(Selim'in ağzından)
Yüzümü havluyla kuruladım ama Ahmet hiç oralı olmamıştı sanki küçük daglari ben yarattim havasında onu izleyen birkaç kıza hava atmakla meşguldü, o geldiğinden beri doğru düzgün oynayamıyordum. Hayır onu kıskanmıyordum ama sevemiyordum da işte . Antrenörümüz yanıma geldi ve neden kötü oynadıgımı, sorunun ne olduğunu sordu.
Bunu duyunca sinirlerim tepeme çıktı ve ellerimi saçlarımın arasına gecirdim ve gözlerimi yere sabitledim. Antrenörümüz Kasım bey egolu şu yeni gelen çocuğu işaret ederek 'yoksa sahneyi ona mı bırakacaksın' dedi.
Haklıydı ondan daha tecrübeli , hırslı ve kaptandım asıl moralini yüksek tutması gereken kişi bendim.
Kafamı kaldırdım ve onu gördüm 2 gün önce kavga edip birbirimize çok ağır sözler söylemiştik fakat o yine gelmişti antrenmana, söz vermişti çünkü beni yalnız bırakmayacaktı yeni geleni de sevmediğimi biliyordu.
Yerimden doğruldum ve antrenmanı tamamlamaya karar verdim Kasım bey yine onu dinlemediğimi farketmiş olacak ki arkamdan gelip ellerini birbirine vurdu ve 'toplanın antrenmanı bitiriyoruz' dedi
Yeni aldığım topu yere bıraktım ve hocanın yanına yaklaştım.
Bügünlük bu kadar yeterli 'yarın iyice dinlenin pazar günü sizi çok iyi görmek istiyorum' dedi
Sözlerin ardından takım dağılmaya başladı ben de soluğu hemen Aslı'nın yanında aldım.
'Selam'
'Üzgünüm'
'Bende'
'Fikrin değişti mi'
Aslının yüzü düştü ama sözlerine tam başlayacakken 'bügün ne yapıyoruz' dedim
Aslı hiç düşünmeden;
'Konuyu saptırma lütfen buraya seninle konuşmaya geldim .Bak Selim seni seviyorum biliyorsun ama artık bıktım hep kavga etmekten hep benim arkamdan gelmenden ben...'
tepkimi merak ediyordu ama yüzüme bakamıyordu ya da isteyerek bakmıyordu. Devam etti ' bitirelim diyorum'
Şok geçirdim bana aşkı öğreten kız ne diyordu böyle .
'Sen bilirsin'. Oysa ben çok seviyordum.
Ben mi bilirim son 2 aydır sorunlarımız vardı ve bir çoğunu aşabildik ama iki günlük kavga bu kadar uzatılmaz ki. Boş boş suratına baktım ve öylece gidişini izledim ardından soyunma odasına hiçbir şey olmamış gibi gidip giyindim oda zaten çoktan boşaltılmıştı ve Kasım bey topları sayıyordu. Yanına gittim ve pazar günkü maça gelemeyeceğimi söyledim.
Bana uzun uzun baktı ve tamam dedi bu tepkiyi hiç beklemiyordum ve yerimden fırlayıp hızlıca spor salonunu terk ettim.
Aslıyla olan konuşmamız kafama yeni dank etti galiba yoksa giderken arkasından koşmam gerekmez miydi gitme falan demeli miydim ,şu an mesaj atmalı mıyım acaba, şaka mı yaptı ,eve gidince bizimkiler ne diyecekti sirke satan suratıma ,hızlı hızlı eve yürüyordum ve sinirimi bastırmaya çalışıyordum ve telefonu çıkartıp uzun uzun ekrana baktım , 'ben kimim Aslıya noldu acaba 'aramız düzelir mi ? Beni sevmiyor mu? Bir kavga bu kadar uzatılamaz ki , arasam mı acaba diye düşünürken arkamdan biri yetişip kolumdan tuttu bunu siz mi düşürdünüz diyerek boş su şişesini bana doğru uzattı .
Baştan afalladım geçirdiğim ufak şokun ardından kızın Aslı olmadıgını farkettim ve su şişemin yerinden olup olmadıgını kontrol etmek için çantama yöneldim ve açık bıraktığımı farkettim, kızın kahverengi gözlerine dönerek evet benimmiş diyebildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
saydam
ChickLitMerhaba arkadaşlar öncelikle bu ilk hikayemiz ve yazmaya arkadaşımla karar verdik.Merve ana karakterimiz çalışkan iyimser araştırmayı çok seviyor en büyük hayali gazeteci olmak. Selim de ana karakterimiz voleybolcu ve 'onu' artık hiç sevmiyor.