Ben soruyu daha algılayamadan insanlar biraz biraz gelmeye başladığı için Ateş kolumdan tutup beni terasa çıkarttı.
"Mira.., Mirmir geçekten sen misin?"
"Mirmir mi? Sen bunu nereden..?"
Gri gözler, aynı umutsuz bakışlar, hatta aynı umut dolu bakışlar.. Ateş.. gerçekten o mu?
"Yoksa, Gri..?! "
"Mirmir, seni çok özledim ! Gerçekten, seni ne kadar aradığımı bilemezsin." Gözleri dolmuştu. Bu kadar önemsediğini hiç düşünmemiştim. Ama ben de onu çok özlemiştim. Onu tekrar göreceğim aklımın ucundan geçmezdi. İster istemez benim de gözlerim doldu.
"Emin ol.. ben de seni çok özledim Gri.. " dedim. Beni aniden kendine çekip öptü. Tamam, o Gri sonuçta.. ama yine de böyle de olmaz ki ya ! Bu.. benim ilk öpücüğüm. Yine de karşılık verdim. Tekrar ediyorum, sonuçta o Gri ! Benden uzaklaştı ve yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Sözümü tuttum.. "
Söz mü? ... Doğru ya ! Söz! Küçükken birbirimize söz vermiştik. İlk öpücüğümüz birbirimizle olacaktı. Ama büyüdüğümüz zaman olacaktı.. Neden bu kadar saçma bir söz verdiğimizi bilmiyorum. Ama söz sözdür..
"Nasıl yani.. bu senin de mi ilkindi ? "
"Sayılır." O nasıl oluyor ya? Neyse..
"Peki.. Gri şimdi ne olacak? Yani Derin.."
"Bir daha karşına çıkmaması için elimden geleni yapacağım."
Kısaca şöyle açıklayayım: Ateş ile tesadüfen karşılaşmıştım. Daha çok küçüktük ama o yine de sürekli üzgündü. Ben de gözleri gri olduğu ve mutsuz olduğu için ona adıyla hitap etmek yerine Gri derdim. Ama ben maalesef her şeyi hatırlamıyorum. Çünkü hafızamı kaybettim. Senelerce birbirimize arkadaşlık ettik. Hatta ilk hoşlandığım kişi de o. Ondan sonra da o kadar ciddi bir şey olmadı hayatımda zaten. Bazı sahneler aklımda canlanıyor. Ama ben hepsini hatırlamak istiyorum. Mesela neden birbirimizi bir daha göremedik ? Bunu her zaman merak ettim. Hafızamı kaybettiğim halde ilk hatırladığım kişi o olmuştu. Ama o yoktu...
"Gri.. ben hafızamı kaybettim. Bu yüzden pek çok şeyi hatırlamıyorum.." Şaşkınlığı yine belli oluyordu. Ama sanki üzülmek yerine rahatlamış gibiydi.
"Tamam.. sorun değil. "
"Bana.. hatırlamamda yardım eder misin?"
"İyi anılar için yardım ederim. Ama.. lütfen gerisini isteme benden." Gerisi? Ne oldu ki bu kadar kötü?
"Gerisi..? Ne kadar kötü olabilir ki? Anlatır mısın ? Öğrenmek istiyorum."
"Mira.. yapma lütfen. Ben.. ben sen o gün öldün zannediyordum ! "
"O gün ? Ateş.. hangi gün? Ne oldu? "
"Mira.. " ağlamaya başladı. Ne olmuş ki? Ama gerçekten acı çekiyor gibi. Bunu sonraya erteleyebiliriz sanırım.. Bu gidişle çocuk eriyip gidecek burada. En hassas noktası bu olsa gerek. Bana gerçekten hala bu kadar değer veriyor mu? Gerçekten sadık biri ne diyeyim.Ona sarıldım.
"Tamam.. sormayacağım. En azından şimdilik."
"Benim için değil.. senin için daha zor olabilir Mira. Kendin için sorma.. " Ağlaması durmuştu. Bi anlık kendini tutamamıştı herhalde. Ama şimdi de ben ağlamak üzereydim. Ne dramatik anlar ya bunlar. Normalde tarzım değildir ama hayat işte..
"Peki... artık sınıfa mı gitsek Gri?"
"Tamam." Diyip yine saçını gözü görünmeyecek şekile sokmaya çalıştı.
"Bunu neden yapıyorsun?"
"Hatırlamıyor musun? Sen söylemiştin." Ben mi? ... Evet ! Ben söylemiştim. Herkes onun gözleriyle dalga geçerdi. Ben de bir gün onun saçını gözü görünmeyecek şekile getirip gözlerini sadece bana gösterirse kimsenin dalga geçemeyeceğini hatta havalı olacağını söylemiştim. Ve her zaman onun arkasında durmuştum. Ne günlerdi.. gören de yaşlıyım sanacak.
"Evet.. ben söylemiştim . O zaman gözlerini sadece bana göstereceksin. Sadece bana." Güldü.
"Vay vay.. şimdiden kıskançlığa başladın anlaşılan. Hiç değişmemişsin mirmir."
"Kıskanmıyorum. Ben.. ben.. işte hani en başta öyle demiştim ya. Herneyse kıskançlık diyorsan de. Ama başka kıza gösterirsen gözlerini oyarım." Evet çok saçma ama bu benim için önemli. Herneyse ya ne uzun konuştuk ders başlayacak. Aha ! Bir soru daha..
"Bir de.. Gri.. okulda birbirimizi tanımıyor gibi mi yapacağız?" Ne var? Hikayelerde hep öyle olur.
"Neden öyle bir şey yapalım? Hikayelerde öyle olduğundan mı? " Ohe bu çocuğu seviyorum dostum.
"Yani belki sen de öyle olmasını istersin.."
"Yanlızkenki kadar yakın olmayız. Ama birbirimizi tanımıyor da olmayız anladın?"
"Tamam.. öyle olsun. Hadi ama okul bitti yani."
"Daha ilk ders başlamadı Mira."
"Lafın gelişi denen şeyi duydun değil mi?"
"Sanırım evet."
"O zaman yürü Gri." diyip yürümeye başladım. Kolumdan tutup beni çekti ve yine öptü. Bu hep böyle sapık mıydı ya? Tövbe tövbe bişiler olmuş bu çocuğa. Sonra bıraktı ve ben 'ne yapıyorsan yapma' bakışı gönderdim. Yani göndermeye çalıştım.
"Son bir kez anı yaşayayım dedim."
"Okuldayız Gri. Burada anı yaşamak yok. Zorla tutulmak var."
"Ha başka yerde olsak.."
"Sapık veya deli olmayan erkek yok mu bu dünyada ya ! Valla öyle bir oğlan varsa seni unuturum Gri kusura bakma."
"Ben sapık değilim Mirmir. Sadece seni çok özledim. Hadi yürü. Hem beni acele ettiriyorsun hem lafa tutuyorsun. Hadi bakalım gün başlasın genç."
"Aman be tamam ! Bir dakika ! Saçın.." diyip saçını düzelttim. Ne var çocuk o kadar sene gizlemiş şimdi gitsin mi yani? Herneyse sonra hızla sınıfa gittik. Hoca sınıfa girmişti. Ama ders daha yeni başlamıştı. O kadarını da anlayabiliyorum yani. Gri sonraki ders geleceğini söyledi. Ben de saçımı filan biraz bozdum ve uzun zamandır koşuyormuş gibi yapıp içeri girdim. Gerçekten.. Gri yi buldum. İnanamıyorum gerçekten. Değişmiş gibi gözüküyor ama aslında hala aynı. Aynı eski Gri. Gerçek adıyla Ateş.. Ve şimdi.. Tekrar bir araya geldik..
____________
Çok boş bir bölüm oldu. Ama gerçekten ne yazacağımı bilemedim. Bugün bir bölüm daha yazmaya çalışırım. Bu sefer boş olmaması için uğraşacağım. İyi günler..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karar Ver (Askıda)
RandomKonusu: 10 . sınıfın sonlarına doğru okuldaki sorunları artan Mira son olayla okuldan ayrılır ve yeni bir okula gider.Mira yeni okulunu sevmez ve kimseyle arkadaşlık kurmaz.Okulun popüleri Ateş ise her zaman ki gibi umursamaz bir şekilde dolaşıyordu...