5

1.3K 133 109
                                    


Tanjirou ve Zenitsu'nun bir süre için sevgili rolü yapması gerekiyordu. Zenitsu'ya mantıklı gelen de buydu. Eğer başka bir kız olduğunu söyleseydi, zaten Zenitsu'ya bakan bir kız olmadığı için, bu sorun çıkarabilirdi. Ancak gay olmak demek, kendi cinsinden hoşlanmak demek olduğu için, Tanjirou veya Inosuke gibi ona yardım edebilecek kişilerden yararlanabilirdi. 

Bu kişilerden seçim yapması gerekiyordu. Inosuke'den isteseydi, işi mahvedebilirdi. Kendisinin aşk ile daha önce arası olduğunu görmemişti. Tanjirou hem Zenitsu'dan rahatsız olmayacak hem de ona tüm kalbiyle yardım edebilecek biriydi. En mantıklı seçenek, Tanjirou oluyordu. Tabii, sadece rol icabıydı. Onun dışında, aralarında bir şey olması, ikisi için de imkansız geliyordu. 

Tanjirou ve Zenitsu o gece uyumadılar ve sabah daha Yui uyanmadan Inosuke'nin yanına gittiler. Eğer rol yapacaklarsa Inosuke'nin bilmesi daha iyi olurdu. Çünkü yanlış anlayabilir ve tabii ki yine işi mahvedebilirdi. 

Inosuke'nin kaldığı odaya girdiler ve horlayan Inosuke'yi dürttüler. 

"mhmm..." Inosuke uyanmak istememiş olsa da zorla uyanmıştı. Oturur pozisyona geldiğinde yüzünü ovaladı ve Zenitsu ile Tanjirou'ya bakarak, çok bağırmadan,

"Sabah sabah ne var be!?" 

"Konuşmamız gerek." İlk önce Tanjirou konuştu. Ve Inosuke ayıldığında, konu hakkında konuşmaya başladılar. 

Durumu ayrıntılı bir şekilde anlatıp bitirdikten sonra Inosuke'nin cevabını beklediler. 
"hA?" Evet açık ne net bir şekilde kafası karışmıştı. Ancak sonunda anladığında,

"Ne yaparsanız yapın be! Bana ne? Kenarda durup o kızla konuşmayacağım bile. İtici tip." 

Bunun üzerine Tanjirou ve Zenitsu birbirlerine bakarak gülümsediler. Eğer planlar işe yararsa, Yui artık peşlerinde dolaşmayacak ve Zenitsu rahatlayacaktı. Sadece o da değil, tüm ev rahatlayacaktı. Tuvalette gereksiz saçlar, Zenitsu'nun odasındaki kız eşyaları gibi şeyler ortadan kalkacaktı sonunda. 

~~~

"Zenitsu-san~" Yui uyandıktan sonra beraber oturup kahvaltı ettiler. Tanjirou ve Zenitsu daha başlangıçtan, sevgili olduklarını Yui'ye inandırmak için çalışmalara başlamıştı. 

Bu başlangıç, birbirlerini beslemek veya sofrada bakışmak gibi şeylerden ibaretti. Bunlar küçük şeylerdi ancak Zenitsu'nun kalbini hızlandırmaya yetiyordu. 

Yui bunu birazcık olsun fark etmiş olmalı ki sofrada çok bahsetmedi bu konudan. Belki biraz daha ileri gitmeleri gerekiyordu bu konuda. El ele tutuşma, yakınlaşma gibi ikinci seviyeden şeyler Yui'yi inandırmaya yeterdi. Zenitsu doğrudan Yui'ye sevgilisinin Tanjirou olduğunu söylemek istemiyordu. Bu yapmacık kaçabilirdi. Dolayısıyla Yui inanmazdı. Akılsız değildi. 

Zenitsu her seferinde cesaretini toplayıp, Tanjirou ile konuşmayı ve daha ileri gitmelerini istemeyi denedi. Fakat birkaç gün boyunca sadece küçük ipuçları vermeye çalıştılar. 

Çok işe yaradığı söylenemezdi. Yui hala, Zenitsu'nun peşindeydi ve bırakmıyordu. 

Bir sonraki sabah, Tanjirou, Zenitsu'yu erkenden uyandırdı. 

Zenitsu gözlerini ovalarken merakla Tanjirou'ya bakıyordu. 

"Saat sabahın beşi. Problem ne?"

Tanjirou kekeledi. Kısık sesle ve Zenitsu'ya bakmadan konuştu. 

"Konuşmamız gerek. Yui ve yaptığımız rol hakkında..."

Zenitsu da gerildi. Tanjirou vazgeçerse, Yui onu asla bırakmazdı. Ayrıca, bu biraz utanç verici ve hayal kırıcı olurdu. Ama Tanjirou'yu zorlamaz, tamam der geçerdi. Yine de kırılırdı. Tanjirou'ya hissettiği aşk olabilirdi. Ve Tanjirou'nun rolü bile yapmak istememesi, Zenitsu'yu sevmemesi demekti. 

"Bence...Daha da ileri gitmeliyiz. Yoksa Yui, inanmaz. Aradan 1 hafta geçti ve hala peşinde. Demek ki yaptığımız yetersiz. Eğer sana uygunsa, daha çok sevgili gibi davranmalıyız."

Zenitsu derin bir iç geçirdi. Rahatlamıştı ve Tanjirou, onun demek istediği şeyi, tam olarak söylemişti. 

"Tabii ki. Ben de sormayı düşünüyordum. Yapabileceğimiz kadar yapalım." Tanjirou gülümsedi. Zenitsu'ya onaylayan bir bakış ile kafa salladı. Zenitsu daha da heyecanlanmıştı. Tanjirou da koku değişimini fark etmişti. Bu çocuk cidden ona deliler gibi aşıktı. Aynı kendisinin ona hissettiği gibi hissediyordu. Koku, çok şey açıklayabilirdi. 

Tanjirou ve Zenitsu mutfağa girdiler. Zenitsu hemen hemen her sabah yaptığı ve Tanjirou ile Yui'nin en sevdiği kreplerden yapmak için malzemeleri hazırlarken, Tanjirou Zenitsu'yu izliyordu. Mutfak önlüğünü boynunun arkasından bağlamıştı, saçları yeni uyandığından karmaşıktı. Gözlerinde hala bir yorgunluk olmasına rağmen, yüzündeki gülümseme ile parlıyordu. Mükemmel görünüyordu. 

Zenitsu aniden arkasına döndü ve elinde krep tavası ile Tanjirou'ya baktı. 

"Bu tavayı kullanacağım ama, bir önceki tavadan biraz daha küçük. Yeter mi yine de?" 
Tanjirou'nun kafası karıştı. Zenitsu ile ilgili düşünceleri, Zenitsu'nun güzel sesi ile bölündüğünde ne yapacağını bilemedi. Bir tavaya bir de Zenitsu'ya baktı. 

"A-Ah evet. Tava güzelmiş..." Diyebildiği tek şey buydu ve çok saçmaydı. Zenitsu bunu fark ettiğinde güldü. 

"Anlaşılan hala uyanamadın." Yui'nin merdivenlerden aşağı inişini duydular. Zenitsu bunu ilk fark edip, anında harekete geçti ve Yui mutfağın kapısını açıp içeri girdiği sırada, Tanjirou'nun alnını öptü.

"İstersen sana kahve yapayım?" Yumuşak ses tonu ile söylerken Tanjirou'ya bakabildiği en tatlı şekilde bakarak çenesini okşuyordu. 

Tanjirou şok olmuştu. Ama durumu kavradığında, o da Zenitsu'ya gülümsedi. Ne kadar tatlıydı. 

"Olur~ Senin kahven her zaman iyi gelir." Bu bir yalandı. Zenitsu kahve yapamazdı ve yaptığında, berbat olurdu. Ancak tek bahaneleri bu olmuştu. Artık yapmak zorundaydı.

Zenitsu son bir defa Tanjirou'nun yanağında elini gezdirdikten sonra tezgaha döndü. Yui'yi görmemiş gibi yapmıştı ama Yui ile göz göze geldiğinde,

"Oh Yui. Yine erken kalkmışsın. Krep yapıyorum." Yui de olayları anlamaya çalışıyordu. Zenitsu, Tanjirou ile sevgili miydi? diye düşündü. Olamazdı ama değil mi? Olsalardı fark ederdi. 

Tanjirou Yui'ye delici bir bakış attı. Bu bakış "Zenitsu benim oldu" bakışına benzerdi. Yui de Tanjirou'ya bir bakış atıp, mutfakta her zaman oturduğu masaya oturdu. 

Zenitsu ise kahveyi hazırlamaya çalışırken, ne yapacağını düşünüyordu.

Ama bir şeyi iyi kavramıştı. Tanjirou'nun ateşi vardı. 

Crybaby (Zenitsu x Tanjirou)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin