaspbrak: "Çünkü kokuyorsun, bunda anlamayacak ne var? Ergensin diye insan içine leş gibi mi çıkacaksın?!!" Eddie: (içinden) "Sikeyim böyle işi!"
***
Richie, masanın üzerinde duran sigara paketini alıp yola koyuldu. Düşünceliydi, içinde nedensizce bir kıpırtı vardı. Belki önündeki uzun sömestr tatili içindir kim bilir...
Hayır yoksa az önce karnı mı gıdıklanmıştı! Nedensizce gülümsüyordu. Sonra bildirim sesini duyar duymaz irkildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bill: Rich nerede kaldın dostum neredeyse herkes geldi
Geç kaldığını farketti. Telefonunu iç cebine koyup yürümeye devam etti.
***
Beverly'nin evine vardığında gözlüğünü takıp zili çaldı. Biraz sonra kapı açıldı.
Bev: "Hoşgeldin, nerelerdeydin?" Rich: "Eddie'nin annesi ile yiyişi-"
Tam Eddie'nin annesi ile dalga geçecekken Eddie Beverly'nin arkasında belirdi. Normalde Richie'nin rahat bir mizacı vardı ve istediğine istediğini söylerdi. Ama artık tam bir şey söyleyecekken adeta dilini yutuyordu.
Suskun bir şekilde içeri girdi. Ortam güzeldi çocuk- lar bu işi biliyordu. Salondaki rahat bir koltuğa yayıldı. Sigarasını yaktı. Bir yandan da telefonla oynuyordu. Bev'e seslendi.
