KADIN

72 6 2
                                    

Boş boş oturursun sadece, dizlerini karnına çekmiş karşıdaki duvara bakarsın. Ama ne kıyametler kopuyordur kalple beyin arasında, hiç kimsenin görmediği ve bilmediği.

Geçmişe yolculuk yapmak ne kadar acı verse de o yolculuğun verdiği her adım bize ne dersler vermişti oysa.


Gülmeye korkar mı insan....
KORKUYORUM!!!!!!

Mutlu olmaktan çok korkuyorum.
O kadar alıştım ki mutsuzluğa, mutlu olup tekrardan yıkılmaktan korkuyorum.

Sığınmak istiyorum birilerine yada bir yerlere
Kendimi güvende hissetmek istiyorum
Birilerinin, birilerinin benim yoklugumdan, beni kaybetme düşümcesinden korksun istiyorum....

Kısacası kendimi özel hissetmek istiyorum!


Hani her insanın bir ruh eşi varmış ya bu dünya da, işte ben onu hiç bir zaman bulamıyacam. Çünkü artık çok geç benim için.

Başka birinin kalbine zorla mahkum edilmek ne büyük bir ceza, herkez gözlerimin içine bakıyor sözlere dökemediğim acıları gözlerimle anlatmaya çalışıyorum görüyorlar, canımın nasıl yandığını mutlu olmadığımı görmelerine rağmen beni o acı dolu mutsuzluğa sürüklüyorlar 

Ve en komiğide ne biliyor musunuz?

Bunu iyiliğimi düşündükleri için yaptıklarını söylüyorlar.

Beni öyle bir ateşin içine attılar ki ne kurtuluşum olur bu saatten sonra nede mutluluğum olur.


Anlamıyorum anlamıyacam da, yoruldum anlamaya çalışmaktan belki haklısınızdır diye düşünmekten kendimde sorun aramaya çalışmaktan yoruldum. Bir kadın olmak ne kadar zormuş her geçen gün onu daha iyi anlıyorum. Neden bize fikirlerimiz isteklerimiz sorulmuyor,neden hayatımızın en büyük kararları bile bize sormadan veriyorsunuz...
Korkuyoruz her geçen gün sizden, bize olan ön yargılarınızdan, ahlaksız düşüncelerinizden, her geçen gün daha ne kadar ileri gidebileceğinizi düşünmekten çok korkuyoruz. İşte bu sizin eseriniz ailemiz dahil bize söz hakkı tanımazken bir fosil muamelesi gösterirken etrafımızda ki insanların bize her istediğini yapıp bütün suçu üstümüze yıkıp işin içinden sıyırması normal değil mi?
Korkumuzun en büyük sebebi ise dilimizden düşürmediğimiz o 'ADALET' sözcüğünün artık yerine getirilmesi, o mahkeme salonlarında bile bize inanmaları için devlet memurlarının gözlerinin içine yalvararak bakarken onların o soğuk sesi, anlamsız soruları, hemcinsine doğruluk payı veren bakışları içimizde ki bütün güveni yıkıyor.
" ADALET SARAYI" yazan binaların adaletten yoksun insanlarla dolu olması en büyük adaletsizlik değilmi zaten.....


Adaleti yerine getirmek için önce o kürsülerin arkasına sığınmış kalpleri buz tutmuş, gözlerini para bürümüş o insanların saltanatının bitmesi gerekiyor önce



GÜNLÜĞÜM ❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin