Özgürlük bu muydu?
Kanat çırpmak...
Tenini yalayıp geçen rüzgârın tüyler ürpertici dokunuşunu hissetmek...
Ne kadar yükseğe çıkarsan çık, sonu gelmeyecek gibi hissetmek...
Özgürlüğü, iki kanatla tanımlayacak bir insan değildim.
Ama rüyamın gerçekliği beni buna itiyordu. Hayatımda hiç hissetmediğim kadar özgür hissetmiştim. Kendimi bulmuş gibi...
En korkuncu da buydu zaten! Kendimi, sırtımdaki gece karası iki devasa kanada rağmen, kendim gibi hissediyordum.
"Ay kızım sabahtan beri daldın gittin!"
"..."
"Hey! Ben kime diyorum acaba?"
"Ne? Ne oldu?"
"Sana sormak lazım ne olduğunu!"
"Bir şey yok."
"Buzdolabı konuştu yine! Ne demek bir şey yok! Yüzünün halini görebilsen keşke. +65 sevişen çift görmüş gibisin! Gerçi bu senin normal yüz ifaden haline gelmiş. İnsanlara birer boklarmış gibi bakmaktan vazgeç!"
"Hepsi birer bok..."
"Ah Tanrım!!!"
Gözlerimi devirerek, kafamı olumsuz anlamda salladım. Simon'la uğraşamayacaktım şimdi.
"Artık takmıyor da. Ne oluyor şu aralar sana."
"Bana bir şey olduğu yok. Sen her zamankinden fazla soru soruyorsun!"
" İyi be tamam. Bir şey de sorulmuyor twilight özentisine!"
Soğuk tavrımı Cullen'lara benzetmesine alışmıştım artık. Cevap vermeye yeltenmedim.
"Dersin ne?"
"Trigonometri."
"Iyy! Benim fizik. Hadi kaçtım ben. Çıkışta görüşürüz."
"Görüşmeyiz muhtemelen."
"Seni küçük orospu!" ona çaktırmadan hafifçe gülümsedim. Bana böyle demesi gariptir ki komiğime gidiyordu.
Aynı yönde olan sınıflarımıza ilerlerken, Simon yanından geçen erkekleri süzüp edepsiz yorumlarını sıralıyordu. Ben ise kulaklığımı takıp kendimi ondan soyutladım. Erkek zevkimiz asla uyuşmamıştı. O tatlı yüzlü sarışınlardan hoşlanıyordu. Ben ise... Açıkçası nasıl tiplerden hoşlandığımı bilmiyordum. Etrafımdakilerin tamamını çiftleşmek için kavga eden deniz fillerine benzetiyordum. YAĞLI ve PİS! O yüzden hiçbiri bana çekici gelmiyordu. Kızlarsa... ah! Onları tabir etmeye benim kelimelerim yetmez! Hemcinslerim sayesinde vücuduma küsmek üzereydim. Onları görmek midemi bulandırıyordu. O yüzden gey bir arkadaşa sahiptim ya zaten. Simon düşük çenesinin dışında, diğerlerine nazaran daha çekilebilir bir insandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOSTIUM
FantasyGözlerimi bağlamış olsa da arkamdaki varlığı hissediyorum. Tüylerimi diken diken eden nefesi, bana ölümün soğukluğunu hatırlatıyordu. Zaten ondaki boş bakışlar, yalnızca Azrail'e ait olabilirdi. Gözleri bedenimle buluştuğu anda sonbaharda rüzgara d...