Ruh Hastası | Yarı Texting

üç

HELLLLLLLLÖÖÖĞĞĞĞ

Multi: Bade

"Sude!"

"Eymen?"

"Eymen tabi götüm, hafta sonu beni basketbol maçıma götüreceğine söz vermiştin!"

"Ayağın var kendin git"

"Vay anasını, söz verdin ve annem senin götürmeni söylemişti"

"17 yaşında danasın veled!"

"Ablacığım annem ağzıma sıçıyor sonra kalk götür beni"

İşi düşünce hemen 'ablacağım' şerefsiz.

"Başka şehire giderken iyi, basketbol maçına mı gidemiyorsun."

"Kalk yoksa anneme bir ayakkabıya 870 lira verdiğini söylerim"

"Hassiktir! Nerden biliyorsun lan?!"

"Meslek sırrı bebeğim"

"Öff!"

Kalktım, Eymenʼe elimle 'ikile' işareti yaptım. Odadan çıktı dolabımın önüne geçtim pijamalarla gidecek değildim ya.

Turuncu sweat altıma da dizi yırtık siyah pantolon ve fileli çorap giymiştim.

Kısa saçlarımı tarayıp, salık bıraktım bel çantamın içine telefonumu ve kulaklığımı, para koydum.

Koridora çıkıp 'Eymen!' diye bağırdım, gitmemiz gerekti.

Koridora çıktığında kapıyı açıp evden çıktım, beyaz siyah nikelerimi giydim.

Taksi aradım, gideceğimiz yer uzaktı. Ve taksi gelene kadar barışa yazmayı tercih ettim.

Ruh hastası: Şişşt yağuşuğlu?

Barış: Hege ruhasmanyak

Ruh hastası: hebe aşkm

Barış: Yavaş gel hele

Ruh hastası: Senin manitan var benimle konuşuyorsun ona ne demeli amk keli

Barış: Ayrıldık, ve sen bana nasıl aşıksın aq sürekli hakaret ediyorsun?

Ruh hastası: Erik dalı açın bana, sevgimi öyle belli ediyorum barışaşkm

Kıza boşuna kendi adımı vermemişim aq oda benim gibi manyak.

Ben bu manyaklığım için üzülürüm 2 saniye falan.

Manyokist ailemiz ve ben çok mutluyuz tşk.